1.
8 mayıs 1911 de doğup 16 ağustos 1938 de henüz 27 yaşında vefat etmiş blues müziğinin efsane ismidir. ben kendisini bir kere bile dinlemiş değilim. merakım sıradan geliyor alanında efsane olup 27 yaşında vefat eden büyük sanatçıların ilk bilinenlerindenmiş bu adam. ayrıca hayatı zorluklarla geçmiş 13 yaşında yakalandığı hastalıkta bir gözünü kaybetmiş , karısını da 16 yaşında doğum yaptığı sırada kaybetmiştir (erkenmiş aslında o yaşta acelen neydi kardeşim). neyse bu olaylardan sonra kendini iyice müziğe vermiş sanatçı bir yıl boyunca ortalıktan kaybolmuştur . ancak geri döndüğünde tekniği ve müziği ile bambaşka be efsane bir hale gelmiştir. efsaneye göre robert şeytana ruhunu satmıştır ve bu sayede meşhur olmuştur , gitarındaki akort ayarı günümüzde bile açıklığa kavuşturulamayan bir şekildedir ve eşi benzeri yoktur. yine bilindiği kadarıyla robert hiçbir zaman gitarının akordunu değiştirmemiştir.
bilindiği üzere sanatçı 27 yaşındayken çalıştığı barın sahibinin karısı ile ilişki yaşadığı için bar sahibi tarafından kendisine ikram edilen zehirli içkiyi içerek vefat etmiştir.
bilindiği üzere sanatçı 27 yaşındayken çalıştığı barın sahibinin karısı ile ilişki yaşadığı için bar sahibi tarafından kendisine ikram edilen zehirli içkiyi içerek vefat etmiştir.
devamını gör...
2.
bakınız bu adam başka bir adam. değişik bir adam. karısının ölümünden sonra adam gibi almış eline gitarı. çalmış, sürekli çalmış, parmaklarını kanatana kadar çalmış. gitarla bütünleşene kadar durmadan çalmış. anlatılanlara göre bir kere duyduğu bir şarkıyı aradan zaman geçmiş olsa dahi hiç tereddütsüz çalar arkasından da şarkıya kendinden eklemeler yapar ve daha farklı şekilde yeniden yorumlarmış. adam cover işlerine o dönemde hızlı sürüm giriş yapmış anlayacağınız. sonrasında ilk iletide altının çizildiği gibi sırra kadem basmış. henüz öyle ahım şahım tanınmıyorken, bildiğiniz buhar olmuş adam. kimileri kayıp babasını aradığını söylemiş. kimileri hakkında başka başka dedikodular üretmiş. ama bilinen tek gerçek johnson'ın 1 sene kadar ortalardan kaybolduğu. sonrasında tekrar ortaya çıktığında herkesi hayretlere düşüren bir kalitede çalmaya başladığı fark edilmiş. adam bir senede virtüözlük mertebesine ulaşmış. hal böyle olunca mevzunun ortaya çıktığı yıllarda düşünülünce hakkındaki efsaneler almış yürümüş. derler ki; robert johnson bir gece yarısı canı sıkkınken ormanlık bir alana gitmiş, burada şeytanla karşılaşmış ve dünyanın en iyi blues virtüözü olabilmek için ruhunu şeytana satmış. bu antlaşma sonrası şeytan bey johnson'dan gitarını istemiş ve gitarı kendisi akort ederek, johson'a geri vermiş. bu akort etme stilini de johnson'a o gece bizzat kendisi öğretmiş. müzik şeytanın işi zaten. yani anlayacağınız johnson bu işleri temelden kapmış.
zaten şu dünyada farklı, yetenekli, üst düzey ne kadar adam/kadın varsa hepsi ruhunu şeytana satmıştır. ortalama değillerdir çünkü. başkadırlar, farklıdırlar ve bu farklılığın bir sebebi olmalıdır. ortalama insan içinse böyle adamlar tehlikelidir. bilineni, alışılmışı zorlayanı/aşanı yaftalarlar. çünkü bilmediklerinden ve farklılıklardan korkarlar. işte robert abimizin de başına bu gelmiştir. gitarını nasıl akort ettiğini çözemeyen diğer müzisyenler de, onun şeytanın müzisyeni olduğu şeklinde konuşmaya başlayıp, ipini çekmişler. tabi bunda robert abimizin de günahı yok değil. biraz kendine dönükmüş, kendisinin gitar çalışını dikkatle izleyen birini görünce çeker gidermiş. yeteneğinin/tekniğinin kopyalanmasını istemezmiş. bir de bazı şarkı isimleri faul. ''devil and me'' gibi * adam aslında ince görmüş ama kalın kafalara bir şeyleri sokmak zor olduğu için hakkında çıkan dedikodularda bu tarz şarkı isimleri referans olarak gösterilmiş.
neyse siz milleti boş verin ağızları torba değil ki büzesiniz. adam cidden büyük sanatçı. düşünün o dönemde şarkılarınızı kayıt etmeniz için şarkı başına 3 dakikanız var zira o dönemdeki kayıt cihazları daha fazla çalışırlarsa, aşırı ısınıp kendilerini imha ediyorlarmış. adam o zamana kadar yaptığı şarkıları bir otel odasında peşi sıra çalıp kayıt ediyor. tabi o zamanlar cepte para da pek yok. tek atımlık kurşunu var yani ve işi başladığı gibi bitiriyor. sekmez gitarından fırlayan en hızlısıymış hepsinin. bakın blues alemi onca büyük müzisyen gördü. john lee hooker, muddy waters, bb king, willie dixon vs. hepsi de büyük sanatçı. ama hiç birisi bu enteresan adamın ulaştığı efsane olma noktasına ulaşamadı. hepsi tanındı, hepsine saygı duyuldu ama robert johnson ismi kaldı bir şekilde tepelerde. hem de 27 yaşında ölmesine rağmen. deep purple,led zeppelin, bob dylan, zz top, b.b. king ve daha niceleri onun şarkılarını yeniden yorumladılar. yani dolaylı yoldan hepsi ruhunu şeytana sattı *
şuraya bir kaç şarkısını iliştirivereyim; yalnız bazı şarkı isimlerine dikkat *
zaten şu dünyada farklı, yetenekli, üst düzey ne kadar adam/kadın varsa hepsi ruhunu şeytana satmıştır. ortalama değillerdir çünkü. başkadırlar, farklıdırlar ve bu farklılığın bir sebebi olmalıdır. ortalama insan içinse böyle adamlar tehlikelidir. bilineni, alışılmışı zorlayanı/aşanı yaftalarlar. çünkü bilmediklerinden ve farklılıklardan korkarlar. işte robert abimizin de başına bu gelmiştir. gitarını nasıl akort ettiğini çözemeyen diğer müzisyenler de, onun şeytanın müzisyeni olduğu şeklinde konuşmaya başlayıp, ipini çekmişler. tabi bunda robert abimizin de günahı yok değil. biraz kendine dönükmüş, kendisinin gitar çalışını dikkatle izleyen birini görünce çeker gidermiş. yeteneğinin/tekniğinin kopyalanmasını istemezmiş. bir de bazı şarkı isimleri faul. ''devil and me'' gibi * adam aslında ince görmüş ama kalın kafalara bir şeyleri sokmak zor olduğu için hakkında çıkan dedikodularda bu tarz şarkı isimleri referans olarak gösterilmiş.
neyse siz milleti boş verin ağızları torba değil ki büzesiniz. adam cidden büyük sanatçı. düşünün o dönemde şarkılarınızı kayıt etmeniz için şarkı başına 3 dakikanız var zira o dönemdeki kayıt cihazları daha fazla çalışırlarsa, aşırı ısınıp kendilerini imha ediyorlarmış. adam o zamana kadar yaptığı şarkıları bir otel odasında peşi sıra çalıp kayıt ediyor. tabi o zamanlar cepte para da pek yok. tek atımlık kurşunu var yani ve işi başladığı gibi bitiriyor. sekmez gitarından fırlayan en hızlısıymış hepsinin. bakın blues alemi onca büyük müzisyen gördü. john lee hooker, muddy waters, bb king, willie dixon vs. hepsi de büyük sanatçı. ama hiç birisi bu enteresan adamın ulaştığı efsane olma noktasına ulaşamadı. hepsi tanındı, hepsine saygı duyuldu ama robert johnson ismi kaldı bir şekilde tepelerde. hem de 27 yaşında ölmesine rağmen. deep purple,led zeppelin, bob dylan, zz top, b.b. king ve daha niceleri onun şarkılarını yeniden yorumladılar. yani dolaylı yoldan hepsi ruhunu şeytana sattı *
şuraya bir kaç şarkısını iliştirivereyim; yalnız bazı şarkı isimlerine dikkat *
devamını gör...