1.
kısaca mit olarak bilinen massachusetts institute of technology'de 1990'larda üretilen ve ismini gerçekten türkçe bir kelime olan kısmetten alan robot.
kismet sadece bir kafadan ibaret. bazı duyguları yüz ifadesiyle yansıtabilmek üzerine programlanmış. elbette bu onun gerçekten bir şeyler hissettiği anlamına gelmiyor. sadece ifadeleri taklit ediyor.
robot, kamera ve ses algılayıcı sistemi sayesinde etrafındakileri görebiliyor ve konuşmalarını algılayabiliyor. kendisi de basit konuşmalar yapabiliyor. aslında kismet bir bebeği andırıyor. bebekler ebeveynleriyle iletişim kurarken, onların ses tonundan, hareketlerinden bir şeyler öğrenebilir ve zamanla buna göre tepkiler oluşturabilirler. kismet de bu basit gerçekten yola çıkılarak dizayn edilmiş. ses tonlarına göre tepki verebiliyor. eğer kendisiyle iletişim kurmaya çalışan kişi çok uzaktaysa ve kismet onu net bir şekilde algılayamıyorsa, ondan yakına gelmesini isteyebiliyor.
şaşkınlık, yorgunluk, sinirlilik, iğrenme, heyecanlanma, korku, mutluluk gibi birçok duyguyu taklit edebilen kismet çok da karmaşık bir programlama sistemine ihtiyaç duyulmadan, insan duygularının mimiklerini taklit edebilmek açısından ortaya konmuş en iyi örneklerden biri sayılıyor.
çalışmaların birçoğunda, insan benzeri robotlarda öğrenme ve duyguları taklit edebilme gibi konular ön plana çıkıyor. öğrenme konusu insanda olduğu gibi basitten karmaşığa doğru düşünüldüğünde, bu şekilde bir proje aslında oldukça önemli. zira kismet'i bir bebek olarak kabul edersek, öğrenmesi gereken temel konuların bu kadar basite indirgenmiş olarak ona sunulması, insansı robotların, tıpkı bir insanın bebeklikten yetişkinliğe geçerken gelişiminde olduğu gibi, adım adım geliştirilebilmesi için önemli bir basamak.

görselin kaynağı
kismet sadece bir kafadan ibaret. bazı duyguları yüz ifadesiyle yansıtabilmek üzerine programlanmış. elbette bu onun gerçekten bir şeyler hissettiği anlamına gelmiyor. sadece ifadeleri taklit ediyor.
robot, kamera ve ses algılayıcı sistemi sayesinde etrafındakileri görebiliyor ve konuşmalarını algılayabiliyor. kendisi de basit konuşmalar yapabiliyor. aslında kismet bir bebeği andırıyor. bebekler ebeveynleriyle iletişim kurarken, onların ses tonundan, hareketlerinden bir şeyler öğrenebilir ve zamanla buna göre tepkiler oluşturabilirler. kismet de bu basit gerçekten yola çıkılarak dizayn edilmiş. ses tonlarına göre tepki verebiliyor. eğer kendisiyle iletişim kurmaya çalışan kişi çok uzaktaysa ve kismet onu net bir şekilde algılayamıyorsa, ondan yakına gelmesini isteyebiliyor.
şaşkınlık, yorgunluk, sinirlilik, iğrenme, heyecanlanma, korku, mutluluk gibi birçok duyguyu taklit edebilen kismet çok da karmaşık bir programlama sistemine ihtiyaç duyulmadan, insan duygularının mimiklerini taklit edebilmek açısından ortaya konmuş en iyi örneklerden biri sayılıyor.
çalışmaların birçoğunda, insan benzeri robotlarda öğrenme ve duyguları taklit edebilme gibi konular ön plana çıkıyor. öğrenme konusu insanda olduğu gibi basitten karmaşığa doğru düşünüldüğünde, bu şekilde bir proje aslında oldukça önemli. zira kismet'i bir bebek olarak kabul edersek, öğrenmesi gereken temel konuların bu kadar basite indirgenmiş olarak ona sunulması, insansı robotların, tıpkı bir insanın bebeklikten yetişkinliğe geçerken gelişiminde olduğu gibi, adım adım geliştirilebilmesi için önemli bir basamak.

görselin kaynağı
devamını gör...