rolls-royce

rolls-royce motor cars , ingiliz lüks araç üreticisidir.
araç hareket halinde bile olsa sabit duran jant logosu ve kaput altından çıkan arma ile bilinir.
en güzel detayı benim için şemsiyeye özel yer yapmaları ve aracın şemsiyeli gelmesidir.
ne diyelim alırız belki ilerde.

ingiliz uçak motoru üretici firma.
airbus a330, a340, a350, and a380, as well as the boeing 777 ve 787 dreamliner'ın motorları rr tarafından üretilmiştir.

ffr
civil aerospace – rolls-royce

uçak motoru üreten bir firma. lüks otomobiller de üretir.

rolls royce "ingiliz kökenli araç üreticisi"
bilgi tanımı:
1904 yılında charles rolls ve henry royce tarafından kurulmuştur. bilinenin aksine ( aslında şuan gördüğüm kadarıyla çoğunlukla doğrusu biliniyor ama olsun ) sadece araç değil, uçak motorlarından tutun, güçlü gemi motorlarına, deniz motorları ve aksamlarına kadar üreten bir firmadır. biz araç markası olarak rolls royce olarak bilsek de şirketin genel adı " rolls royce - motor cars " olarak geçmektedir. şimdi gelelim asıl dikkatleri çeken meseleye. araçlara:
bu markayı diğer birçok markadan ayıran en önemli özellik sanırım araçlarına verdiği özen, malzeme kalitesi, el işçiliği, vs. konulardır.
evet el işçiliği. rolls royce marka araçların tamamı el üretimidir. bu da bu araçların bu kadar pahalı olmasının ardında yatan 1. sebeptir.
aracın parçaları otomasyon bir şekilde robotlar ile değil, bildiğiniz elle birleştirilir. aslında bu aracın malzeme kalitesinin ve uzun ömrünün ardında yatan sebeplerden birisi de budur. bu adamlar araçlarına ağaç kaplamalar yapıyor, deri döşemeleri 1 ayda ellerinde dikiyor, camları özenle yerleştiriyorlar. eski model mercedeslerin o el işçiliği kalitesini bilirsiniz. şuan günümüzdeki fabrikasyon araçların aksine daha bir kaliteli oturaklı hissettirir. işte rolls royce'un olayı da budur. şöyle ki 1965 yılında elektrikli otomatik camlı arabalar üretiyorlardı bu adamlar.
rivayet: ne kadar doğrudur bilinmez ama rastgele olarak 2 rolls royce'un aynı mekanda bulunma olasılığı imkansıza yakınmış. ( az üretimden dolayı böyle söylüyorlar )
dipnot: bagajda şampanya seti, araç kapısında rolls royce şemsiyesi gibi şeyler neredeyse bütün rolls royce araçlarında opsiyon olarak gelir.
edit : imla.

osho kişisel gelişim, ruhlar alemi ayağına 93 adet rolls-royce otomobil alabilmiş. bu bilgiyi öğrendiğim günden beri et yemeği bıraktım, yogi olmak için uzak doğuya bile gittim.
hedefim 103 adet araca sahip olabilmek.

ingiliz lüks araç üreticisidir. mini ile beraber bmw'nin kontrolündedir.

az önce şu modelini görüp hayran kaldığım araç markası: rolls-royce phantom coupé - 1925

el yapımı araçlar üreten ve kişiye özel üretimler de yapmakta olan bir ingiliz otomotiv ve uçak motoru markasıdır. otomobillerde bazı modeller şahsa münhasırdır. özellikle bir modeli vardır ki ikinci defa üretilmemiştir. aracın grafiği tek kelimeyle muhteşemdir. google'den sorguladım fakat aracı bulamadım. youtube'da var yalnız.

12 silindirli 6.0 litrelik bir motor ile gelir. (tartışmaya açık!) geleneklere sadık kalınması amaçlı olarak direksiyon simidi ince tarzda üretilmekte ve marka en fazla eleştiriyi ince üretilmiş direksiyonlarından almaktadır. fakat bir dedikoduya göre rolls royce artık daha fazla dayanamamış ve yeni nesil direksiyonlar üretmeye başlamıştır.

aracın iç tavan deseni satıştan önce müşteriye danışılarak üretilir. örneğin müşteri aracın tavanında gökyüzündeki yıldızları görmek istemektedir. buna uygun bir dijital platform aracın tavanına takılır ve dahili gps'in de yardımıyla aracın konumuna göre gökyüzündeki yıldızların bir simülasyonu iç mekanı aydınlatır. (ohannesburg bir şehir ismi değildir!)

aracın artık ne faydası varsa; jantlarının orta noktasındaki alamet-i farika hareket halindeyken dönmez. sürekli sabittir. yanınızda gitmekte olan bir rolls royce olursa tekerleklerine bakın. jantların ortasındaki amblemin sabit durduğunu göreceksiniz. o amblem cıva ile desteklenmiştir.

ingiltere'deyken 5-6 km.lik bir mesafede sahibi sol koltukta otururken (sağdan direksiyonlu) kullanmışlığım olan bir markadır. o gün kullandığımda oldukça keyifli fakat abartılı bulduğum bir araçtı.

paramın hesabını bilmeyecek kadar zengin olsam alır mıydım? hayır; almazdım. eğer mümkün olsaydı özel isteğim üzerine tekrar üretilmiş yeni nesil motor ve elektronik teknolojisine sahip orijinal aksesuarlı bir c126'ya sahip olmak isterdim.

çok eskimemiş yeni nesil klasikleri severim.

tek ihtiyacım buymuş.

yazın başlarındayız, oturduk kahve vs...
masadaki kadınlardan bir tanesi gelirken bir araba görmüş falan çok güzelmiş.
atanayım da ondan alacağım dedi. *
biz şu mu bu mu 50 tane araba gösterdik, yok diyor.
önündeki çizgiler dikine! tek hatırladığı bu.
aradan aylar geçti, geçen hafta gül sokak'ta aaaaa işte bu dedi.
araç şu:


1000 maaşla alabileceği gerçeği üzdü*
çok saçma fiyatlara ulaşmış markadır.

wraith black badge modeline hasta olduğum, otomobil marka piramidinin en üstündeki elmas değerindeki marka.