sabah yürüyüşü

yaptığımda hit points’imin leblebi gibi arttığına inandığım, kendimi ancak böyle motive ettiğim aktivite.

hayattaki en güzel alışkanlıklardan biri sabah sporu olabilir. derdinizi kederinizi sabah sporu ile halledip güne devam ediyorsunuz.

bir ara çok fena seriye başlamıştım. sadece fiziksel değil, mental açıdan da kişiye büyük artıları var. sıcak ve rüzgarsız havalarda yapmak basit lakin soğuk ve rüzgarlı sabahlarda tecrübesizseniz ebenizi tersten gösterebilir. ben ilk kez böyle bir havada yaptığımda ellerimi, yüzümü falan açıkta bırakmıştım hiç tecrübe etmediğim için. 10 dk koşu sonrası kulak zarlarım soğuktan kristalize olmuşta kulağıma batıyordu sanki. aynı şekilde ellerim kaskatı kesilmişti. ondan sonra da bir hasta oldum sabah koşusu hikaye oldu. tempoyu kaçırınca da tekrar başlamak zor oluyor. bugün tekrar başlayınca yazayım dedim. hava soğuksa sakın kulaklarınızı ve ellerinizi kapatmadan koşuya çıkmayın.

bizim oralarda fırına gidip ekmek almakla sınırlı yürüyüştür.

evet, adam akıllı başladım diyebileceğim seviyeye geldim. yürüyün, yürütün. sabah, öğle yahut akşam fark etmez yeter ki yürüyün. geçen gittiğim halı saha da vücudumun yavaştan alarm vermeye başladığını hissetmiştim zaten, siz de
vücudunuzdan belli yardım alarmları alıyorsanız daha ileri seviyeye gitmeden zaman da bulursanız siz de yürüyüşünüzü yapmaya başlayın.

edit: herkes illa sabah yürümek zorunda değil orada önemli olan zamanda değil aslında eylem :) zaten hareketli bir işiniz varsa zaten gerek yok ama hayatınızın hareketsiz dönemlerindeyken kaçınırsanız sonra çok üzülürsünüz büyük ihtimalle.

zaten sabah işe zor kalkıyorum, buna kaçta kalkmaya çalışacağım ben dediğimdir,

ben yataktan çıkamıyorum millet üşenmeden...

hele güzel bir günde, o sabah serinliğinde nasıll güzel olur! yürüyüş bağımlısıyım. işten dolayı istediğim her saat çıkamıyorum ama mutlaka her gün en az bir saat yürürüm.
çalışmasam sabah yürüyüşüne de çıkardım ahh! mutluluk verir, şifa verir, zindelik verir...

başlığı görünce canımın çektiği, ama halihazırda sabah 6.20'de kalkıp koşa koşa hazırlanıp evden çıkması gereken bir kapitalizm kölesi olarak, sabah işten önce 40 dakika yürümeye kalksam, üzerine duş alıp saç kurutacak süreyi de eklersem, saat 5.20 gibi yürüyüşe başlamam gerektiğinden, asla yapamayacağım şeydir.
5.20'de yapılan yürüyüş sabah yürüyüşü olmaz ki*

dün sabah çıktık ama donduk efendim aşırı soğuk bir rüzgar esiyordu. bir hafta sonra hava ısınır bizde yollara düşeriz.

bugün sözlükte yapılan faaliyet. şaka maka iyi yürüdünüz. kabul edelim iyi yürüdünüz. epey yürüdünüz.

anlamsız bir aktivite. sabah yürümüş olmak için yürünüyor ise sadece gösteriş budalalığı ve influence gücüdür.

sabah yürüyüş yapıyorum yaaa, neden ? çünkü şu, bu, o sabah yürüdü veya bunun böyle olması gerektiği söylendi.

sağlıklı olmak için yapıyorumculara geliyoruz. sabahları yürüyüp, maydonoz suyunuzu içtikten sonra evinizin, işinizin belli bir koltuğunda 9 saat oturunca o yürüyüş bir cacık olmuyor.

şimdi kahvaltıda taze sıkılmış portakal suyu makinesinin sizin için sıktığı portakal suyunuzdan bir yudum alın ve nike pro taytınızı, nike bilmem ne koşu ayakkabınızı, airpods prolarınızı takıp, apple watch'ınızın sağlık datalarını tuttuğu uygulamasını açarak koşuya çıkın, soran olursa sağlıklı yaşam dersiniz

her zaman iyi gelmez. ben şu an çok gerginim mesela.
yürüdüğünüz yeri bazen iyi seçmek gerekiyor. öyle evet.