şah ismail ve yavuz sultan selim'in satranç oynaması
başlık "sekülerlesen çılgın hafız" tarafından 03.03.2021 14:50 tarihinde açılmıştır.
1.
yavuz sultan selim'in henüz şehzadeyken satranç oyununda daha önce hiç kaybetmemiş iran şahı şah ismaille satranç oynaması ve kazanması olayıdır. olayın şöyle gerçekleştiği rivayet edilir:
yavuz sultan selim şehzadeliğinde trabzon valisiyken iran'ın osmanlı için büyük bir tehdit olduğunu düşünmekteydi bu nedenle tedbil-i kıyafet bir şekilde iran'a giderek bilgi toplamak istedi.
yavuz bu gezi sırasında şah ismail'in iyi bir satranç oyuncusu olduğunu ve henüz bileğinin bükülmemiş olduğunu öğrenir. hem saray hakkında bilgi sahibi olmak hem de şah ismail'i yakından süzmek amacıyla şahla satranç maçı yapmaya karar verir. varır şahın huzuruna derviş suretiyle ilk maç bilerek yenilir ikinci maç ise şahı yener. sonrasında şah sinirlenerek yüzüne okkalı bir tokat patlatır ve der ki bilmez misin bire derviş şahlar mat olmaz. bunun üzerine yavuz şahım oyunun danışıklı olduğunu bilseydim oynamazdım deyince şah ismail var git yoluna derviş şahlar danışıklı oyun oynamaz der ve yavuzu huzurundan çıkartır. ertesi gün ise kaldığı hana kese içinde 1000 altın gönderirir. yavuz bu keseyi şahın sarayının yakınında bir taşın altına gömer. şah her ne kadar aratsa da o dervişi bir daha bulamaz.
yıllar sonra yavuz sultan selim iran'ı aldığında sekbenbaşı balyemez osman ağa'ya şu taşın altında bin altın vardır, helal malımdır sana ihsan ettim der. herkes şaşkınlık içinde taşa bakar. osman ağa tutar taşı kaldırır ne görsün tamı tamına bin altın öylece duruyor. işte o zaman anlarlar ki yavuz sultan selim iran'ın fethini taaaa şehzadeliğinde planlamıştır.
bir de iran'ın fethinden sonra yavuz'un yazdığı şu şiir vardır ki adeta yavuz'un her alanda dehasını ispatlamaktadır.
sanma şâhım / herkesi sen / sâdıkâne / yâr olur
herkesi sen / dost mu sandın / belki ol / ağyâr olur
sâdıkâne / belki ol / âlemde / serdâr olur
yâr olur / ağyâr olur / serdâr olur / dildâr olur.
yavuz sultan selim şehzadeliğinde trabzon valisiyken iran'ın osmanlı için büyük bir tehdit olduğunu düşünmekteydi bu nedenle tedbil-i kıyafet bir şekilde iran'a giderek bilgi toplamak istedi.
yavuz bu gezi sırasında şah ismail'in iyi bir satranç oyuncusu olduğunu ve henüz bileğinin bükülmemiş olduğunu öğrenir. hem saray hakkında bilgi sahibi olmak hem de şah ismail'i yakından süzmek amacıyla şahla satranç maçı yapmaya karar verir. varır şahın huzuruna derviş suretiyle ilk maç bilerek yenilir ikinci maç ise şahı yener. sonrasında şah sinirlenerek yüzüne okkalı bir tokat patlatır ve der ki bilmez misin bire derviş şahlar mat olmaz. bunun üzerine yavuz şahım oyunun danışıklı olduğunu bilseydim oynamazdım deyince şah ismail var git yoluna derviş şahlar danışıklı oyun oynamaz der ve yavuzu huzurundan çıkartır. ertesi gün ise kaldığı hana kese içinde 1000 altın gönderirir. yavuz bu keseyi şahın sarayının yakınında bir taşın altına gömer. şah her ne kadar aratsa da o dervişi bir daha bulamaz.
yıllar sonra yavuz sultan selim iran'ı aldığında sekbenbaşı balyemez osman ağa'ya şu taşın altında bin altın vardır, helal malımdır sana ihsan ettim der. herkes şaşkınlık içinde taşa bakar. osman ağa tutar taşı kaldırır ne görsün tamı tamına bin altın öylece duruyor. işte o zaman anlarlar ki yavuz sultan selim iran'ın fethini taaaa şehzadeliğinde planlamıştır.
bir de iran'ın fethinden sonra yavuz'un yazdığı şu şiir vardır ki adeta yavuz'un her alanda dehasını ispatlamaktadır.
sanma şâhım / herkesi sen / sâdıkâne / yâr olur
herkesi sen / dost mu sandın / belki ol / ağyâr olur
sâdıkâne / belki ol / âlemde / serdâr olur
yâr olur / ağyâr olur / serdâr olur / dildâr olur.
devamını gör...
2.
iran osmanli tarafından hicbir zaman tam manasıyla fethedil(e)memistir.kesin bilgi...
yanlis bilgi ile baslik acilmamali.
yanlis bilgi ile baslik acilmamali.
devamını gör...
3.
doğru olma ihtimali imkânsız olan önerme çünkü bir osmanlı şehzadesinin bırakın ülke değiştirmesi bulunduğu sancağı bile terk etmesi pek mümkün değildi, sadece sefer zamanı babasının emriyle ya da yine babasının emriyle payitahta gelmek için sancaktan ayrılabilirdi. hadi diyelim ki şehzade selim bu riski aldı, şah ismail'in devletinin kuruluşundan beri esas düşmanı saydığı devletin en bilinen şehzadesini tanımaması da pek mümkün değildir; şah ismail o dönem 2. bayezid'den ziyade trabzon sancakbeyi şehzade selim'den çekinmekte* ve tahta çıkmasını engellemeye de çalışmaktadır. özetle bu satranç oynama mevzusu* efsanedir, gerçeklik payı yok denebilir.
başlıktaki 2. entry de pek doğru değildir, iran yavuz zamanında fethedilememiştir değil fethedilmemiştir. çaldıran savaşı'ndan sonra yavuz'un esas amacı iran'ın içlerine ilerlemekti ancak çaldıran'dan önce memluklar ile arası gerilmişti ve sırtını sağlama almak için mısır'a yöneldi. mısır seferi bitip de ordu istanbul'a dönüp iyice dinlenene dek zaten yavuz'un hastalığı ortaya çıkmış ve kendisi de ölmüştür. eğer ölmeseydi tahminen 1520/1521 gibi bir iran seferine mutlaka çıkar ve çaldıran'dan sonra neredeyse çıldırmış bir hükümdara sahip ülkeyi rahatlıkla alırdı**.
başlıktaki 2. entry de pek doğru değildir, iran yavuz zamanında fethedilememiştir değil fethedilmemiştir. çaldıran savaşı'ndan sonra yavuz'un esas amacı iran'ın içlerine ilerlemekti ancak çaldıran'dan önce memluklar ile arası gerilmişti ve sırtını sağlama almak için mısır'a yöneldi. mısır seferi bitip de ordu istanbul'a dönüp iyice dinlenene dek zaten yavuz'un hastalığı ortaya çıkmış ve kendisi de ölmüştür. eğer ölmeseydi tahminen 1520/1521 gibi bir iran seferine mutlaka çıkar ve çaldıran'dan sonra neredeyse çıldırmış bir hükümdara sahip ülkeyi rahatlıkla alırdı**.
devamını gör...
4.
yok yanlarına birini daha alıp batak oynamışlar.
devamını gör...
5.
güreş de tutsunlar mı?
iskender pala'nın şah ve sultan isimli romanında geçer bu olay. kurgudur. ancak internette şöyle bir dolaşırsanız hemen hemen her yerde gerçekmiş gibi anlatıldığını görürsünüz.
iskender pala'nın şah ve sultan isimli romanında geçer bu olay. kurgudur. ancak internette şöyle bir dolaşırsanız hemen hemen her yerde gerçekmiş gibi anlatıldığını görürsünüz.
devamını gör...
6.
batak değil miydi o? satranç mı oynamışlar. o zaman muz çay da içmemişlerdir.
batak oyunuyla muz çay gider ama satrançla gitmez.
batak oyunuyla muz çay gider ama satrançla gitmez.
devamını gör...
7.
kaynak: sinan engin'in saçları
geçen yıl bu olayın geçtiği bir kitap okumuştum ve güya yazar araştırmacı-tarihçiydi. inanmıştım hakkaten de, sonra okuldaki profesörlerden birine sordum; "sancağı bırakabilseydi oynarlardı," falan dedi. orada anladım olayın iç yüzünü. yazarımız tarihi "kendince" kurguluyor, bu şekilde bir roman ortaya koyuyor.
her şeye inanmayın.
(bkz: bir açın okuyun ya)
geçen yıl bu olayın geçtiği bir kitap okumuştum ve güya yazar araştırmacı-tarihçiydi. inanmıştım hakkaten de, sonra okuldaki profesörlerden birine sordum; "sancağı bırakabilseydi oynarlardı," falan dedi. orada anladım olayın iç yüzünü. yazarımız tarihi "kendince" kurguluyor, bu şekilde bir roman ortaya koyuyor.
her şeye inanmayın.
(bkz: bir açın okuyun ya)
devamını gör...
8.
rus çariçesi katerina ve baltacı mehmet paşa'nın eş olarak bulunduğu bir briç partisiydi diye biliyorum ben onu. yavuz da ismail bey'le ortaktı. bilindiği üzere briçte ortakların iyi anlaşması galibiyet için şarttır. katerina ve baltacı iyi anlaşırlarken aynı şey yavuz ve ismail için söylenemez. sonuç olarak parti bitince hesabı ödemek için yavuz ve ismail kasaya yanaşınca kavga başlamış. "yok efendim ne diye as altından çıkıyorsun, sen neden trefliye kontr demedin" derken kavga büyümüş, iş çaldıran'a kadar uzamıştır.
not: mekan sahibi ücreti tahsil etmiştir gayet tabi ki.
not: mekan sahibi ücreti tahsil etmiştir gayet tabi ki.
devamını gör...