cem karaca'dan türk tarihinin iki ismine ithafen yapılmış muhteşem sufi bir şarkıdır. geçen beyit yavuz sultan selim'e, dörtlükler ise şah ismail'e aittir. az bilinen, kültürümüze ait güzel tarihi şeyler barından önemli bir şarkıdır kanımca.

sözleri şöyledir;


şirler bile pençe-i kahrımda olurken lerzan
beni bir gözleri ahuya zebun ettin felek

kırklar meydanına vardım
gel beri ey can dediler
izzet ile selam verdim
gir işte meydan dediler
kırklar bir yerde durdular
otur deyi yer verdiler
meydana sofra kurdular
lokmamıza ban dediler

şirler bile pençe-i kahrımda olurken lerzan
beni bir gözleri ahuya zebun ettin felek

düşme dünya minnetine
talip ol hak hazretine
ab-ı kevser şerbetine
parmağını ban dediler
gördüğünü gözün ile
beyan etme sözün ile
neden sonra bizim ile
olursun mihman dediler

şirler bile pençe-i kahrımda olurken lerzan
beni bir gözleri ahuya zebun ettin felek

şah hatayi konmuş burda
tazece uğramış derde
mürşitten açılır perde
gör şimdi ey can dediler


bu şarkıda çok ince bir tarafgirlik vardır. sarayın adamı yavuz sultan selim ağır edebi anlaşılması zor bir beyit ile bir gözleri ahuya olan aşkından dem vururken halkın adamı şah hatayi büyük bir coşkuyla ve daha halktan bir dille başka bir dertten bahsetmektedir.
devamını gör...
bu devirde kimse şah değil
mat değil padişah değil
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"şah mat mı padişah mı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim