1.
laikçi
türkiye'ye has bir tanım ve fenotiptir. laikçi; devletin laik olmasını savunmakla kalmayan, şahısların da dindar olmamasını isteyen, dinin hayatın hiçbir alanında olmamasını isteyen din karşıtlarını, özetle "islamiyet" karşıtını tanımlar.
anayasa tarafından korunan bir pozisyonda olmanın rahatlığıyla aslında hukuken savunulmaya muhtaç olmayan bir ilkenin bekçiliğini yaparlar. bu bekçilik şizofrenik ve takıntılı bir ruh haliyle yapanın kendini medeni, bilimci tarafta gördüğü, laikçi olmayanları gerici ve düşman olarak kodladığı bir zıtlaşma ekseninde gerçekleştirilir.
özellikle islamiyete, diğer dinlere saygıları daha fazla çünkü batılı değerlere aşık olduklarından ve kimliklerini oradan devşirdiklerinden, daha bir tepkisel davranırlar. en ılımlıları arapçılık der aşağılamak için. çünkü fransız tipi bir aydınlanma esas alınmıştır ve biz neden geri kaldık neden kaybettik sorusunun cevabını yanlış yerde bulup yanlış metodlarla kasıtlı olarak yan etkisi manyakça, çirkin bir reçete dayatılmıştır. bizi biz yapan ne varsa yerine sahtesi konulmuştur.
lakiçilik bir meslek gibi icra edilir cidden, karşı argüman sunmak gereksizdir, siyasi tartışmaya girmek tamamen boştur. hak var batıl var.
müslüman kimliğinle var olup karşılarına dikildiğinde; ahlakınla, meziyetinle, zekanla, birikiminle, sermayenle, üretiminle, cemiyetinle ve cemaatinle, iddianla, gücünle, sözünle, vaadinle, özgüvenin ve cesaretinle, imanınla, samimiyetinle ben bu devrin ve devranın adaletiyim, sahibiyim, bekçisiyim, savaşçısıyım, bilgesiyim diyebildiğinde yani üzerine verilen vazifeyi gerçekleştirebilecek gerçek iman ehli olduğunda batıl yok olmaya mahkumdur. laikçiler yeni bir şey vaadetmiyor, şu an yaşayan en azılı muhafazakarlar kendileridir.
anayasa tarafından korunan bir pozisyonda olmanın rahatlığıyla aslında hukuken savunulmaya muhtaç olmayan bir ilkenin bekçiliğini yaparlar. bu bekçilik şizofrenik ve takıntılı bir ruh haliyle yapanın kendini medeni, bilimci tarafta gördüğü, laikçi olmayanları gerici ve düşman olarak kodladığı bir zıtlaşma ekseninde gerçekleştirilir.
özellikle islamiyete, diğer dinlere saygıları daha fazla çünkü batılı değerlere aşık olduklarından ve kimliklerini oradan devşirdiklerinden, daha bir tepkisel davranırlar. en ılımlıları arapçılık der aşağılamak için. çünkü fransız tipi bir aydınlanma esas alınmıştır ve biz neden geri kaldık neden kaybettik sorusunun cevabını yanlış yerde bulup yanlış metodlarla kasıtlı olarak yan etkisi manyakça, çirkin bir reçete dayatılmıştır. bizi biz yapan ne varsa yerine sahtesi konulmuştur.
lakiçilik bir meslek gibi icra edilir cidden, karşı argüman sunmak gereksizdir, siyasi tartışmaya girmek tamamen boştur. hak var batıl var.
müslüman kimliğinle var olup karşılarına dikildiğinde; ahlakınla, meziyetinle, zekanla, birikiminle, sermayenle, üretiminle, cemiyetinle ve cemaatinle, iddianla, gücünle, sözünle, vaadinle, özgüvenin ve cesaretinle, imanınla, samimiyetinle ben bu devrin ve devranın adaletiyim, sahibiyim, bekçisiyim, savaşçısıyım, bilgesiyim diyebildiğinde yani üzerine verilen vazifeyi gerçekleştirebilecek gerçek iman ehli olduğunda batıl yok olmaya mahkumdur. laikçiler yeni bir şey vaadetmiyor, şu an yaşayan en azılı muhafazakarlar kendileridir.
devamını gör...