salak olduğunuzu anladığınız an

aydınlanma yaşanan andır, kişi gülse mi ağlasa mı bilemez, rahatlama gelir, kaslar gevşer, opsiyonlar azalır, hayat kolaylaşır be.

yaprağı görünce tövbe bozuluyo ama görür görmez bozuluyo yani zaaflarla alakalı güçlü iradeymiş cartmış curtmuş bi kere zaaf edindin mi yakınına uğramayacaksın ama yok illa kaşıntı olacak..

yeğenimi bir keresinde sinemada kaybettim. polise gitmiş. polis getirdi. bu kadar.

bende şöyle, hiç durmuyor.*

az evvel.

balkonda karanlıkta oturmuş bir yandan telefonla uğraşıp diğer yandan sigara içerken, sigara külünü küllük diye kupadaki çaya çırpmışım. bu da yetmezmiş gibi küllü çayıda dibine kadar içmişim. ağzıma gelen pütür pütür şeyleri çay taneleri sanmam daha büyük salaklık. ulan, insan bilir ne içtiğini dediğinizi duyar gibiyim.

fakat insan bazen kendine de, kendi salaklığına da ayrı hayret ediyor.

telefonda arkadaşımla sohbet ediyordum. bir ara telefon kulağımda iken "aha telefon yok" diye telaşlandım. deli gibi koşturuyorum evde. arkadaşımda soruyor "noldu?" diye. "telefonu bulamıyorum kayboldu" dedim. o da dedi ki "en son nereye koydun? "...
ulan hadi ben malım, sen de mi malsın be kardeşim. insan bi der yani "benimle ne aracılığıyla konuşuyorsun?" diye... salak olduğumu değil de salak olduğumuzu anladım o zaman.