samet ağaoğlu'nun bir öykü kahramanı olarak sait faik
başlık "insan olun biraz" tarafından 01.09.2022 22:46 tarihinde açılmıştır.
1.
bir sait faik abasıyanık itirafıdır.
türk öykücülüğünde bir dönüm noktası olan ve tam bir aylak adam olarak ün yapmış sait faik abasıyanık'ın yazarlığının yanı sıra siyasi duruşu ile de ünlenen, 1960 darbesinden sonra ömür boy hapse mahkum olan samet ağaoğlu'na yazdığı bir mektupta yaptığı itiraftır. bu, belki de bir yakınma olarak da görülebilir.
sait faik abasıyanık rakı şişesinde balıktır, flanuer'dür, yusuf atılgan romanın yazmadan önce de aylak bir adamdır. yurtdışına hastalığı için gittiğinde siroz tanısı konur ve doktor bir damla alkolün dahi ölümüne neden olabileceğini söyler. hastaneye yatması istenir ama sait faik önce bunu kabul eder ama sonra vazgeçip istanbul'a döner kaçar gibi. ölümden mi?
hastaneye yatma fikrini kabul ettiği zamanlar, bir yandan da sıkıştıran ölüm fikri ile ciddi bir bunalıma girer yazar ama bunu açık etmeye de alışkın değildir. tıpkı kendi kahramanları gibi sabah külahlı gece silahlı, bıçkın bir delikanlıdır o. ölümden korksa da söylemez bunu.
sadece samet ağaoğlu'na yazdığı mektupta bunalımdan bahseder ama hala hayalcidir yazar. o edebiyatın ta kendisi olmuşken bir öykü kahramanı olması da kaçınılmazdır bir yerde ama kendi öykü kahramanların da ruhi panik pek gözlenmez. şöyle yazar da samet ağaoğlu'na:
ben de ertesi günü hastanede yatmak kararı katisiyle oradan ayrıldım. otele döndükten yarım saat sonra beni bir ruhi paniktir almaz mı... benim hikayelerin kahramanlarında bu hallere pek tedadüf edilmez. seninkilerde bol bol vardır. yani uzun lafın kısası senin bir hikaye kahramanın haline geldim ve öteye de geçtim.
kötü bir manada da olsa türk edebiyatının en büyük öykücüsü bir öykü kahramanı olur. kendi öyküsünde olmasa da.
türk öykücülüğünde bir dönüm noktası olan ve tam bir aylak adam olarak ün yapmış sait faik abasıyanık'ın yazarlığının yanı sıra siyasi duruşu ile de ünlenen, 1960 darbesinden sonra ömür boy hapse mahkum olan samet ağaoğlu'na yazdığı bir mektupta yaptığı itiraftır. bu, belki de bir yakınma olarak da görülebilir.
sait faik abasıyanık rakı şişesinde balıktır, flanuer'dür, yusuf atılgan romanın yazmadan önce de aylak bir adamdır. yurtdışına hastalığı için gittiğinde siroz tanısı konur ve doktor bir damla alkolün dahi ölümüne neden olabileceğini söyler. hastaneye yatması istenir ama sait faik önce bunu kabul eder ama sonra vazgeçip istanbul'a döner kaçar gibi. ölümden mi?
hastaneye yatma fikrini kabul ettiği zamanlar, bir yandan da sıkıştıran ölüm fikri ile ciddi bir bunalıma girer yazar ama bunu açık etmeye de alışkın değildir. tıpkı kendi kahramanları gibi sabah külahlı gece silahlı, bıçkın bir delikanlıdır o. ölümden korksa da söylemez bunu.
sadece samet ağaoğlu'na yazdığı mektupta bunalımdan bahseder ama hala hayalcidir yazar. o edebiyatın ta kendisi olmuşken bir öykü kahramanı olması da kaçınılmazdır bir yerde ama kendi öykü kahramanların da ruhi panik pek gözlenmez. şöyle yazar da samet ağaoğlu'na:
ben de ertesi günü hastanede yatmak kararı katisiyle oradan ayrıldım. otele döndükten yarım saat sonra beni bir ruhi paniktir almaz mı... benim hikayelerin kahramanlarında bu hallere pek tedadüf edilmez. seninkilerde bol bol vardır. yani uzun lafın kısası senin bir hikaye kahramanın haline geldim ve öteye de geçtim.
kötü bir manada da olsa türk edebiyatının en büyük öykücüsü bir öykü kahramanı olur. kendi öyküsünde olmasa da.
devamını gör...