yazar: mehmet atilla
yayım yılı: 2003
yazarın ayrılık, yoksulluk, ölüm gibi acı konuları işlediği öykülerinin yer aldığı eser.
yayım yılı: 2003
yazarın ayrılık, yoksulluk, ölüm gibi acı konuları işlediği öykülerinin yer aldığı eser.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "zamansız kelebek" tarafından 26.11.2024 21:00 tarihinde açılmıştır.
1.
mehmet atilla imzalı 152 sayfalık eser olup öykü türünde yer alır ve 2003 yılında yayınlanmıştır.
bağbozumu adlı ilk öyküde trafik kazası geçirmiş bir ailenin dramı anlatılıyor, olay arabadaki aile üyelerinin gözünden anlatılıyor.
bu öyküyü konu olarak dramatik bulsam da karakterlerin kazayı hissediş biçimlerini ve yazarın öyküyü anlatma biçimini beğendim.
kazayı, ölümü, çaresizliği ve hayatta kalma çabasını derinden hissettiren bir öyküydü.
keletir'in kahvesi adlı ikinci öyküde bir kahvedeki kavgalar ve keletir adında genç adamın hazin sonu anlatılıyor.
ustaca bir ölüm adlı üçüncü öyküde volkan usta adlı bir işçinin ailesiyle intihar edişini ama aslında bunun böyle olmadığını anlıyoruz, bu öyküde yazar okuru oldukça ters köşe ediyor.
beyaz bir karanlıkta öyküsünde ise birkaç adamın hasta bir çocuğu kurtarma çabasını konu ediniyor.
bir yaz gecesi öyküsünde ise olaylarda ziyâde duygu ve durumlar ön planda yer alıyor, diğerleri kadar can alıcı bulmadığım bir öyküydü.
ay! o da mı öldü? öyküsünde yaşlı bir adam, anıları ve ölümü anlatılıyor.
sancı yılanı ismindeki öyküde yaşlı bir adama oğlu yüzünden yapılan işkenceler anlatılıyor.
son öyküleri biraz trajikomik buldum.
özellikle de bebek adlı öykü oldukça trajikomikti.
kitabı sevdim.
yazarın hayata dair fazla yazılmayan şeyleri etkileyici bir biçimde anlatması öyküleri iyi ve sürükleyici kılıyor.
bazı öyküler iç sızlatırken bazılarında ise düşündürüyor, bazı yerleri okurken kahkaha ile güldürebiliyor.
etkileyici cümlelerinin olması iyiydi.
diğer kitaplarının da böyle iyi olduğunu düşünüyorum.
okuduğuma sevindim.
onu bir daha göremeyeceğimi biliyordum.
ve de özleyeceğimi...
intihar ettiğini duyunca en çok ben sarsıldım.
yaşıyor muydu acaba şimdi? nerdeydi?
ama ben yalnızım.
yalnızlığın en acımasız biçimi bu.
çoğu zaman aynaya bakıp, bütün bunları hak ettim mi diye soruyorum kendime.
bağbozumu adlı ilk öyküde trafik kazası geçirmiş bir ailenin dramı anlatılıyor, olay arabadaki aile üyelerinin gözünden anlatılıyor.
bu öyküyü konu olarak dramatik bulsam da karakterlerin kazayı hissediş biçimlerini ve yazarın öyküyü anlatma biçimini beğendim.
kazayı, ölümü, çaresizliği ve hayatta kalma çabasını derinden hissettiren bir öyküydü.
keletir'in kahvesi adlı ikinci öyküde bir kahvedeki kavgalar ve keletir adında genç adamın hazin sonu anlatılıyor.
ustaca bir ölüm adlı üçüncü öyküde volkan usta adlı bir işçinin ailesiyle intihar edişini ama aslında bunun böyle olmadığını anlıyoruz, bu öyküde yazar okuru oldukça ters köşe ediyor.
beyaz bir karanlıkta öyküsünde ise birkaç adamın hasta bir çocuğu kurtarma çabasını konu ediniyor.
bir yaz gecesi öyküsünde ise olaylarda ziyâde duygu ve durumlar ön planda yer alıyor, diğerleri kadar can alıcı bulmadığım bir öyküydü.
ay! o da mı öldü? öyküsünde yaşlı bir adam, anıları ve ölümü anlatılıyor.
sancı yılanı ismindeki öyküde yaşlı bir adama oğlu yüzünden yapılan işkenceler anlatılıyor.
son öyküleri biraz trajikomik buldum.
özellikle de bebek adlı öykü oldukça trajikomikti.
kitabı sevdim.
yazarın hayata dair fazla yazılmayan şeyleri etkileyici bir biçimde anlatması öyküleri iyi ve sürükleyici kılıyor.
bazı öyküler iç sızlatırken bazılarında ise düşündürüyor, bazı yerleri okurken kahkaha ile güldürebiliyor.
etkileyici cümlelerinin olması iyiydi.
diğer kitaplarının da böyle iyi olduğunu düşünüyorum.
okuduğuma sevindim.
onu bir daha göremeyeceğimi biliyordum.
ve de özleyeceğimi...
intihar ettiğini duyunca en çok ben sarsıldım.
yaşıyor muydu acaba şimdi? nerdeydi?
ama ben yalnızım.
yalnızlığın en acımasız biçimi bu.
çoğu zaman aynaya bakıp, bütün bunları hak ettim mi diye soruyorum kendime.
devamını gör...