şanslı doğmak vs şanssız doğmak

bütün hayatın özeti olduğuna tüm yüreğimle inandığım hayat gerçeğidir.
hiç bir varlık ebeveynini, doğduğu andaki maddi olanaklarını, doğduğu yeri ve fiziksel özelliklerini seçme şansına sahip değildir. bu da şanslı doğmak ile şansız doğmak arasındaki oldukça net ve kalın çizginin hatlarına bağlı olduğumuzu kesin biçimde ortaya koyar....

ingilterede doğmak vs bangladeşte doğmak.

yaşam doyumu olarak şanslı olmak bence en büyük şans. hayattan keyif alabilen insanın en önemli şansı zengin doğması değil. zengin doğmanın da olumsuz tarafları var. bir insan bir şey için emek sarfederek sonunda ona ulaşırsa bu onu psikolojik olarak da tatmin eder. diğer türlü ise tahmin düzeyi az olur ve kısa sürede bu tatmin duygusu biter. son model ferrari araba ile gezdin gezdin nereye kadar gezeceksin mesela. en büyük tutkusu hız olan spor araba merakı olan ve hayatını fast and furious tadında yaşayan çok sınırlı sayıda insanı ayırıyorum ama onun dışında sırf zenginim ferrari arabam var diye her gün 300 km ile gitmez normal bir insan.

ingilterede doğmak vs bangladeşte doğmak demek değildir.

ingilterede fakir bir ailenin çocuğu olarak da doğabilirsin bangladeşte çok zengin bir ailenin çocuğu olarak da . bu tamamen aile işidir. sizce sabancı koçun torunu keşke avrupada dogsaydım mı diyodur yoksa iyi ki türkıyede dogmusum mu ?

var öyle bir sey ben ona inanıyorum. tam şans gibi degilde allah anası babası hayırlı kulunu da hayrıyla besliyor ötekinin yedi ceddi hayirsizsa sen hayırlı çıksan da boş...

bazılarının yapması gereken tek şey hareket etmektir.
bir yere gitmek için harekete geçmek, bir şeyler yiyip içmek için ağzını açmak gibi olmazsa olmaz şeyler.
geri kalan herşey bu insanların etrafında dönmekte olup, sadece ellerini uzatmaları yeterlidir diye düşünüyorum.
mücadeleden uzak sıkıntısız, endişesiz, korkusuz bir hayat.
bi zahmet sadece yaşayıp, yine bi zahmet sadece ölecekler. başka birşey yapmalarına gerek yok.
bu insanlar için hepsi bu.