sabah 5.30'da uyanıyorum. mahmut abi yine ayaklarını yıkamadan uyumuş her yer leş.

tuvalete yöneliyorum yine biri s.mış temizlememiş.

kahvaltı için çadıra gidiyorum. demir bardağımla çayımı alıp bugün bir şımarıklık yaparak zeytinden fazla alıyorum biraz. aşçı isyan ediyor ama s.tir çekiyorum.

bismillah diyip işe başlıyoruz saat 7:00. bu mına kodumun demirleri gelmedi mi hala? telefon geliyor gecikecekmiş biraz. biz de boş durmayı sevmeyen şantiye şefinin yüzünden varilleri ilerdeki boş alana çekiyoruz. neyseki mal haso çalışırken arkada yarım saat ense yapma fırsatı bulabiliyorum.

öğlen yemeği vakti geldi. şantiye şefi yine sarı kula aldırmış. be mına kodumun çocuğu fanta işemeye başladık artık siyah kula al birazda diye pandik atıyoruz şefe tepki göstermek için.

yemekten sonrq demirlerimiz ve tuğlalarımız geliyor nihayet. gavur ölüsü gibiler ama işimizi 21:00 gibi bitirebiliyoruz nihayet. şantiye şefi bunlar bitmeden çıkanı s.erim diyor.

akşam yorgunluğuyla tatlı bir yorgunluk çöküyor üzerimize. mahmut abinin ayak kokusuna rağmen rüyamda jennifer aniston'u görme umuduyla uykuya dalıyorum.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"şantiyede bir günüm" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim