ordu anadolu lisesinde dokuzuncu sınıf öğrencisi iken boş bir depo gibi bir yerde yediğimiz dayak esnasında duyduğumuz efsane cümledir.

her zamanki gibi okula gelip derse girmek istemediğimiz için apar topar okuldan kaçtığımız bir gündü. alper, recep ve ben hugoland'e gidip dyna blaster oynamaya karar verdik her zamanki gibi. ama öncesinde alper ve recep sigara içmek istedikleri için niyeyse inşaat halindeki ya da terk edilmiş bir depo gibi bir yere girdik ve iki deli yürek sigara yaktılar. ben o zamanlar okul takımında futbol oynadığım için sigara içmiyordum. sadece onlarla takılmak için yanlarında idim.

tam ikisi sigaralarını yakmışken içeri dört kişi girdi. tinerci görünümlü ve ucuz deri mont giymiş, sallana sallana yürüyen çetenin en kısa boylu olanı yanımıza gelip "nabıyonuz burda" dediğinde dayak yiyeceğimizi anladık. aslında sadece recep dayak yedi ama biz de yemiş kadar olduk.

diğer üçü hiç konuşmadı ama en kısa boylu olan orda ne aradığımızı merak etmekten kendini bir türlü alamıyordu. nefesindeki alkol kokusu bizi sarhoş etmeye yetecek kadar çarpıyordu suratımıza. aslında dört sarhoşu alt edebilirdik ama cesaret edemedik, hem yaş olarak bizden epey büyüktüler hem de üzerlerinde bıçak olabileceğine dair emareler alıyorduk.

neyse kısa boylu tinerci aynı soruları üçümüze de sordu. biz daha sakin cevaplar verdik ama recep her cevaptan sonra bir tokat yedi. ve her tokattan sonra da çete lideri "sarhoşum alttan al" dedi. aldık mecburen. biz de çok korkmuştuk ama recep korkudan bembeyaz olmuştu. tokatları yedikçe palermo forması gibi olmuştu recep. herkese lakap takmayı çok seven alper o dayaktan sonra yüzü bembeyaz olan recep'e barki demeye başlamıştı. zaten bu lakap sonraki üç sene de devam etti.

biz dayak yerken yan tarafta duran kireç torbalarını üzerinde barkisan yazdığı ve recep de bembeyaz olduğu için bence barki çok yaratıcı bir lakaptı. olağan şüpheliler gibi tuhaf bir durumdu bu. kendini yakın dövüş uzmanı sana kısa boylu adam recep'e son bir döner tekme attı. çünkü kendini buruş li sanıyordu. bruce lee de derler.

dayağımızı efendi gibi yedikten sonra hugoland'e gittik. ikisi adını hatırlamadığım bir oyuna geçtiler. örümcek ağlarını açarak çıplak bir kadın görüntüsü çıkarmaya çalıştılar. ben dyna blaster oynamaya gittim ama makine dolu olduğu için street fighter'a attım jetonu. iyi bir oyuncu değildim çok. blanca'yı seçtim. daha oynamaya başlamadan benden daha acemi olduğu belli olan bir çocuk geldi yanıma.

ken masters'ı seçti. oyun başlar başlamaz. üzerime geldi çocuk. verdim elektriği. havada yatay bir halde geri geri baygın uçarken çocuğa döndüm ve dedim ki:

- sarhoşum alttan al.
devamını gör...
genelde, promil duvarını aşıp telefona sarıldığımızda, karşıdaki kişiye girizgah olarak söylenen sözdür... bak birazdan sana "sövebilirim" "bağırabilirim" yada ağlayabilirim, hatta seni sevdiğimi söyleyebilirim, sesini çıkarma demektir.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"sarhoşum alttan al" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim