savaş çığırtkanlığı

diplomasi, mantıklı düşünce, karşılıklı tavizlerle uzlaşmayı desteklemek yerine her fırsatta savaş naraları atan insanların yaptığı eylemi tanımlar. savaş çığırtkanı bir grup her ülkede vardır. amerika'da redneck patriottur. trump tarzı vatanseverdir. türkiye'de de vardır böyle bir grup üstelik daha geniştir. hemen her politik görüşün içindedir.
savaş çığırtkanlığı yapmak kolaydır. popüler oy ve beğeni kaynağıdır. savaş çığırtkanları vatanseverlerin en vatanseveri oldukları iddiasındadırlar. vatan için ölmek onurların en büyüğüdür.
halbuki diplomasi karşılıklı taviz üzerine kuruludur. amiyane tabirle kapalıçarşı pazarlığının uluslarası arenadaki dengidir. tüm tarafların eşit derecede mutsuz olduğu anlaşmalar özellikle tarafların eşit derecede haklı ve haksız oldukları durumlarda en dengeli anlaşmalardır.  ancak popülerlik ve beğeni getirmediği için ucuz politik hamleleri tercih edenler tarafından tercih edilmez.
savaş yerine barışı destelemek daha zor bir seçimdir ancak gelecek için uzun vadede her zaman çok daha doğru bir seçimdir. barışı savunanlar genelde hainlikle suçlansa bile asıl hainlik diplomasinin yerine savaşı gündeme getirmektir. savaş çözüm değil çok daha büyük sorunlar silsilesinin başlangıcıdır ve kendini koruma amacının dışında asla kabul edilmemelidir.
vatanı korumak ve gerçek vatanseverlik kimsenin ölmesine gerek kalmadan, ülkeyi barış içinde korumak ve kalkındırmaktır.
savaşların kazananı yoktur. her iki taraf için kayıp vardır. savaşların ardından tekrar barışı sağlamak ise dünyanın en zor işlerinden biridir. her iki tarafta insanlar yakınlarını kaybetmiştir. bu kayıp ve gücenmişlik duygusu, öfkeyle insanların içinde büyümeye devam eder. savaşların ardından mutabakat konseyleri kurulsa ve barış için bilinçlendirme çalışmaları yapılsa bile yerleşmiş olan gücenmişlik ve öfke en az 2-3 jenerasyon devam eder. savaşlar yaşanıp bitmez.
cicero haklıdır, adil olmayan barış bile savaştan iyidir. çünkü adil olmayan barışın koşulları diplomasiyle değiştirilebilir ancak savaşlarda ölen çocuklar geri getirilemez.

barış romantiklerin işidir. savaş ise cağımızın gerçeği.

-cok büyük adam mehmet karahanlı.

en iyi bağıran ve bu yolla müşteri çeken, güzel sesli kimse olarak tanımlanmış sözlükte çığırtkan. bunu en iyi yapan kişi de william wallace olabilir.

hayatının büyük bölümünü cephede geçirmiş atam bile "ancak, ulusun hayatı tehlikeye girmedikçe, savaş bir cinayettir." demiş.

savaş çığırtkanlığı, sosyal medyada kaostan beslenmeye çalışan ergenlerin yapacağı iş gibi geliyor bana, gerçek hayatta ise çocukluğunda izlediği filmlerdeki gibi şeyler olacağını düşünen hayalperestler ve psikolojik sorun yaşayan insanlardan başka bir şey değil.

kaldı ki, antik dönemde de değiliz yani. "ooo, mehmet'in küçük oğlan sparta ordusunda yer bulmuş haberin var mı? savaşa gidecek diyolla..." diyerek statü sahibi de yapmaz insanı şu dönemde, mantıklı bi tarafı yok.

size bir şey anlatayım madem hazır konusu açılmışken, bi ağabeyimiz vardı bizim soner isminde, bu adam çok kültürlü bi ağabeydi yani, felsefeden psikolojiye kadar, fizikten ta latin amerika efsanelerine kadar ilgi duyan bir insandı, okurdu, izlerdi, yazardı, çizerdi. bu adam doğuda pkk terörünün en doruk noktasında olduğu zaman dilliminde, doksanların ilk yarısında askerlik yaptı orada. bize anlattığı en önemli nokta şuydu, "savaş olsun, vuralım, kıralım, patlatalım..." modunda gelen insanlar bir zamandan sonra anti-militarist oluyorlardı, o kan, o vahşet, en yakın arkadaşlarının bir zamandan sonra geri gelmeyecek olması onları çok fazla sarsıyordu, birçoğu akli dengesini yitirmekten korkuyordu derdi orada askerlik yapanların.

şimdi size soruyorum, bölücü şerefsiz itlerin oluşturduğu pkk sorunu tümüyle bir savaş değil, bir çatışma bildiğiniz üzere.
olası bir savaşta binlerce sivil savaş görecek, bugün metroda, otobüste yüzüne baktığınız o insanların paramparça olacağına denk geleceksiniz belki de, bu kısımları düşününce tüyleriniz ürpermiyor mu?

gerçi bu kadar yazıyorum da insanlar işine geleni okuyo, boşa yazıyoruz, neyse makarna tarifi daha mantıklı.