savaş muhabirliği

sokaktaki insanın şahit olmadığı bir hayatı ayrıntılarıyla gözlemlemeyi gerekli kılan, insanların karanlık yüzüyle karşı karşıya bırakan çetin bir mücadele. insanın da hayatta kalabilmek için kendi kendine verdiği bir savaş var. bu ortamlarda da hayat risk altında ve bomba, füze, kurşun tabii ki de adres sormuyor.

çatışma bölgelerinde muhabir olarak çalışan kişidir. savaş muhabirliği yapabilmek için öncelikle dış haberler muhabiri olarak o bölge hakkında uzmanlaşmış olmak gerekir. hostile enviorenment awareness training yani çatışma bölgesi bilinçlendirme eğitimi savaş muhabirliği yapacak kişilerin mutlaka alması gereken eğitimler arasındadır. savaş muhabirliği yapan kişiler kimi zaman askeri veya sivil organizasyonlarla birlikte çalışırken, kimi zaman bağımsız çalışırlar. savaş muhabirliğinde askeri birliklerle birlikte hareket etmek embeded journalism yani bağlı gazetecilik olarak geçer.
savaş muhabirliği zor iştir ve dünyada profesyonel anlamda savaş muhabiri olarak çalılan kişi sayısı sınırlıdır. iki üç defa ırak'tan, suriye'den savaş çığırtkanlığı tadında haber yapmakla ya da kolay ün kazanmak için bir süre bölgede takılmakla savaş muhabirliği yapmış sayılmaz kişi.
savaş muhabirliği konsepti bugün sorumlu gazetecilik kapsamında değişmekte ve barış gazeteciliğine geçilmektedir. şiddeti körükleyen, provoke amacı taşıyan habercilik kınanmakta, onun yerine gazetecinin haber niteliği taşıyan bilgileri, doğruluğunu ispatladıktan sonra, sorumlu bir şekilde sunması beklenmektedir.
savaş muhabirliğini anlamak isterseniz whiskey tango foxtrot filmini izlemenizi öneririm. film savaş bölgesinde çalışan muhabirlerin yaşamlarını, bakışlarını, işin zorluklarını, adrenalin bağımlılığını, iyilerini ve kötülerini gerçeğe oldukça yakın bir biçimde ortaya koyuyor. film afganistan'da çekilmiştir ve filmin çekildiği mekanların tamamı kabil'deki gazetecilerin sıklıkla gittiği sokaklar ve mekanlardır.