orijinal adı: тополёк мой в красной косынке
yazar: cengiz aytmatov
yayım yılı: 1986
cengiz aytmatov'un kaleme aldığı bu ölümsüz eser türk sinemasında da yerini almıştır. kitap, birbirini seven asel ve ilyas'ın bir olay sonucu ayrılışını ve daha sonrasında asel'in baytemir ile karşılaştıktan sonra değişen hayatını konu alır. sevmenin ağızdan çıkan bir sözden ziyade iyilik, dostluk ve emek olduğu mesajını bünyesinde taşır.
yazar: cengiz aytmatov
yayım yılı: 1986
cengiz aytmatov'un kaleme aldığı bu ölümsüz eser türk sinemasında da yerini almıştır. kitap, birbirini seven asel ve ilyas'ın bir olay sonucu ayrılışını ve daha sonrasında asel'in baytemir ile karşılaştıktan sonra değişen hayatını konu alır. sevmenin ağızdan çıkan bir sözden ziyade iyilik, dostluk ve emek olduğu mesajını bünyesinde taşır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "kaşkolnikov" tarafından 24.03.2022 20:53 tarihinde açılmıştır.
1.
kıymetli cengiz aytmatov'un 1970 yılında kaleme aldığı romanı. aynı isimle türk sinemasına da uyarlanmıştır.
cengiz aytmatov romanında iki zıt karakter olan ilyas ve baytemir'i büyük bir ustalıkla işlemiş. öyle iki karakter ki, hem güçlü benzerlikleri hem de onları birbirinden ayıran güçlü farklılıkları var. zaten filmden de bildiğimiz üzere asya'nın filmin sonunda yaptığı seçimin nedeni de bu farklılık. küçükken filmi izlerken hep cemşit'in (kitapta baytemir) tarafını tutardım. kitabı okurken ilyas'ın duygularını daha iyi anlayabildiğimi düşünüyorum fakat ben yine baytemir'in tarafındayım. gerçek sevgiyi gösteren kişi oydu çünkü. eğer hayatta sevgi denen duygu/ his gerçekten varsa, baytemir'in sahip olduğu şeydi bu. çünkü sevgi neydi? sevgi; iyilikti, dostluktu. sevgi, emekti.
film'i de güzel elbet, hatta türk sinemasında türkan şoray, kadir inanır ve ahmet mekin gibi oyunculardan dolayı ölümsüz bir yere sahip lakin bazı duyguları daha iyi anlayabilmek için kitap filmden emin olun daha önemli. gerçi ben ikisini de çok seviyorum ve birbirinden ayrı düşünemem.
cengiz aytmatov romanında iki zıt karakter olan ilyas ve baytemir'i büyük bir ustalıkla işlemiş. öyle iki karakter ki, hem güçlü benzerlikleri hem de onları birbirinden ayıran güçlü farklılıkları var. zaten filmden de bildiğimiz üzere asya'nın filmin sonunda yaptığı seçimin nedeni de bu farklılık. küçükken filmi izlerken hep cemşit'in (kitapta baytemir) tarafını tutardım. kitabı okurken ilyas'ın duygularını daha iyi anlayabildiğimi düşünüyorum fakat ben yine baytemir'in tarafındayım. gerçek sevgiyi gösteren kişi oydu çünkü. eğer hayatta sevgi denen duygu/ his gerçekten varsa, baytemir'in sahip olduğu şeydi bu. çünkü sevgi neydi? sevgi; iyilikti, dostluktu. sevgi, emekti.
film'i de güzel elbet, hatta türk sinemasında türkan şoray, kadir inanır ve ahmet mekin gibi oyunculardan dolayı ölümsüz bir yere sahip lakin bazı duyguları daha iyi anlayabilmek için kitap filmden emin olun daha önemli. gerçi ben ikisini de çok seviyorum ve birbirinden ayrı düşünemem.
devamını gör...
2.
harikulade bir roman. cengiz aytmatov kadar insanı iyi anlayan ve yalın bir dille anlatan yazar çok azdır. bir de ülkesine olan sevgisi onun doğasını nasıl ince betimlemelerle tanımladığından anlaşılıyor. bir an için ısık göl'ü seyretmek, tien şan dağları'nın eteklerinde yolculuk etmek istiyorsunuz. karakterler çok güzel işlenmiş. ilyas kırmızı kamyonundan daha çabuk gaza geliyor, şoförlükten gayrı hiçbir şeye derinlikle bağlanamıyor. ona öfkeli olduğum için böyle yüzeysel bir tanımlama yaptım. asya'ya gelirsek, o çok güçlü ve kararlı bir kadın. duruşuna hayran kaldım. baytemur içinse övgüden başka söylenecek söz yok. erdemli bir insanın tüm vasıflarına sahip. karşımıza hep senin gibi insanlar çıksın baytemur.
devamını gör...
3.
kadir inanır ve türkan şoray'ın başrollerini paylaştığı bir de filmi bulunan selvi boylum al yazmalım, okumayanların veya izlemeyenlerin gözünde "büyük aşk" hikayesi gibi görünebilir. fakat hiç de öyle değildir.
ilyas ve asya karakterleri üzerinden ilerleyen hikayede ilyas, bir şofördür. asya ise ilyas'ın yolunun üzerinde, karşısına çıkan bir kızdır. birbirlerini neredeyse ilk görüşte sevmeye başlayan bu ikili, birkaç görüşmenin ardından kaçarak evlenir. ilyas o sırada yüklü bir işe karşı aldığı riske yenik düşer ve başarısız olur. bu zor zamanlarında ise sığınacağı kapı olarak asya'yı değil, iş yerindeki kadiça'yı seçer. asya'yı aldattığı için çok pişman olur ve kendini ondan giderek uzaklaştırır. buna dayanamayan asya onu terk eder ve başkasıyla evlenir.
seneler geçer, ilyas talihsiz olaylar yaşamasının ardından asya'nın eşi ile ve tabii asya ile karşılaşır. bir de çocuğuyla... asya'yı geri istese de asya, ilyas'la gitmez.
aslına bakılırsa asya yalnızca zorla evlendirilecek bir kızken ilyas'ı bir kurtarıcı olarak görür ve aşık olduğunu sanır. ilyas içinse asya bir hevestir. ufak bir zorluğu da atlatamamışlardır. o büyük aşk hikayesini okuduğunuzda aslında pek de öyle olmadığını anlıyorsunuz.
cengiz aytmatov okumayı seviyor muyum bilmiyorum. çok farklı yazımı var. 3 kitabını okudum henüz. edebi yönünü değerlendirmeye alamıyorum. bu kitap da kısa, kolay okunan bir kitaptı. sesli okurken de zevk aldım.
sesli okuduğum haline buradan ulaşabilirsiniz.
ilyas ve asya karakterleri üzerinden ilerleyen hikayede ilyas, bir şofördür. asya ise ilyas'ın yolunun üzerinde, karşısına çıkan bir kızdır. birbirlerini neredeyse ilk görüşte sevmeye başlayan bu ikili, birkaç görüşmenin ardından kaçarak evlenir. ilyas o sırada yüklü bir işe karşı aldığı riske yenik düşer ve başarısız olur. bu zor zamanlarında ise sığınacağı kapı olarak asya'yı değil, iş yerindeki kadiça'yı seçer. asya'yı aldattığı için çok pişman olur ve kendini ondan giderek uzaklaştırır. buna dayanamayan asya onu terk eder ve başkasıyla evlenir.
seneler geçer, ilyas talihsiz olaylar yaşamasının ardından asya'nın eşi ile ve tabii asya ile karşılaşır. bir de çocuğuyla... asya'yı geri istese de asya, ilyas'la gitmez.
aslına bakılırsa asya yalnızca zorla evlendirilecek bir kızken ilyas'ı bir kurtarıcı olarak görür ve aşık olduğunu sanır. ilyas içinse asya bir hevestir. ufak bir zorluğu da atlatamamışlardır. o büyük aşk hikayesini okuduğunuzda aslında pek de öyle olmadığını anlıyorsunuz.
cengiz aytmatov okumayı seviyor muyum bilmiyorum. çok farklı yazımı var. 3 kitabını okudum henüz. edebi yönünü değerlendirmeye alamıyorum. bu kitap da kısa, kolay okunan bir kitaptı. sesli okurken de zevk aldım.
sesli okuduğum haline buradan ulaşabilirsiniz.
devamını gör...
4.
sevgi neydi?
sevgi; emekti repligiyle hafızalara kazınan cengiz aytmatov romanı.
repliği ve roman dedim, evet. çünkü eser, sade bir senaryo değil; bilakis cengiz aytmatov'un kaleme aldığı bir roman olma özelliği de taşıyor.
aytmatov bu eserinde, diğer eserlerinde de vermeye çalıştığı aşk ve sevgi kavramlarını, saygının ve insan doğasının buna baskın gelişini ele almış ve buna toplumsal bir çerçeveden bakmamızı sağlamıştır.
diğer eserlerinde bu gibi öğeleri genellikle baskın değil hafif hafif, bazı olaylarda yan rol olarak yer alırken bu eserin konusu; tamamiyle sevgi olarak seçilmiş. bu da cengiz aytmatov'a ve pek tabii esere farklı bir boyut kazandırmıştır.
eserde aytmatov'dan alışık olduğumuz üzere, eski şamanist öğelere atıflar bulunuyor. örneğin; yüze kara çalmak, alın ve karanın manaları, kırmızı ile al arasındaki farklar gibi...
sonra sevginin, insanı ısıtması olayı var ki bu da diğer bir hadise, elini tuttum, sıcacıktı. psikolojik bir terimdir. birinin size olan sıcaklığı, samimiyeti ve bu bağlamda güveni verebilmesi için tokalaşırken elinizin, sıcak olması gerekir. aytmatov, buna da değinmiş.
kadının değeri, saflığı ve sağduyu kavramları ile öykümüz bitiyor.
basıma göre değişse de eser 140 sayfa, * ve buna rağmen akıllarda daha sık yer etmiş ve farklı bir tat bırakmış. zaten hafızalarda yer etmek için öyle çok söz söylemeye gerek yok, bunu başka eserlerde de sıkça gördük görüyoruz ki kısa yazının verdiği bilgi ve aktardığı değerler daha yoğun.
yine belirtmekte yarar var ki 1970 de yayımlanan eser, 1978 gibi erken bir tarihte, beyaz perdeye taşınmıştır.
sevgi; emekti repligiyle hafızalara kazınan cengiz aytmatov romanı.
repliği ve roman dedim, evet. çünkü eser, sade bir senaryo değil; bilakis cengiz aytmatov'un kaleme aldığı bir roman olma özelliği de taşıyor.
aytmatov bu eserinde, diğer eserlerinde de vermeye çalıştığı aşk ve sevgi kavramlarını, saygının ve insan doğasının buna baskın gelişini ele almış ve buna toplumsal bir çerçeveden bakmamızı sağlamıştır.
diğer eserlerinde bu gibi öğeleri genellikle baskın değil hafif hafif, bazı olaylarda yan rol olarak yer alırken bu eserin konusu; tamamiyle sevgi olarak seçilmiş. bu da cengiz aytmatov'a ve pek tabii esere farklı bir boyut kazandırmıştır.
eserde aytmatov'dan alışık olduğumuz üzere, eski şamanist öğelere atıflar bulunuyor. örneğin; yüze kara çalmak, alın ve karanın manaları, kırmızı ile al arasındaki farklar gibi...
sonra sevginin, insanı ısıtması olayı var ki bu da diğer bir hadise, elini tuttum, sıcacıktı. psikolojik bir terimdir. birinin size olan sıcaklığı, samimiyeti ve bu bağlamda güveni verebilmesi için tokalaşırken elinizin, sıcak olması gerekir. aytmatov, buna da değinmiş.
kadının değeri, saflığı ve sağduyu kavramları ile öykümüz bitiyor.
basıma göre değişse de eser 140 sayfa, * ve buna rağmen akıllarda daha sık yer etmiş ve farklı bir tat bırakmış. zaten hafızalarda yer etmek için öyle çok söz söylemeye gerek yok, bunu başka eserlerde de sıkça gördük görüyoruz ki kısa yazının verdiği bilgi ve aktardığı değerler daha yoğun.
yine belirtmekte yarar var ki 1970 de yayımlanan eser, 1978 gibi erken bir tarihte, beyaz perdeye taşınmıştır.
devamını gör...
5.
cengiz aytmatov'un türk sinemasına da uyarlanan, 144 sayfalık eseridir.
karısı asya'yı ve oğlu samet'i bırakıp gurbete çalışmaya giden ilyas'ın orada bir kadına aşık olması, karısını artık sevmemesi, pişman olduğunda ise karısının ona emek veren, onu gerçekten seven, oğlu samet'i kendi oğlu gibi seven başka bir adamı seçişini, gerçek sevginin emek olduğunu vurgulamaktadır.
karısı asya'yı ve oğlu samet'i bırakıp gurbete çalışmaya giden ilyas'ın orada bir kadına aşık olması, karısını artık sevmemesi, pişman olduğunda ise karısının ona emek veren, onu gerçekten seven, oğlu samet'i kendi oğlu gibi seven başka bir adamı seçişini, gerçek sevginin emek olduğunu vurgulamaktadır.
devamını gör...
6.
cengiz aytmatov'un kısa ama etkileyici romanı...
insana ilmek ilmek işleyerek öğretmiştir: "sevgi emektir..."
ne kadar başarılı bir yazar olduğu göreceli olsa da şahsen ben kendisiyle tanıştığımdan beri okuduğum her kitabından mutlaka bir şey öğrenmiş kendimi o hikayenin içinde bulmuşumdur...
velhasıl kelam iyi ki geçmiş hayatımdan...
insana ilmek ilmek işleyerek öğretmiştir: "sevgi emektir..."
ne kadar başarılı bir yazar olduğu göreceli olsa da şahsen ben kendisiyle tanıştığımdan beri okuduğum her kitabından mutlaka bir şey öğrenmiş kendimi o hikayenin içinde bulmuşumdur...
velhasıl kelam iyi ki geçmiş hayatımdan...
devamını gör...
7.
bir cengiz aytmatov eseridir.
yolları ilk kez kesiştiğinde biraraya gelemeyen gazetecimiz ve hırçın şöförümüz ilyas, aynı trende bir kez daha karşılaşırlar ve bu kez koyu bir muhabbete başlarlar. o gün neden arabasına alamadığını anlatmaya başlayan ilyas hikayeye çok daha öncesinden anlatmaya başlar.
çok güzel bir köylü kızının isteğiyle ilyas kızı arabasına alır ve kızın evine yola çıkarlar. çok güzel olan kızımız ve ilyas o anda birbirlerini görüp sevdalanırlar. o gün kızı eve bırakan ilyas bir sonraki gün kızı tekrar görmek için evinin yakınlarında gezerken aselin sevmediği biriyle evlendirileceğini öğrenir ve bir cesaretle kıza kaçmayı teklif eder ve kızla kaçarlar. ilk zamanları güzel geçen evliliklerinde birde samet isminde çocukları olur. ancak zaman içerisinde bazı şeyler değişir. işyerinde olan sorunlarını aşamayan ilyas artık evden uzaklaşmaya başlar ve aseli aynı işyerinde çalıştığı bir kadınla aldatır. bunu öğrenen asel ise çocuğunu da alıp evi terk eder. ancak yıllar sonra birbirleriyle karşılaşıcaktır ve zaman içerisinde aselin hayatında başka biri olduğunu, kendi çocuğunun başka birine baba dediğini görücektir. ancak bu karşılaşma sadece burada bitmeyecektir.
ve ilyası başka bir sürpriz daha bekler.
ilyas aşkkna ihanet ederek en büyük hatayı yaptı.kendisine ne kadar yiğit, delikanlı densede tamamen cahillik inadıyla hareket eden bir kahraman ve asel hiçbir zaman bunu hak etmedi. kitabı okurken ilyas için ne kadar erkeklerin özeti gibi görünsede, baytemir karakteriyle hepimizin gönlünde taht kuruyor.
keyifli okumalar.
yolları ilk kez kesiştiğinde biraraya gelemeyen gazetecimiz ve hırçın şöförümüz ilyas, aynı trende bir kez daha karşılaşırlar ve bu kez koyu bir muhabbete başlarlar. o gün neden arabasına alamadığını anlatmaya başlayan ilyas hikayeye çok daha öncesinden anlatmaya başlar.
çok güzel bir köylü kızının isteğiyle ilyas kızı arabasına alır ve kızın evine yola çıkarlar. çok güzel olan kızımız ve ilyas o anda birbirlerini görüp sevdalanırlar. o gün kızı eve bırakan ilyas bir sonraki gün kızı tekrar görmek için evinin yakınlarında gezerken aselin sevmediği biriyle evlendirileceğini öğrenir ve bir cesaretle kıza kaçmayı teklif eder ve kızla kaçarlar. ilk zamanları güzel geçen evliliklerinde birde samet isminde çocukları olur. ancak zaman içerisinde bazı şeyler değişir. işyerinde olan sorunlarını aşamayan ilyas artık evden uzaklaşmaya başlar ve aseli aynı işyerinde çalıştığı bir kadınla aldatır. bunu öğrenen asel ise çocuğunu da alıp evi terk eder. ancak yıllar sonra birbirleriyle karşılaşıcaktır ve zaman içerisinde aselin hayatında başka biri olduğunu, kendi çocuğunun başka birine baba dediğini görücektir. ancak bu karşılaşma sadece burada bitmeyecektir.
ve ilyası başka bir sürpriz daha bekler.
ilyas aşkkna ihanet ederek en büyük hatayı yaptı.kendisine ne kadar yiğit, delikanlı densede tamamen cahillik inadıyla hareket eden bir kahraman ve asel hiçbir zaman bunu hak etmedi. kitabı okurken ilyas için ne kadar erkeklerin özeti gibi görünsede, baytemir karakteriyle hepimizin gönlünde taht kuruyor.
keyifli okumalar.
devamını gör...
8.
cengiz aytmatov'u ülkemizde meşhur eden eseri selvi boylum al yazmalım, kazak dağlarının zorlu coğrafyasında geçen, iç burkucu bir aşk hikayesi. roman, asya adlı genç bir kadının, baş karakterimiz kocasıyla olan evliliğinde yaşadığı sıkıntıları ve beklenmedik bir aşka sürüklenişini anlatır. adamın adını asla hatırlamıyorum şu an...* *
sadece bir aşk romanı değil aslında bu kitap, aynı zamanda kazakların toplumsal değerlerine ve geleneklerine de ışık tutuyor. evlendiklerinde herkesten “yüz görümlüğü” alma geleneği mesela, değişikti.
benim için kitabın en dikkat çekici yönlerinden biri, doğanın insan hayatı üzerindeki etkisi idi. şu anki teknolojide yol işte deyip geçtiğimiz şeyler o zamanlar insanların tüm hayatını meşgul eden bir olaydı. bunun farkına varmak ilginçti.
ana karakterimiz olan ilyas'a* gelirsek, ilk zorlukta hemen bu kadar yıkılması çok üzücü oldu. devamı da öyle geldi zaten. neyse ki asya’nın sonu kötü olmadı. hiç hak etmemişti bu olanları. kitabı okumadan önce hep çok büyük bir aşk hikayesi okuyacağımı düşünmüştüm ama hiç de öyle değildi bence. aldatmalar, kandırmalar, kaçıp gitmeler... neresi büyük aşk bunun?
sadece bir aşk romanı değil aslında bu kitap, aynı zamanda kazakların toplumsal değerlerine ve geleneklerine de ışık tutuyor. evlendiklerinde herkesten “yüz görümlüğü” alma geleneği mesela, değişikti.
benim için kitabın en dikkat çekici yönlerinden biri, doğanın insan hayatı üzerindeki etkisi idi. şu anki teknolojide yol işte deyip geçtiğimiz şeyler o zamanlar insanların tüm hayatını meşgul eden bir olaydı. bunun farkına varmak ilginçti.
ana karakterimiz olan ilyas'a* gelirsek, ilk zorlukta hemen bu kadar yıkılması çok üzücü oldu. devamı da öyle geldi zaten. neyse ki asya’nın sonu kötü olmadı. hiç hak etmemişti bu olanları. kitabı okumadan önce hep çok büyük bir aşk hikayesi okuyacağımı düşünmüştüm ama hiç de öyle değildi bence. aldatmalar, kandırmalar, kaçıp gitmeler... neresi büyük aşk bunun?
devamını gör...
"selvi boylum al yazmalım (kitap)" ile benzer başlıklar
selvi
3