sen daha iyi bilirsin

söylediklerimin bir önemi yok çünkü, sen kendinden daha eminsin. insanın yaptığı hatanın bile kendi içinde haklılığı var, tabi ki sen daha iyi bilirsin. kendim kadar ben, benden böyle emin değilim.
söylenecek çok şey beklerken, bir kulak aralığı bile dinlemiş değilsin. hadi oldu ki dinledin diyelim, buna rağmen sen nasıl daha iyi bilirsin? ki anlatan benim, hüküm neden senin?

bu bir seçimdir, uğraşmak istemezsin. bu bir tercihtir yorulmuş birisin. bu bir durumdur, artık müdahale etmemelisin. en temizi, sen daha iyi bilirsin diyerek geçeceksin.

yeri geldi mi, sen daha iyi bilirsin'i tekrarlayıp yol alıp gideceksin. insanları iyi bildikleri emin oldukları şeylerle baş başa bırakacaksın. sen iyi gecinemedin belki, bakalım onlar iyi bildikleriyle nasıl yaşamını idame ettirecek sadece izleyeceksin. kaldı ki gerek yok, kendi iyi bildiklerine tutunmaya çalışacaksın. bu durumda pek bir gereksiz.

neyse, sen daha iyi bilirsin.