1.
sözlük yazarlarının söylemek istedikleri
çoğrafyanın düşük yaptığı çocuklarız. gidenler, arda kalanlara ders niteliğinde bir yaşam bırakmış fakat bizler ders almaktan aciz hınzır yaşantılarımızla geriye dönüp kişisel acılarımıza bakmaktan öteye geçmiş değiliz. ne zaman bir toplumun parçası olacağımızı, mutluluğun refahın ve huzurun toplumca olacağını anlayabileceğiz bilemiyorum. parçası olduğumuz oyunun içerisinde takım çalışması yapmamız gerektiğini, her birimizin boynunda bir ilmik urgan attığımız adımın geriye kalanların canını yakacağınızı ne zaman gözeteceğiz. şahsı duygu düşüncelerden arınıp, serin kanlı kalıp toplum çıkarına ne vakit harekete geçeceğiz. evet, her birimiz özel, her birimizin bir nefeslik canı var. hayat umulmadığı kadar uzun bilinmediği kadar da kısa. durum böyle iken artık kendimizi bırakıp başkalarının yaralarını sarmamız gerekiyor. ki birileri de bizim yaramızı sarar olsun. öte türlü bir birimize zarar vermekten ileriye gidemeyeceğiz.
çeşitli haberler, çeşitli duyumlar ve her bireyin kendine ait duygu düşüncelerinin ne denli ayrıştırıcı olduğunu fark ettikce kanım donuyor. göcük altında kalmış insanların o an umudunu yitirmemek adına sosyal medya üzerinden yardım çağrıları bulunurken, öte yandan kafasını dağıtmak için şöyle göz ucuyla bir şeylere bakacak, bir şeyleri okuyacak olsun bırak siyasetcilerimizin insanımızın kendi yorumları bile o insanların umudunu baltalar oldu. evet müdahale etme konusunda çok geciktik, evet gerekli organizasyon sağlanmadı. peki bunun yeri ve zamanı mıydı? kritik saniyeler içerisinde bunlara yer verilmeli miydi? ne olurdu sanki her ne olursa olsun yalandan da olsa umut verici paylaşımlarda bulunsaydık? yalanda olsa insanlar karınca gibi çalışıyor deseydik?
gözlerimizin önünde bi karış duvarın ötesine geçemediğimiz ve telefonun başında göz yaşlarıyla veda eden insanların umutlarını baltaladığımızı unutmayalım.
yardım gelmeyeceğini, çalışmaların başlamadığını duyan tüm kalbi narin insanları kaybettik.
geçmiş olsun, başımız sağ olsun.
çeşitli haberler, çeşitli duyumlar ve her bireyin kendine ait duygu düşüncelerinin ne denli ayrıştırıcı olduğunu fark ettikce kanım donuyor. göcük altında kalmış insanların o an umudunu yitirmemek adına sosyal medya üzerinden yardım çağrıları bulunurken, öte yandan kafasını dağıtmak için şöyle göz ucuyla bir şeylere bakacak, bir şeyleri okuyacak olsun bırak siyasetcilerimizin insanımızın kendi yorumları bile o insanların umudunu baltalar oldu. evet müdahale etme konusunda çok geciktik, evet gerekli organizasyon sağlanmadı. peki bunun yeri ve zamanı mıydı? kritik saniyeler içerisinde bunlara yer verilmeli miydi? ne olurdu sanki her ne olursa olsun yalandan da olsa umut verici paylaşımlarda bulunsaydık? yalanda olsa insanlar karınca gibi çalışıyor deseydik?
gözlerimizin önünde bi karış duvarın ötesine geçemediğimiz ve telefonun başında göz yaşlarıyla veda eden insanların umutlarını baltaladığımızı unutmayalım.
yardım gelmeyeceğini, çalışmaların başlamadığını duyan tüm kalbi narin insanları kaybettik.
geçmiş olsun, başımız sağ olsun.
devamını gör...