yazar : samipaşazade sezai
yıl : 1887
henüz küçük bir kızken esir alınıp istanbul'da köle olarak satılan dilber'in trajik yaşam öyküsünü ve celal bey ile olan imkansız aşkını anlatan klasik romandır.
yıl : 1887
henüz küçük bir kızken esir alınıp istanbul'da köle olarak satılan dilber'in trajik yaşam öyküsünü ve celal bey ile olan imkansız aşkını anlatan klasik romandır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "mahlassızım" tarafından 17.12.2020 04:23 tarihinde açılmıştır.
1.
sami paşazade sezai'nin yazmış olduğu ve 1888 yılında yayınlanan roman edebiyatımızda realist romanın ilk örneklerinden biri olarak kabul edilmektedir. ayrıca bu roman tanzimat dönemi türk romancılığının sıklıkla işlemekte olduğu esaret konusuna da gerek içerik olsun gerekse 7-8 yaşlarında kafkasya'dan kaçırılıp esirciler tarafından pek çok aileye satılmış olan dilber'in acıklı hikayesi olsun oldukça önemli bir kitaptır. kısacası edebiyatımızda çok önemli bir yere sahip olan sergüzeşt meb tavsiyeli 100 temel eser arasında yer almaktadır. ayrıca yazıldığı dönemin şartlarında esarat altında çekilen acılardan ve bu acıların içinde barındırdığı sevgiden bahsetmektle beraber istanbul'da başlayıp mısır'a kadar uzanan sonu pekde beklenildiği kadar romantik bitmeyen hüzünlübir aşk hikayesini konu almaktadır.
devamını gör...
2.
sami paşazade sezai tarafından yazılıp 1888 yılında yayımlanan eser.esaret konusunu ele alan ve bir paşazade ile cariyenin uygun görülmeyen aşkını anlatan kitabın kahramanı, kafkasya'dan getirilip konaklarda çalıştırılan dilber'dir.sergüzeşt konusu itibarıyla türk edebiyatında köleliğin acımasızlığını anlatmaktadır.
devamını gör...
3.
samipaşazâde sezai'nin henüz 29 yaşında yayımladığı romanı.
türk edebiyatının ilk realist romanı kabul edilir.
sergüzeşt macera/ serüven anlamına gelir.
kitap ise dilber isimli esir bir kadının serüvenleri/ esirlik/ aşk anlatılır.

ağlamak, uğradığımız felaketlere karşı vücudumuzda kalan son kuvvetin bir feryadıdır. ağlayamadığımız zamanlar bizde o gücün de mahvolduğu vakitlerdir ki onun yerine kaim olan acılı sükûnet en şiddetli acıların hasıl ettiği göz yaşlarından bile daha yakıcıdır.
türk edebiyatının ilk realist romanı kabul edilir.
sergüzeşt macera/ serüven anlamına gelir.
kitap ise dilber isimli esir bir kadının serüvenleri/ esirlik/ aşk anlatılır.

ağlamak, uğradığımız felaketlere karşı vücudumuzda kalan son kuvvetin bir feryadıdır. ağlayamadığımız zamanlar bizde o gücün de mahvolduğu vakitlerdir ki onun yerine kaim olan acılı sükûnet en şiddetli acıların hasıl ettiği göz yaşlarından bile daha yakıcıdır.
devamını gör...
4.
samipaşazade sezai'nin 1892'de yayımladığı roman. edebiyatımızda ilk realist romanolarak yer alır ve aslında romantizmden realizme de geçişin bir simgesi gibidir. kelime anlamı "macera" olan sergüzeşt daha 9 yaşındayken esir düşmüş bir kızın (adını bir başkasının verdiği dilber'in) öyküsünü anlatır aslında. esir verildiği evlerde gördüğü muameleler, daha küçücük yaşında anne babasından ayrı yabancı bir yerde yaşama tutunmaya çalışır dilber. hor görülür, aşağılanır ama en önce de gözden o çıkarılır. tabii sonraları gittiği bir evde aşık olur, aşkı tadar. esir olduğu için de layık görülmez. ülke değiştirir elden ele esir olmaya devam eder. insanın içini acıtan da bir eser aslında sergüzeşt. okurken çoğu yerde empati yapabilip de yüreğimin ağrıması da sanırım realist bir eser olduğu gerçeğindendi.
doğruluğundan emin olmamakla birlikte samipaşazade sezai'nin annesinin de bir esir olmasından kaynaklı bu kadar realistik bir şekilde yazdığı, eleştirdiği de söylenir.
lise döneminde okuduktan sonra şehrimizdeki kitap kulübü arkadaşlarımızla da birlikte tahlil edince daha çok yer etti bende. okuyunuz efenim edebiyatımızın güzel eserlerinden..
doğruluğundan emin olmamakla birlikte samipaşazade sezai'nin annesinin de bir esir olmasından kaynaklı bu kadar realistik bir şekilde yazdığı, eleştirdiği de söylenir.
lise döneminde okuduktan sonra şehrimizdeki kitap kulübü arkadaşlarımızla da birlikte tahlil edince daha çok yer etti bende. okuyunuz efenim edebiyatımızın güzel eserlerinden..
devamını gör...
5.
burnuma çok güzel bir parfüm kokusunu ve o kokuyla birlikte aklıma annesiz bir kız çocuğunu getiren kitap. hep böyle içimde bir noktayı acıtır sergüzeşt. hem dilber için acır canım, hem o kız için. kitaplığımda parfüm kokan tek kitaptır.
devamını gör...