sevgilinin yatağına kahvaltı getirmek

hasta sevgilisine bakıyordur yani umarım hastadır yoksa gece eline, ağzına sağlık dediğin kişinin ellerini yıkamadan kahvaltı yemesi falan...

yatakta yemek mi yenir yahu, nasıl rahat ediyorsunuz düşünmekten kendim alıkoyamıyorum.

yatakta kahvaltı mı olur hiç hep ekmek kırıntısı dökülür gece korkuturlar.

millet evde yaşamaktan öyle bıkmış, bunalmış ki, şu romantik eyleme bile binbir kusur bulmaya çalışır olmuş herkes, vay bee...

(bkz: yatakta kahvaltı etme saçmalığı)
bir de bu var...

hep evden çıkmamaktan.
yatak üstünde vakit geçirmekten bunalmaktan kaynaklanıyor bu, başka açıklaması olamaz.

belki de "dur sondaj yaa.. başımıza iş açma şimdi. böyle güzel" psikolojisi de olabilir, bilemiyorum.

heybeli'de yakın zamana kadar güzel vakit geçirdiğim birisi vardı hayatımda. ondan önce uyanır gramı bol marili kraker yapar ellerimle yedirirdim. her güzel şey gibi onunda sonu geldi tabi.

sonra vay efendim korkuttular vay efendim karabasanlar geldi afakanlar bastı rahat uyuyamadım bla bla bla.
ser yere bi sofra bezi koy üstüne bir hamur açma tahtası *2 yumurta haşla taze soğanı yatır sofra bezine bak nasıl rahat uyuyorsun geceleri. gerçi soğan kokusu biraz rahatsız edebilir ama akşama kadar geçer herhalde.
çay demlemeyi unutma *

eski erkekler olsaydı böyle entelce işler içine girmez. insanın yattığı, seviştiği yerde yemek yememesi gerektiğini hanımına deklare ederdi.

herkes gibi.. insan gibi salonda bir kahvaltı masası görmek ister insan.

şimdiki entel irileri, hanımlarına utanmasa ağzına elleri ile ekmek sokacaklar.

yarı sert aile babası figürler gitti yerine yazılı boxerıyla hanıma portakal suyu sıkan tipler geldi.