sevgilisi olan birine yazmak

"güzel kız boş kalmaz abi sevgilisi varken altyapı yapmaya başlıcan; ayrıldığı gibi de yapıştırıcan ehe ehe" söylemleriyle gençlerin gaza gelerek düştükleri durumdur.

yazmamakta kötüdür. konuşmak, sohbet etmek insani bir ihtiyaçtır. bu kadar kapatmayın kendinizi. aman eşim kızar aman kız arkadaşım kızar. kıskançlık iradesiz bünyelerin zehridir. başka başka insanlarla iletişim kurarak kendinizi geliştirebilirsiniz sosyal olarak mesela..
bir de burada komple yaşla ilgili egolar var, yapmayın. yaşla zeka orantılı gitmiyor zira.

ayıptır.

sevgilisi olan birine yazmak ile yazılmak arasında dağlar kadar fark var.

özellikle işin daha sevgili aşamasında iken çiftlerin birbirlerini tasmalaması, zoraki bir kısıtlamaya sokması, direkt söylemese de tavır yahut hareketleri ile kendini geri çekmeye çalıştırması tam bir facia, fiyasko.

kimse kimsenin hayat ve beden bekçisi değil.

insanlar tabi ki başkalarıyla da gezecek, eğlenecek, içmeye s.çmaya gidecek, dertleşecek, paylaşacak; bulunduğu ilişki aşamasına göre flörtleşecek. sevmek, insanı avuç içine alıp nefessiz bırakmak demek değil. tam aksi, insan birini severken, gündeliğinden ne kadar az ödün yahut taviz veriyor ise, bence, o kadar çok seviliyordur.

o yüzden sevgilisi var, yok, konuşur, konuşmaz mühim değil. sen istiyorsan konuş, zaten sonrası insanın içinden gelir.

kadına göre değerlendirilir. erkekler çok katı bu konuda. ağlamaktan yeni çıkmış bir sese telefonda sakin ol olur öyle telkini vermek çok zor. insanlar bu işleri kolay sanıyor. mehh.

kadın durumu saklarsa hayrına takılırız ne olacak.

bazen ilişkiler tıkanma noktasına gelir. uzun süre aynı insanla ortak bir hayat yürütme fikri artık pek de heyecanlı gelmez. her şey günlük alışkanlık ve rutine bağlar, isteksizce görev misali atılan 'günaydın mesajları' napıyorsunculuklar kafesinde teker yuvarlayan bir hamster misali sürer de sürer.

haliyle kafalar bunalım, hayat stresli, artık sevişme sıklığı bile var ile yok arasında. bu noktada kaçıp kurtulma fikri giderek şiddetlenir. korkarlar yeni bir hayata başlama fikrinden. ama hayat bu, iki taraf da bir heyecan arar. burada devreye hınzır mizacıyla ben devreye girerim.

bir terapi gibi düşünebilirsiniz bunu. dağılmaktan kurtardığım çiftlerin yüzlerine yansıyan mutluluğu görmenizi isterdim. her şey yuva için. yeter ki yuvalar dağılmasın çocuklar.

yuva çok mühim.

''tamam yazıyorsun, yürüyorsun da... geç kaldın. ben verdim bendeki kalbi hak edene.''

denmelidir.

ırz düşmanı.

ne yazıldığına göre değişir.

askerdeydim. lokasyon istanbul. o aralar istanbul'dan bir sevgilim vardı ve benim usta birliğim şans eseri istanbul'a çıkmıştı . neyse bir ara izne geldim. izindeyken internetten görüştüğüm öylesine sohbet ettiğim bir kadın vardı. izinde onla epey koyulaştık. izin dönüşümden yaklaşık bir ay sonra bayram olduğu için o haftasonu bölük komutanı çarşıları bol tut demişti bana,yazıcıydım. ben de herkese 2-3 günlük çarşı yazdım. kendime de birer gün arayla üç çarşı izni yazdım. o üç günde bahsettiğim kadınla buluştum. bana anlattığına göre sevgilisi askermiş doğu'da. buluşlarımızda öpüşüp koklaşma eşiğine çok geldik,ben kendimi tutabildim ama o salmıştı. karşı çıkmasaydım keşke ediyorum. taş gibiydi.

ayıptır yarın başınıza gelir yapmayın.

umut her zaman vardır.

bir sanat olan istir. efenim zamanında sadece ego tatmini için yapıp asla yatağa atmamış biri olarak incelikleri olduğunu söylemeliyim bu işin.

en önemlisi sevgilisinin ruhu duymaması için uygun ortamı seçiyoruz. o ortam belli zaten. bar/club vs.
spontane olur bu işler. mesela hatun bayan kişisinin erkek saabı beyfendi onu ahtapot misali emmekte siz ise etrafa bakıyorum ayağına kız bayanla sürekli göz göze geliyor en sonunda kaçamak bakışlarla bakismayi kesiyorsunuz. o size bakmaya başlarsa başınızla dışarı işareti yapıyoruz. telefonunu sohbetle alıyoruz.

sosyal medya ayağında ise kurban profili belli. renkli saçlı feministler aşırı özgürlükçüdür. manitlerine telefon, sosyal medya şifrelerini vermezler. ez kaza bir yerden sohbet açılırsa muhabbeti ilerletin ve dokunaklı sohbetlere giriş yapın.
ve asla unutmayın türbanlılar mayın tarlasıdır bu konuda.

ha bir de beyler evli kadınlardan uzak duralım. erkek adama yakışmaz. biz gayri-nizami takılalım. evlilik gibi resmi şeyler sınırımız olsun.

türkiye'de milli piyango bileti almak gibi bi şeydir. büyük ikramiyeyi kazanamayacağını bilirsin de belki amorti çıkar diye bi şansını denersin işte.

normal iş.

sevgilisi olana yazmak değil asılmak ayıp. normal muhabbet ediyorsanız ve bunu hiç ama hiçbir şekilde farklı bir yöne çekmeye niyetiniz yoksa yazarsınız. herkesin arkadaşı var sonuçta. sorun, niyeti bozmakta.

başlıktaki yazmak kelimesinin anlamı muallakta kaldığı için gayet normal bir eylem de olabilir, tck'ya göre suç da olabilir.

diyelim biri var adı da aysel, sevgilisi de var; yazdım:

" aysel hanım selamlar, naci beyin siparişlerini bugün teslim edebilecek miyiz, merkez büro benden haber bekliyor, bana acil geri dönersen sevinirim, iyi çalışmalar "

al yazdım, gayet normal.

ama böyle de var / olabilir / olmamalı*

"aysel, yalarun!"

oldu mu? olmadı!

ya hoff, aman ben ne bileyim neriman allasen?