sevgilisiyle tatile giden ama babası bilsin istemeyen kız
başlık "dostlarımızla geleceğiz" tarafından 13.02.2025 21:43 tarihinde açılmıştır.
1.
annesinden onayı alan, babasından ise gerçekleri saklayan, annesiyle birlikte gerçekten yanlış bir işe kalkışan kızdır.
maalesef günümüzde babadan gizlenen, saklanan hayatları var evlatların. ve maalesef saklanan şeyler de basit şeyler değil... dürüstlük önemli.
erkek evlat da kız evlat da sevgilisiyle tatile gidecekse varsa onlar da tatile gitmek için o yürek geçecekler babalarının karşısına konuşacaklar. ben böyle yaşayacağım... diyecekler. dürüstlüğün gözünü seveyim.
maalesef günümüzde babadan gizlenen, saklanan hayatları var evlatların. ve maalesef saklanan şeyler de basit şeyler değil... dürüstlük önemli.
erkek evlat da kız evlat da sevgilisiyle tatile gidecekse varsa onlar da tatile gitmek için o yürek geçecekler babalarının karşısına konuşacaklar. ben böyle yaşayacağım... diyecekler. dürüstlüğün gözünü seveyim.
devamını gör...
2.
3.
ben erkeğim benimkiler de bilsin istemem.
yok günah
yok haram
yok sonsuz cehaannam azabııı
ama direket sınırsız cariye helal.
pfff
muhafazakar yapının getirisi, erkek egemenlik zırt bırt.
gerek yok.
bokunu çıkarmadığınız müddetçe etik kaygılarınızla birlikte yaşayın, yaşattınnn.
yok günah
yok haram
yok sonsuz cehaannam azabııı
ama direket sınırsız cariye helal.
pfff
muhafazakar yapının getirisi, erkek egemenlik zırt bırt.
gerek yok.
bokunu çıkarmadığınız müddetçe etik kaygılarınızla birlikte yaşayın, yaşattınnn.
devamını gör...
4.
bakireyim diye dolaşır.
devamını gör...
5.
babası maldır.
benimki sevgilim olmasa bile, yanımda erkek arkadaşlarımı görür, beni çapkın sanardı. hergün başka bir arkadaşımla okul çıkışı yürüdüğüm için (evet, yanımda yürüyen her erkeği sevgilim sanmış) anneme demiş ki "bizim kız da gömlek değiştirir gibi sevgili değiştiriyor, çok çapkın herhalde"
izmir'de okudum ben. arardı, nerede olduğumu sorardı, "alsancak'ta çimlere oturduk, bira içiyoruz" derdim, "afiyet olsun" derdi, hiç kızmazdı.
ama yaz tatillerinde, akşam arkadaşlarla evimin 2 sokak altındaki kafeye çay içmeye gitmek için pazarlık yapmam gerekirdi. utanmadan bazen izin vermez, bazen de 9'da evde ol derdi. bahanesi de hazır: "elalem ne der!" ulan nazilli yazları cehennem, gündüz sokağa yumurta kırsan pişer, ayrıca bar bile yoktu o yıllarda. alt tarafı kafede, herkese açık bir kafe bakın, cadde üstüydü, hatta adı da cadde idi, 3-5 çay içip geleceğim eve. umuma açık yer, ne yapacağız da kim ne diyecek? "senin kızın kafede kız erkek karışık çay içiyordu" deseler ne olacak? "içsin tabi, afiyet olsun. size ne bundan?" de geç. hem emin olun, çevremizde laf edecek bir tane bile yobaz yoktu. tanıdığımız herkesin çocukları gündüz sıcak diye evde oturur, akşam çıkardı dışarı. yok, bizimki inat etti, bütün yazlarımı cehenneme çevirdi. erkek kardeşim büyüdü, sabah 4'e 5'e kadar gezdi ama, niyeyse o elalem erkeklere laf etmiyor demek ki!
ha, ben ne yaptım? komşuya gidiyorum diye çıkıp gittim arkadaşlarımın yanına. yalan söyledim yani. yine olsa, yine söylerim. söyleyene değil, söyletene bakacaksınız. sevgilimle tatile gitmek mi? kafeye bile zor gittiğim için o asla gerçek olmayacak bir hayaldi zaten.
bu ülkede yaşayan kadınların gerçekten çok büyük çoğunluğu, bu baskıya hep maruz kaldı. aile ne kadar modern olursa olsun, o allahın belası elalem yüzünden hep kız çocukları kısıtlandı, erkeklere göz yumuldu. bu sebeple erkeklerin kadınları yargılamasına tahammül edemiyorum! umarım reenkarnasyon vardır da, bir sonraki hayatınıza afganistan'da doğan bir kız çocuğu olarak gelirsiniz. en beterini orada doğanlar yaşıyor çünkü!
benimki sevgilim olmasa bile, yanımda erkek arkadaşlarımı görür, beni çapkın sanardı. hergün başka bir arkadaşımla okul çıkışı yürüdüğüm için (evet, yanımda yürüyen her erkeği sevgilim sanmış) anneme demiş ki "bizim kız da gömlek değiştirir gibi sevgili değiştiriyor, çok çapkın herhalde"
izmir'de okudum ben. arardı, nerede olduğumu sorardı, "alsancak'ta çimlere oturduk, bira içiyoruz" derdim, "afiyet olsun" derdi, hiç kızmazdı.
ama yaz tatillerinde, akşam arkadaşlarla evimin 2 sokak altındaki kafeye çay içmeye gitmek için pazarlık yapmam gerekirdi. utanmadan bazen izin vermez, bazen de 9'da evde ol derdi. bahanesi de hazır: "elalem ne der!" ulan nazilli yazları cehennem, gündüz sokağa yumurta kırsan pişer, ayrıca bar bile yoktu o yıllarda. alt tarafı kafede, herkese açık bir kafe bakın, cadde üstüydü, hatta adı da cadde idi, 3-5 çay içip geleceğim eve. umuma açık yer, ne yapacağız da kim ne diyecek? "senin kızın kafede kız erkek karışık çay içiyordu" deseler ne olacak? "içsin tabi, afiyet olsun. size ne bundan?" de geç. hem emin olun, çevremizde laf edecek bir tane bile yobaz yoktu. tanıdığımız herkesin çocukları gündüz sıcak diye evde oturur, akşam çıkardı dışarı. yok, bizimki inat etti, bütün yazlarımı cehenneme çevirdi. erkek kardeşim büyüdü, sabah 4'e 5'e kadar gezdi ama, niyeyse o elalem erkeklere laf etmiyor demek ki!
ha, ben ne yaptım? komşuya gidiyorum diye çıkıp gittim arkadaşlarımın yanına. yalan söyledim yani. yine olsa, yine söylerim. söyleyene değil, söyletene bakacaksınız. sevgilimle tatile gitmek mi? kafeye bile zor gittiğim için o asla gerçek olmayacak bir hayaldi zaten.
bu ülkede yaşayan kadınların gerçekten çok büyük çoğunluğu, bu baskıya hep maruz kaldı. aile ne kadar modern olursa olsun, o allahın belası elalem yüzünden hep kız çocukları kısıtlandı, erkeklere göz yumuldu. bu sebeple erkeklerin kadınları yargılamasına tahammül edemiyorum! umarım reenkarnasyon vardır da, bir sonraki hayatınıza afganistan'da doğan bir kız çocuğu olarak gelirsiniz. en beterini orada doğanlar yaşıyor çünkü!
devamını gör...
6.
acı olanı da istisnasız her kızın elin ciğersiz evladı için babasının yobazlığını kötülemesi.
baba lan baba. başınıza en kötü şey bile gelse kızım der bağrına basar, elin oğlu vurur götünüze tekmeyi.
hiçbir erkek sizi babanız gibi sevemez, kaşınız gözünüz ayrı oynamasın dizinizi dirseğinizi kırın oturun oturduğunuz yerde!
baba lan baba. başınıza en kötü şey bile gelse kızım der bağrına basar, elin oğlu vurur götünüze tekmeyi.
hiçbir erkek sizi babanız gibi sevemez, kaşınız gözünüz ayrı oynamasın dizinizi dirseğinizi kırın oturun oturduğunuz yerde!
devamını gör...