1.
bir şiro hamao kitabıdır.
iki kısa romandan oluşan ve su gibi akan bir kitap şeytanın çırağı. japonya’da polisiye edebiyatın ilk adımlarında elinden tutan yazar olan şiro hamao kitaplarında etkilendiği yazarlara da selam çakmıştır, ki bunlardan biri elbette ki sir arthur conan doyle’dur. iki kısa romanda da aslında çözülmeye çalışılan bir suçtan ziyade iki farklı itiraf ile ortaya çıkan beklenmedik cinayet hikayeleri vardır.
ilk kısa roman olan ve kitaba da adını veren şeytanın çırağı’nda. bir ilahi adalet öyküsü ile karşı karşıya okur. eşcinselliğin çok cesurca paylaşıldığı bu hikaye teknik açısından çok başarılı ve anlatım açısından da çok sade. ayrıca hikayenin kurgusu oldukça sürükleyici. merak öğesi çok baskın olmasa da öykünün heyecanı hiç eksilmiyor.
ikinci kısa romanın adı ise onları öldürdü mü? bu romanda da yine işlenen bir cinayet ve bir itirafla başlıyoruz romana. ancak aslında bu itiraf bambaşka bir hikayeye taşıyor bizi. işlendiği düşünülen suçla asıl suç arasına aslında çok büyük farklar var romanda.
kitabı hızla okuyup bitirdim ve çok başarılı buldum. şeytanın çırağındaki bazı cümleler ise hala zihnimde. büyük bir şeytan olmaya çalışmak için gösterilen çaba takdire şayan.
iki kısa romandan oluşan ve su gibi akan bir kitap şeytanın çırağı. japonya’da polisiye edebiyatın ilk adımlarında elinden tutan yazar olan şiro hamao kitaplarında etkilendiği yazarlara da selam çakmıştır, ki bunlardan biri elbette ki sir arthur conan doyle’dur. iki kısa romanda da aslında çözülmeye çalışılan bir suçtan ziyade iki farklı itiraf ile ortaya çıkan beklenmedik cinayet hikayeleri vardır.
ilk kısa roman olan ve kitaba da adını veren şeytanın çırağı’nda. bir ilahi adalet öyküsü ile karşı karşıya okur. eşcinselliğin çok cesurca paylaşıldığı bu hikaye teknik açısından çok başarılı ve anlatım açısından da çok sade. ayrıca hikayenin kurgusu oldukça sürükleyici. merak öğesi çok baskın olmasa da öykünün heyecanı hiç eksilmiyor.
ikinci kısa romanın adı ise onları öldürdü mü? bu romanda da yine işlenen bir cinayet ve bir itirafla başlıyoruz romana. ancak aslında bu itiraf bambaşka bir hikayeye taşıyor bizi. işlendiği düşünülen suçla asıl suç arasına aslında çok büyük farklar var romanda.
kitabı hızla okuyup bitirdim ve çok başarılı buldum. şeytanın çırağındaki bazı cümleler ise hala zihnimde. büyük bir şeytan olmaya çalışmak için gösterilen çaba takdire şayan.
devamını gör...
2.
tek hamlede okuyup bitirdim gerçekten çok güzeldi. onları öldürdü mü daha iyiydi benim için mitshukinin femma fatale olarak tasvir edildiğini düşünüyorum aşkı memnu bihter madam bovary izlerini çağrıştırdı bende
devamını gör...