shpongle

sapıkça bir tarzda elektronik sesleri akustik enstrümanlarla birleştirerek müzik yapan eşsiz benzersiz bir grup. kafa ayıkken dinleyince bile kafa yapıyor, herhangi bir maddenin etkisinde iken nasıl bir duygu olacağını merak ediyorum henüz deneme şansım olmadı…

müziğin hiç görülmemiş hali. ne olduğunu anlamadan sizi daha önce hiç bulunmadığınız yerlere götürür. geri dönebilene helal olsun.

sonsuzluk gibi. uzay gibi. her şeyden uzak olup bir o kadar da içinde olmak gibi. anlatılmaz, şarkılarına binilip götürdüğü yere gidilir. my head feels like a frisbee özellikle tavsiye edilir. koltuğunuzu ön sıradan alın da manzarayı kaçırmayın. hadi iyi yolculuklar.

olağanüstü müzik yapan canhıraş grup.

enstrumanları kullanışları bir yana, birleştirişleri ile ortaya çıkardıkları müzik iç tırmalar, kaşındırır. the dorset perception nasıl eğlendirir, nasıl kafa açar; ancak yaşanır.

infected mushroom'un kardeşi mübarek; ondan daha mistik, daha sentetik. the sixth revelation el ayak titretiyor. daha ne olsun.

kısacası, tavşan inine girmek için alice olmak şart değil. dinleyin.

öğle vakti yine kafamı bulandıran grup. nerden düştük yine bu gruba.

konser kayıtları da şarkıları kadar enteresan. ışıklar, kostümler muazzam.

divine moments of truth, around the world in a tea daze, i am you gibi müthiş parçalarla tanınan, raja ram ve simon posford'un* 1996 yılında hindistan'da bir güneş tutulmasını izledikten sonra kurmaya karar verdikleri gruptur. ikili bu karardan sonra stüdyoya kapanmış ve söz konusu tutulmayı sonik bir forma dökmeyi amaç edinmiş and the day turned to night isimli müthiş parçayı kaydetmişlerdir.

ayrıyeten, gerçeküstü bir çılgınlık öyküsünden aşağı kalır yanı olmayan, saykedeliklerle bezeli genç yetişkinliğime damga vurmuşlardır. *

dinlemek için

yaptıkları müzikler bir "deneyim" dir.

annem harika yapar bunu.
bazen "are you shpongled?"diye sorar ve ben de "tabii ki annecim." derim.