sigaraların kaliteleri düşmüşken hala sigara içen insan

sigara firmalarına para kazandırmayı kendisine namus borcu edinen insandır. helal olsun dediğimdir. siz enayiler olmasa onlar nasıl para kazanabilir ki?

doğruya doğru. var bir enayilik hali.

sigaradan nefret eden biri olarak gerçekten varmış demek ki bir kalitesizlik. diyorum ben oldum olası anlık burnuma gelen kokusundan dahi nefret ederim ama artık bir başka siniyor koku yani. bir de bu yolda yürürken sigarayı 30 metre öteden tutanlar niye var? üstümüzü mü yakacaksınız nedir amaç? çünkü asla çekmiyorlar da karşıdan gelen kendini oyun hamuruna çevirmeli kaldırımda çok da yer yoksa.

sigara aslında büyük manipülasyondur + bağımlılıkta yapmaz. zihin, insanlara bu bağımlılıkmış gibi hissettiriyor çünkü düzenli ve sık olarak tekrarladığınız her şey, zihin tarafından "rutin" kabul edilir. rutin olarak yaptığınız her şeye ise, istek ve talep geliştirirsiniz. bu sadece yiyecek ve içecek kültürü ile alakalı değil, herhangi bir düzenli yaptığınız eylem içinde geçerlidir. mesela her sabah koşuyorsanız, her sabah koşmanız gerektiğini hisseder; aksattığınızda ise, huzursuz olursunuz. bu huzursuzluk hissi; beyinin rutin olarak kodladığı eylemin yerine getirilmemesi sonucu oluşur. yani komut, karşılıksız kalır. sigara içmediğinizde ortaya çıkan farklı ruh halleri bence bundan kaynaklanıyor.

aslında sigaranın tadı berbattır. sigaranın gerçek tadı, onu ilk içtiğinizde, aldığınız taddır. iğrenç bir ot bütünü. zamanla vücut onu düzenli almaya başladıkca, bu kötü tadı normalleştirir ve o iğrenç tad size artık batmaz. bu tadının cehennem gibi olduğu gerçeğini değiştirmiyor ama..

bu sebeple, sadece sigara değil, herhangi bir konuda bağımlılığı olan bireyin; bağımlılığı olan şeye odaklanmaktan çok; kendi iradesi üstüne çalışması gerekiyor. irade güçlendiğinde, her türlü eğilim/ düşkünlük ortadan kalkar. olay; bireysel iradeniz ve bunu yönetmekte. her bağımlılık, irade meselesidir.

dün gece bunu sordum kendime. ilk sigaraya başladığımda sene 2006, camel softun tadı hala ağzımda. davidoff desen ayrı bir aroma ama şimdi köh köh öksürten bir şey. ya da benim ciğerler bitti bilemiyorum.

siyasetçi kalitesi de yerlerde, oy kullanmama enayiliği yapıyor muyuz.. efsane otomobil sağlamlığı da yok artık yenilerde, yaya mı gidiyoruz seyahatlere, kentlerde içme suyu kalitesi de eskisi gibi değil, artık su içmiyor muyuz, eğitimde kalite nanay, çocuklarımızı okutmayalım mı.. sözlüklerde yazar kalitesi çok acıklı seviyede.. ekşiyi eskisiyle kıyaslayın sözlükçülüğü bırakalım mı..
savaş ve sonrası yıllarda tütün bulamadıkları için mısır püskülü kurutulup tütün niyetine içilirmiş, sigara tüketimi terk mi edilmiş.. hala mükemmel yüz yıllık eski evleri görüyorsunuz, yenileri yıkılmak için neredeyse rüzgar bekliyor, inşaatta kalite sıfır. çadırlarda mı yaşıyoruz..
sigara bağımlılarının, sigarayı kaliteli olduğu için mi içtiklerini sanıyordunuz..
sigara bir bağımlılık konusudur. bağımlılığın bir enayilik olduğunu sanmak, ondan daha büyük enayiliktir..
kar uğruna hayatınızdaki her şeyin kalitesini düşüren sistemi ve anlayışı değiştirip yenileyebilirseniz, yargılarınız ve hayatınız kalite kazanabilir.. ülkenin yalam kalitesi de uluslar liginde eskiye oranla düştü, düşüyor..
yaşamdan vaz geçip intihar mı edelim..
bu enayiliğin alası olmaz mı peki..
suç her alanda kalitesiz ürünler üreten sistemde mi, kurbanlarda mı.. herkesi enayi yerine koyanları değil de, kurbanları mı suçlayıp, akıl verip enayi sayıyorsunuz..
enayilik etmeyin yeniden düşünün.

bağımlılık da çok matah bir şey değil ondan.
bağımlı adama yaprak ver sarar içer.

kalite, bağımlının bağımlı olmadan önceki kriteri idi.

havaalanında aldığım sigaraları özlüyorum. sırf bu yüzden avmye gider gibi gidip gelsem mi diyorum kıbrıs'a falan.
o kadar zamandır yurtdışına da çıkmadım zam mam ohoo otur aşağı sar iç yapacak bir şey yok.
kalitesizliği adresi
canım ülkem.

ne içelim ağa bu yaştan sonra cigaralıkmı saralım. kalitesi düşmeyen birşey kaldığı da söylenemez zaten memleket dahilinde. ama parliament çok bozdu be kardeşim.o konuda bende kırgınım kendilerine.

bu mantıkla ekmek de yemememiz gerekiyor ama gelin görün ki ülkemizde ekmek yiyenlerin sayısı sigara içenlerin çok çok üzerinde. yediklerimiz ekmek değil. başka bir şey.

sigara zaten pis bir şey içenleri anlamak istemiyorum. içmesinler.

1 senedir içmiyorum ama halen gençliğimde içtiklerimin tadı rüyama giriyor.