şiirlerin içi boş süslü cümlelerden ibaret olması

genelleme degil, cogu zaman oyleler ama. yani cogu zaman oyleler. bunu muhtemelen bizim sozluk entelleri inkar edicek ama cok sacmalar.

mesela, 'adeta x'in y'sindeki gokkusaginin filintali cicekleir misali sen gokyuzunun isik aldigi en derin ufuklara bakan 1 diyarin sembolusun' falan.

yani ne kadar afilli cumle biliyosa, serpistiriyo ortaya. cumlelere bakiyon, bi cacik anlamiyon, 'herhalde bisey demek istiyodur' diye begeniyon ama aslinda cumle guzel, ama bi cacik yok icinde. evet.

şiirlerin içi boş
çünkü dolsun diye sevgiyle
şiirler süslü
bir süslüye yazılıyor diye

edebiyattan anlamayan, gram hissiyatı olmayan insan cümlesidir. sanat toplum içindir düşüncesini savunanların felsefesidir bu başlık, sanat sanat içindircilerdensen yaşadığını yazarsın aruzla, heceyle dillendirirsen tadı damağından gitmez.
serbest nazım olursa da farketmez, önemli olan duygu ya hani.
al sana atilla ilhan şiiri izle karar ver süslü mü duygulu mu?

www.instagram.com/p/Cybc0bX...

en güzel örneği;

(bkz: makineleşmek istiyorum trum trum trak)

yapma be guzum,

bak şu inci gibi dizilen mısralara;

şiire tutunmak

yok başka hiçbir umarın
en granit kayanın en ortasında
balta girmemiş karanlıklarında kıpırtısız
ya ölmektir kurtuluşun
yada şiir tutunmak

o en gergin tele şöyle bir dokun
son tınıyla tel kopsun
ayak sesleri duyulsun ölümün
her yanın her yönün çıkmaz
nereye baksan yok
hiç bile herşey sayılır o bulunduğun yerde
kurtarırsa kurtarır ancak
yine şiire tutunmak.

aziz nesin