silent treatmentın beden bulmuş hali olarak ali rıza bey
başlık "scaremongering" tarafından 13.07.2025 21:54 tarihinde açılmıştır.
1.
eğer silent treatment bir insan olsaydı, yaprak dökümü'nün kabız aile reisi ali rıza bey olurdu. hem karakteri hem kavramı deşmek niyetiyle açtığım başlıktır.
silent treatment, kabaca "sessizlikle cezalandırmak" olarak çevrilebilir bence. pasif agresif istismar biçimlerinden biri olduğunu söylemeye gerek var mı bilemiyorum. burada kişi rahatsızlıklarını dile getirmek ve meseleleri konuşarak çözüm aramak yerine sessizliğe gömülür. ancak bu sessizlik küçümseyici veya iğneleyici jest ve mimiklerle desteklenir. tam bir sessizlik hali de değildir yani. kişinin üzerinde terk edilme korkusu veya suçluluk hissi tetiklenerek baskı kurma yöntemlerinden birine dönüşebilir. bunu insanlar her zaman bilinçli olarak yapmazlar, bazen farkında olmadan yaparlar, öğrendikleri yöntem o olduğu ve duygusal olgunlukları düşük olduğu için. yani ali rıza bey'in kalbinin kırıldığını sanırken etrafındaki herkese yaptığı gibi.
insanlar anlaşmazlığa düştüklerinde veya incindiklerinde kendi başlarına kalmak istemeleri doğaldır tabii ki. buna da anlayış göstermek gerekir. ancak bunun sağlıklı yolu bu ihtiyacı dile getirmektir. aynı zamanda eğer bir ilişkiyi tamamen koparıyorsak bunu açıkça belirtmek, sadece bir mola istiyorsak da bir yere gitmediğimizi, o kişiye küsmediğimizi & terk etmediğimizi ona bildirerek süre istemektir.
fakat dizi boyunca ali rıza bey hem çocuklarına hem de eşine karşı her pürüzde küsme yoluna giden bir deli ne yazık ki. ya önce azarlayıp sonra küsüyor ya da direkt küsüyor. böyle bir ebeveynle büyümeyi hayal edin.
her şeyden önce babayı incitmiş olmanın suçluluk duygusu ve utanç var. sonra da "ya babamı kaybettiysem" korkusu. kızların ve hayriye hanımın tavırlarından anlıyoruz ki bu korkuyu yetişkinlik yaşamlarında da yaşıyorlar. ali rıza bey bu tavrıyla insanların kaygılı halini tetikliyor. kızlar birbirleri ile kavga ettiklerinde büyük bir telaşla babaya açıklama yapmaya koşuyorlar ve bu açıklamalar da genellikle "asıl suçlu ben değilim, o" minvalinde oluyor. sadece bununla büyümek bile kardeşler arası rekabeti ve kıskançlığı artırabilecek bir şey bence. ancak o zaman da konuyu kapatmayı tercih eden bir baba var anlamaya çalışmak yerine. dolayısıyla insanlar anlaşılmamışlıkları, telaşları ve ali rıza beyin suskunluğu ile baş başa kalıyorlar.
hayriye hanımın vesveseli doğası ile ali rıza beyin bunu tetikleyen hali birleştiğinde ve ailede dolayısıyla hiçbir şey konuşul(a)madığında tabii ki çocukların hata yapması kaçınılmaz. daha kötüsü ise ailede "ufak hata" diye bir şeyin olmaması. annesinin cüzdanından 20 lira almış olsa da necla o ailede kardeşinin kocasıyla kaçmış gibi bir muamele görecek zaten. bence bu durum da insanların zihninde olayları ve hataları sınıflamayı zorlaştırmış. her şey büyük günah ise zaten günahkar olmak kaçınılmazdır. zaten günahkarsanız da daha da günahkar olmak da daha kolaydır :d.
dolayısıyla ali rıza beyin istismara varan sessizliği, kibri ve sabit fikirliliği, uyum becerisinden yoksun oluşu ve sürekli ailesini cezalandırıp durması, en az çocukların eylemleri kadar bu aileyi felakete sürükleyen şeylerden birisi bence.
silent treatment ile istismar beden bulsa idi, o beden ali rıza beyinki olurdu yani tekrar. çok eminim buna.
silent treatment, kabaca "sessizlikle cezalandırmak" olarak çevrilebilir bence. pasif agresif istismar biçimlerinden biri olduğunu söylemeye gerek var mı bilemiyorum. burada kişi rahatsızlıklarını dile getirmek ve meseleleri konuşarak çözüm aramak yerine sessizliğe gömülür. ancak bu sessizlik küçümseyici veya iğneleyici jest ve mimiklerle desteklenir. tam bir sessizlik hali de değildir yani. kişinin üzerinde terk edilme korkusu veya suçluluk hissi tetiklenerek baskı kurma yöntemlerinden birine dönüşebilir. bunu insanlar her zaman bilinçli olarak yapmazlar, bazen farkında olmadan yaparlar, öğrendikleri yöntem o olduğu ve duygusal olgunlukları düşük olduğu için. yani ali rıza bey'in kalbinin kırıldığını sanırken etrafındaki herkese yaptığı gibi.
insanlar anlaşmazlığa düştüklerinde veya incindiklerinde kendi başlarına kalmak istemeleri doğaldır tabii ki. buna da anlayış göstermek gerekir. ancak bunun sağlıklı yolu bu ihtiyacı dile getirmektir. aynı zamanda eğer bir ilişkiyi tamamen koparıyorsak bunu açıkça belirtmek, sadece bir mola istiyorsak da bir yere gitmediğimizi, o kişiye küsmediğimizi & terk etmediğimizi ona bildirerek süre istemektir.
fakat dizi boyunca ali rıza bey hem çocuklarına hem de eşine karşı her pürüzde küsme yoluna giden bir deli ne yazık ki. ya önce azarlayıp sonra küsüyor ya da direkt küsüyor. böyle bir ebeveynle büyümeyi hayal edin.
her şeyden önce babayı incitmiş olmanın suçluluk duygusu ve utanç var. sonra da "ya babamı kaybettiysem" korkusu. kızların ve hayriye hanımın tavırlarından anlıyoruz ki bu korkuyu yetişkinlik yaşamlarında da yaşıyorlar. ali rıza bey bu tavrıyla insanların kaygılı halini tetikliyor. kızlar birbirleri ile kavga ettiklerinde büyük bir telaşla babaya açıklama yapmaya koşuyorlar ve bu açıklamalar da genellikle "asıl suçlu ben değilim, o" minvalinde oluyor. sadece bununla büyümek bile kardeşler arası rekabeti ve kıskançlığı artırabilecek bir şey bence. ancak o zaman da konuyu kapatmayı tercih eden bir baba var anlamaya çalışmak yerine. dolayısıyla insanlar anlaşılmamışlıkları, telaşları ve ali rıza beyin suskunluğu ile baş başa kalıyorlar.
hayriye hanımın vesveseli doğası ile ali rıza beyin bunu tetikleyen hali birleştiğinde ve ailede dolayısıyla hiçbir şey konuşul(a)madığında tabii ki çocukların hata yapması kaçınılmaz. daha kötüsü ise ailede "ufak hata" diye bir şeyin olmaması. annesinin cüzdanından 20 lira almış olsa da necla o ailede kardeşinin kocasıyla kaçmış gibi bir muamele görecek zaten. bence bu durum da insanların zihninde olayları ve hataları sınıflamayı zorlaştırmış. her şey büyük günah ise zaten günahkar olmak kaçınılmazdır. zaten günahkarsanız da daha da günahkar olmak da daha kolaydır :d.
dolayısıyla ali rıza beyin istismara varan sessizliği, kibri ve sabit fikirliliği, uyum becerisinden yoksun oluşu ve sürekli ailesini cezalandırıp durması, en az çocukların eylemleri kadar bu aileyi felakete sürükleyen şeylerden birisi bence.
silent treatment ile istismar beden bulsa idi, o beden ali rıza beyinki olurdu yani tekrar. çok eminim buna.
devamını gör...