çok doğru bir önerme.

sinema: avm'ye git, park yeri ara, bilet bul, sıkış sıkış otur, poşet hışırtısı dinle, 100 tane reklam izle, fahiş fiyata çerez al.
ev: aç biranı, ses sistemi kökle, oh mis.
devamını gör...
sevdiğim bi' insanla izledikten sonra ev ya da sinema bi' önemi yok benim için. ikisi de gösterişli bir kutu. mesele kutunun içinde ne olduğu.
devamını gör...
para verip milletin hışırtısı veya yiyişmesiyle keyfim kaçarak izlemektense evde bedavaya aşırı komforumla ve abur cuburumla kendimi ses çıkarmamak için kasmadan filmin tadını çıkara çıkara izlemektir.
devamını gör...
kesinlikle. evde film izlemeyi daha çok severim, sinemaya gitmem genellikle.
devamını gör...
sinemada izlemenin büyük ekran, kaliteli ses dışında bir artısı kalmadığı için savunduğum eylemdir.
15 dakika reklam izle, dışardan yiyecek içeceği gizli saklı sokmaya çalış, milletin zırıltısını çek, eşek yüküyle para ver. bütün bunlara neden katlanıp sinemaya gideyim ki?
devamını gör...
sinema salonunun biraz bi büyüsü vardır halen. en azından benim gibi düşünenler için öyle. severim halen hatta tek başıma da giderim zaman zaman.
devamını gör...
bana göre fiziksel olarak her şey biticek. devletlerin ve şirketlerine buna göre yatırım yapması lazım. zaten şuan bile dijitale yatırım yapmak , giriş maliyetleri düşük olduğu gibi getiriside çok fazla. mesela zengin olsam espora deli gibi yatırım yapardım. şirketlere sayısız hibe verirdim. yeni nesiller espora çok daha meyilli... uzun lafın kısası fiziksel ortamlara harcanan her şey ölü yatırım gibi bir şey.
devamını gör...
ben bu paragözlere para kaptırmam
bu sinema salonunda nasıl davranacaklarını öğrenememiş oluşumlarla aynı salonda oturmam zaten.
ev sinema sistemi var, dev tv var, projektör var.
ben kendi sinemamı kendim yaparım.
devamını gör...
evde film izlenebilir mümkündür de sinema izleyebilmek evin konumuna bağlıdır. her evde izlenebilmeyebilir.. :)
(temmuz cehenneminde hafif soğukluk ferahlatır yani şeetmeyin şimdi.)
devamını gör...
burada gözden kaçırılan bazı detaylar var.

eskiden insanlar sinemaya giderdi çünkü sinema bir eğlence alanıydı. insanların sosyalleşmesini sağlayan ve içinde bulundukları limitli sosyal hayat düzeninden biraz da olsa onları koparan bir lünaparktı. bize su an gayet normal gelse de, o dönemlerin insanları için sinema muazzam bir buluştu.

günümüzde ise, maximum kapasiteye ulaşan şehir hayatı herkesi tüketti. dışarı çıkmak için can atan insanlık, şu an evlerinden çıkmıyor hatta evlerinin içerisine her türlü düzeneği kurarak, kendilerine özel bir yaşam alanı inşa ediyor. kıyafetlerimizi hatta market alışverişlerimizi dahi kapımıza getirtiyoruz artık. insanları görmeye ve onlarla iletişim kurmaya tahammülümüz kalmadı. herkesin aykırılığı birbirine batar hale geldi.

yaşadığım şehir istanbul. ben doğma büyüme buralıyım. ailemde istanbul'da yaşıyor. bu şehir en çok benim hakkım çünkü burada doğdum. ebeveynlerimin hayat düzeni burada.

maalesef, yıllar geçtikçe ülke içi- dışı göçle buraya o kadar insan yığıldı ki, şehrin asıl sakinlerinin hareket edecek alanı kalmadı. basit bir kahvecide dahi, oturup 2 muhabbet edecek yer bulamıyorsunuz. girdiğiniz her mağazada, almaya niyetlendiğiniz her ürün pis. hepsinde ruj- fondoten var. hiç bir haltı alamadan cıkıyorsunuz. sahiller dolu, her yer mangal yapan insanlarla kaynıyor. istila edildi şehir. sadece burası değil, türkiye genel olarak istila edildi. hepimizin yapmaktan zevk aldığı günlük rutinlerimiz artık felç. peki, genel olarak, ne yapmaya başladık? evden çıkmıyoruz.

sinemaya gitmek yerine netflix, blue tv, disney satın alıyoruz.
dışarıda yemektense evde yapıyoruz ya da eve sipariş ediyoruz.
kıyafetleri magazadan almaktansa, online alıyoruz.

hayatlarımızı toplumdan ayırdık. kendi evlerimizde, kendi alanlarımıza sahibiz ve mahremiyetlerimiz bölünmüyor. bu yüzden hayat artık evlerde. dışarıda yapılabilecek hiç bir şey kalmadı.
devamını gör...
param yok demenin farklı versiyonu.
devamını gör...
donusen insanlarin, isyan etmek yerine, matrix'e turlu sekilde olumlu tepkiler vermesi hallerinden biri.
devamını gör...
eve bağlı olarak değişen durum. durmadan kapınız çalacaksa, makinede çamaşır var makine bittiği zaman ötecekse, fırında sütlacınız varsa, ve yapmayı bekleyen o kadar iş varsa zor. ben evde izliyorum ama bu işlerim yok.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"sinemanın evde izlenmesi gerektiği" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim