sinemanın estetiğe dayanma nedeni

filmler güzel, oyuncular güzel, filmdeki mekanlar, eşyalar, dekor güzel.

sanat eseri olması için her şeyin '' güzel ''olması mı gerekir?

yo...

imdb veya rotten tomatoes'ta düşük puan almamak için.

sinema sanatını, sanattan anlamayan, sığ insanlar ayakta tuttuğu için tüm o estetiğe de dayanmak zorundadır. örneğin bir marvel filmine kaslı bir adam, yanına da nerdleri besleyecek sexy, sarışın ve insanüstü yetenekleri olan bir kadın koymazsan kimse yüzüne dönüp de bakmaz. arz talep meselesi yani.

oyuncu öyle ya da böyle vücudunu ve hareketlerini göstererek para kazanır. daha güzel ve atletik oyuncuların tercih edilmesi doğal. bol bol da istisnası var.

bunun dışında, kurgusal bir evrene insanları götürüyorsan, o evrenin göstermek istediğin yanlarını öne çıkartman gerek, bunun için de izleyicinin bunun dışında kalan kusurlarla görsel ilgisinin dağılmamasını sağlaman lazım. mahkeme filmi bile çeksen bu böyle. fotoğraf ile resim bakışı arasındaki ana fark da budur aslında.

seksi bir kadın olmayan filmin tutması çok zor. üstteki yazarın dediği gibi scarlett johnson ve elizabeth olsen olmasa kaç kişi avengers izler?

ne demek kaç kişi avengers izler? şaka mı yapıyorsunuz siz?

başlıkta tespit doğru. hızlı ve öfkeli serisine bakalım; güzel kadınlar, kaslı erkekler, hızlı arabalar. film resmen ben para için çekildim diyor. tüm filmler kar amacıyla çekilir ama bazı filmlerin de bi derdi olur. anlatmak istediği şeyler olur. illa ki güzel bir oyuncu oynuyor diye filmdeki mesajları görmezden gelemezsiniz.

marvel filmleri mesaj kaygısı taşıyan bir seri değil. spiderman istisna olabilir. bizde bir karşılığı yok ama amerika'da spiderman gerçek bir kahramandır. özellikle ilk üçlemede tobey her ne kadar kötü oynasa da altmetinli bir senaryoya hayat vermiştir.

tabii elimizi verince kolumuzu kaptırdık. neredeyse tüm amerikanın sevgilisi spiderman beyaz perdeye taşınınca yapımcılar anladı ki bu işte para var. sonrası malum. yalnız bütünün içinde küçük bir parça var; kevin feige. tüm derdi yapılmamış, denenmemiş, hayali bile kurulmamış bir sinematik evren inşa etmek.

şimdi sen diyorsun ki 750 film, 1500 dizi, 7500 bilmem neyden oluşan bu evrenin temeli scarlett johansson.

çizgi roman okumamış olabilirsin tamam, sinemaya da gitmiyorsun okey, lan bari internete falan gir. sex sells bambaşka bir olay. scarlett'ı izlemek için sinemaya giden adam da zaten sinema başlığında yorum yapamaz.

eksi oy verilmezse böyle palazlanır bu mantıksız yorumlar.

estetik; eski yunanca duymak, algılamak anlamına gelen aisthesis sözcüğünden gelmektedir.* güzelliğin oluşturulması ve değerlendirilmesiyle ilgilenir. sinema da görsel ve işitsel olduğundan haliyle estetikle ilintili olmaması söz konusu olamazdı. estetik sadece filmlerde izlediğiniz güzel vücuttan, bir kaç dekordan ibaret sanan bazı kimseler de felsefi yaklaştıklarını sanarak saçma sorgulamalara kalkmışlar. hep mi porno izliyorsunuz da bedenlerden ibaret sanıyorsunuz sinemayı ben asıl onu anlamıyorum. ışık bile fark yaratıyorken gördüğümüz şeylerde, siz nasıl olabiliyor da sinemayı estetik manada sadece güzel vucüt, havalı dekor, kasvetli ev üçgenine indirgiyorsunuz ben ona şaşıyorum.