siyaset muhabbetinin yerini borsa muhabbetine bırakması

son zamanlarda gözlemlediğim, bir açıdan olumlu bir açıdan olumsuz gelişmedir.

seçime kadar her ortamda, her masada siyaset konuşulur hale gelmiş, "bu sefer kesin"cilerle "bırakmaz abi"ciler geçmişin acid'cileri ve metalcileri gibi iki farklı grup oluşturmuştu.

seçimin ardından, siyaset konuşmanın boş muhabbet olduğundan dem vurarak bir daha siyaset konuşmayacağına her seçim sonrası olduğu gibi sinirle söz veren muhalif kesim bu sefer sözünü tuttu ve kendine başka uğraşlar edindi. kazanan tarafın da zaten siyaset konuşmasına gerek bile kalmadı. her geçen gün eriyen alım gücü ve sürekli üzerine koyan borsa birbirini mıknatıs gibi çekti ve bu iki grubun kucağına bir hobi gibi, kurtarıcı gibi düştü.

artık gittiğim kafelerde, girdiğim ortamlarda, işte en çok konuşulan konulardan biri hangi kağıt ne getirdi, efendim kaçtan girmek lazım, kaçtan çıkmak lazım. iki ortalama alan finans üstadı kesildi. falanca 10 binini 20 bin yapmış söylemleri insanların gözüne dolar işaretleri çizdi.

bir halkın seçim öncesi olduğu kadar siyasetin içine girmesi çok abes bir durum gerçekten. doğrusunu söylemek gerekirse aşırı sıkıcı ve iç karartan muhabbet aynı zamanda. bundan kurtulmamız iyi oldu.

bu kadar çok insanın borsayı kurtarıcı gibi görüp işi gücü bırakıp matematik öğrenmesi de maddi olarak ne durumda olduğumuzun bir göstergesi ve üzücü.

benim borsayla pek ilgim yok doğrusu, girsem de düşük tutarlarla gireceğim için olası getiri beni heyecanlandırmıyor.

beni sevdiklerimin kazanıp mutlulukla gülmesi heyecanlandırıyor ama, hele dünyanın en güzel gülüşüne sahipse...