siz ne zaman öldünüz

ölmek illa tabuta girip üstüne toprak atılması demek değil.ben çok yaşayan ölüler gördüm .hayal kırıklıkları ,yaşadıkları veya yaşamadıkları insanları canlı canlı öldürür .şairinde dediği gibi beni bir gece yarısı vurdular öyle böyle değil

bir çok kez. lanet gibi. ölüp ölüp dirildim ama sorun şu ki dirilmiş olmak yaşamak olmuyor.

ne zaman oldu bilmiyorum aniden mi kalp krizi gibi yoksa kanser hastası gibi çeke çeke mi gittim dünyadan hiç bilmiyorum. ama hayli zamandır yaşamadığıma eminim...

üst kattaki yatak odasında, babamı bir daha göremeyeceğimi düşündüğümde. kimsesiz kalmayı dibine kadar yaşadığım zaman anladım. ben gerçekten bu hayatta ilk o gün öldüm.

her zaman.

27.07.2001

ölmedim, ölmeyeceğim.

bu yaşa kadar kendimce önemli önemsiz pek çok şey yaşamışımdır. "tamam buradan toparlayamam artık, bir adım daha atıp öldüreyim kendimi" dediğim anlar da oldu, "hayatımın en mutlu günü" dediğim günler de. abdülhak hamit gibi duyduğum acıyı kelimelere döktüğüm de oldu, o kişinin cenazesinde başkasıyla tanışıp evlendiğimde. bir kez bile sorgulamadan inandığım yalanlar kadar günlerce sorgulayıp inanamadığım gerçekler geldi geçti hayatımdan. senelerce yanımda duran insanları hiç bir anlamları yokmuş gibi silip attım da bir kere gördüğüm insana tutuldum kaldım.

her şey geldi geçti de sen geçmedin be güzelim. beni öldürmeye yetmezsin ama sadece sen attırıyorsun şu kalbi de lanet olsun.

(bkz: sana inceden yanığım ama acelesi yok)