kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
amerikan malı olan skullcandy markasının geliştirdiği, sadece elektronik müzik dinleyenlere hitap eden kafa üstü kulaklığı. bass performansıyla öne çıkıyor. kulaklığı 1 aydır deneyimliyorum, deneyimlerimi aktarayım.

kutu içeriği tatmin edici, güzel ve şık bir kutudan çıkıyor. ayriyetten kutudan şık bir taşıma çantası, aşırı detaylı bir kullanım klavuzu, üzerinde skullcandy logosu bulunan kaliteli bir type-c şarj kablosu, yine üzerinde skullcandy logosu bulunan, ve kablo kalitesi gerçekten arş seviyesinde olan bir adet 3.5 mm bağlantı kablosu çıkıyor. bu materyallerin her birinin inanılmaz bir malzeme kalitesine sahip olduğunu belirteyeyim. gerçekten elinize aldığınızda premium bir ürün kullandığınızı hissediyorsunuz. skullcandy logosu da zannımca oldukça kaliteli çizilmiş.

kulaklığın tasarımı ve malzeme kalitesi zaten iyi. kulaklığın o kafaya gelen üst ve uzun kısmı tamamen metal, ve sert plastiklerle de desteklenmiş. kulaklığın genel gövdesi plastik, ancak özel bir kaplama kullanılmış. hani böyle kalın ve esnek bir lastik vardır ya, ondan yumuşacık bir hissiyat alırsınız. işte bu kulaklığın gövdesini de bu tarz bir malzemeyle desteklemişler. gövdeye temas ettiğinizde aşırı rahat, aşırı premium ve kaliteli bir ürüne temas ettiğiniz hissiyatını alıyorsunuz. yani genel anlamda gövde sağlam, kolay kolay dağıtamazsınız gibi duruyor. kulaklığın hem sağında, hem solunda bazı fiziksel tuşlar bulunuyor. temel tuşlar bunlar. açma/kapatma, ses tuşları, durdurma tuşu ve bass seviyesini fiziksel şekilde ayarlayabildiğiniz kaydırmalı bir buton da bulunuyor. buna birazdan geleceğiz.

ergonomi konusuna gelirsek, pedler de keza oldukça rahat ve iyi duruyorlar. hafızalı bir ped mevcut, bu da uzun süreli kullanımda kulağınızı acıtmayacak vaziyette oluyorlar. üst kısmında, kafaya oturan bölgede de oldukça yumuşak ve ergonomik bir malzeme tercih edilmiş. yine lastikimsi, rahat ve kafaya, ele, avuca gelen cinsten. bu kısımda suni deri falan olsaydı, belki de ilerleyen zamanlarda soyulacaktı, yıpranacaktı. ama bu tür bir malzemeyle böyle bir sorunla karşılaşmanız zor. ergonomi konusunda tek olumsuz tarafı, kafayı bir tık fazla sıkıyor. kulakları tamamen kapatıyor zaten, ama kaynağı biraz fazla yapıyor gibi geldi. muhtemelen sporda kullanan insanlar için, kulaktan düşmeyecek bir yapı tercih etmişlerdir diye düşünüyorum. zira kulaklık, uçurumdan aşağı atlasanız bile kulağınızdan düşmeyecek kadar sağlam duruyor. ama dediğim gibi, bir tık baskı yapıyor ve hassas bünyeleri rahatsız edebilir. lakin oldukça minimal bir düzeyde olduğunu söylemem gerek. bu tarz bir kulaklık hassas bünyelere zaten gitmez, o da ayrı konu.

ses performansına gelirsek, önce tonel karakterden başlamak istiyorum. tonel karakteri tek kelimeyle efsane! bunu sadece kuru kuru övmek için söylemiyorum. sanki bir referans kulaklık gibi bir şey. tüm frekanslar aşırı dengeli bir durumda. hiçbir frekans gereğinden fazla yüksek veya alçak değil, sanki hiçbir ayar yapılmamış dümdüz bir eq grafiği gibi bir ses profili var kulaklığın. bass ağırlıklı olsa bile, tizzler de inanılmaz kaliteli geliyor ve asla diğer frekanslarla karışmıyor. hiçbir eq gereksinimi de duymuyor. zaten eq'a herhangi bir duyarlılığı da yok. 40mm sürücü bulunduruyor bünyesinde. bass konusuna gelirsek de, bass seviyesini direkt olarak kulaklığın üzerindeki o kaydırmalı tuşla yükseltiyoruz veya alçaltıyoruz. o tuşu yukarı doğru kaydırdığınızda, bariz bir bass farkı elde ediyorsunuz. hani 5+1 ses sisteminiz vardır, onun da ayrı bir subboofer'ı vardır ve fiziksel şekilde bass ayarını yükseltir veya alçartısınız ya, işte onun gibi. kulaklıkta harici bir subboofer var gibi düşünebilirsiniz. bu teknolojiye de "haptic bass" adı veriliyor. şarkıda bass vurduğunda geri dönüşü yoğun titreşimli bir şekilde oluyor. bass ayarını azıcık dahi yükseltseniz bile, şarkıdaki tüm bassları hangi frekansta olursa olsun mükemmel şekilde ayrıştırıyor, ve hiçbiri birbirine geçmiyor. şarkı sub bass ağırlıklıysa kulaklık bildiğiniz masaj aleti gibi titriyor. bu titreşimi hem kulağınızda, hem de dışarıdan bariz bir şekilde hissediyorsunuz. deprem gibi titretiyor. şarkıya göre çok farkediyor bu ama. bazı sanatçılar normalden daha az yoğun bir bass tercih edebiliyorlar, bu da kulaklığın daha az titremesine sebebiyet veriyor. ama yine de her anlamda tatmin ediyor bass performansı. bu bass'ı verirken de herhangi bir ses kısılması, boğulması gibi şeylerle karşılaşmıyoruz. bunun da sebebi, üstte de belirttiğim gibi bassları tamamen sürücüden bağımsız, subboofer gibi almanız.

kulaklıği hem kablolu, hem de kablosuz olarak kullanabiliyorsunuz. bluetooth versiyonu 5.0. kodek ise sadece sbc. en üzüldüğüm kısım bu. fiyata birazdan geleceğim, ama bu fiyata sbc kullanmak nedir? ha bariz bir kalitesizlik hissetmiyorsunuz, orası ayrı. ama yine de en kötü bi aac koysaydın şuna be el insaf. neyse, pil performansı iyi. en son ne zaman şarj ettim hatırlamıyorum. rahat bi 3 gün olmuştur, ve şarj yüzdesi halâ %60'larda. tabi yoğun kullanırsanız daha hızlı tükenir orası ayrı. bass ayarı açıkken pil daha fazla tükeniyor diyenler var, ama ben pek fark hissedemedim bu konuda. pil performansını dengelemeyi başarmışlar. sbc tırt dedik, ama olay kabloya geçince bariz bir ses farkı oluşuyor. sesler daha düzenli, daha yüksek ve daha temiz geliyor. kablo farkı diyoruz. 3.5mm'ye fosil derler, eskidi derler. ama kimse bluetooth çöpünün "sbc" adlı, bokumdan daha kötü bir kodeğe gidip de kötü demez. ha yine de müzik dinlediğiniz cihazda herhangi bir 3.5 mm portu bulunmuyorsa, ortalama bir şekilde idare ediyor. ama tam verim için kablolu tercih edin. bir de kulaklığı kablolu kullansanız bile, o titreşim yapan bass'ları alabilmek için kulaklığı yine de açık tutmanız gerekiyor. aksi taktirde sesi düz sürücülerden alırsınız, bu bass performansından mahrum kalırsınız. o haptic bass denen olay, kulaklığın pilinden güç alıyor.

fiyat 7.900 - 8.200 arası gidip geliyor. çok pahalı maalesef. amerika'da sadece 150 dolar falan mesela. burada ekstra vergiler yüzünden biz neredeyse 2 katı fiyatla daha pahalıya alıyoruz. her ne olursa olsun fiyatını hakettiğini düşünmüyorum. tamam kulaklık güzel, ama sbc var ya. bu fiyat bandında sbc kullanmak için ruh hastası olmak lazım. 3.000 tl bandındaki bazı kulaklıklarda "ldac" falan var yani. (bkz: anker soundcore space q45) ha kablolu tatmin ediyor orası ayrı. ama artık kablolu tercih etmiyor insanlar, ve kablosuza öncelik vermelilerdi diye düşünüyorum. haptic bass dediğimiz teknoloji sadece skullcandy'de bulunmuyor ayrıca. hyperx, sony gibi markalarda da var. hatta bende sony'nin "mdr xb" bla bla modelli bir kafa üstü kulaklığı da mevcut. tamamen kablolu, 50 empedanslı. lg v20 quad dac ile kullandığımda ve biraz eq yaptığımda bariz bu titreşimi alabiliyorum. ve bu kulaklığın fiyatı da skullcandy'nin belki de 3 katı daha ucuzdur. üretilmiyor şuan elbette, ama örnek verme amaçlı söylüyorum. yani sırf bu teknolojiye mi veriyoruz bu kadar para anlamadım? yani bu parayı muhtemelen sadece markaya, malzeme kalitesine ve kutudan çıkan materyallere verdik gibi duruyor. sağlık olsun, en azından kulaklığın performansından memnunum. alıp almamak konusu size kalmış.

app.hb.biz/AQmSioI7Vfmf

not: bu kulaklıkta film veya dizi izlemek, müzik dinlemekten daha keyifli. sanki sinema salonundaymışsınız gibi hissediyorsunuz eğer ekranınız da büyükse.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"skullcandy crusher evo" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim