türkçe adı: yukarıdaki tehlike
2010 yılında izleyici ile buluşan colin strause ve greg strause yönetmenliğinde bir filmdir.
los angeles şehrinde gökyüzünde birden beliren uzay gemileri insanlığın soyunu tehdit etmektedir.
2010 yılında izleyici ile buluşan colin strause ve greg strause yönetmenliğinde bir filmdir.
los angeles şehrinde gökyüzünde birden beliren uzay gemileri insanlığın soyunu tehdit etmektedir.
yönetmenler:
colin strause
greg strause
oyuncular:
eric balfour
scottie thompson
david zayas
donald faison
brittany daniel
colin strause
greg strause
oyuncular:
eric balfour
scottie thompson
david zayas
donald faison
brittany daniel
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "sevişilinebilizite" tarafından 21.04.2025 14:24 tarihinde açılmıştır.
1.
bugün kötü filmlere baş koymuş biri olarak skyline'ı es geçemezdim ve evet, yine imdb sıralamasında en kötü 250 film içerisinde yer alıyor. neyse gelelim mevzuya.

2010'un o ucuz bütçeyle çekilmiş ama kendini çok havalı sanan filmlerinden biri daha. los angeles'a düşen mavi ışıklar ve insanları manyetik çekimle gökyüzüne yutan uzaylılar... senaryo yazarları bu fikri bulduklarında, "ya bu süper olursa?" diye birbirlerine sarılmışlardır kesin.
peki ya sonuç? insanoğlu varlığını sürdürdüğü bilmemkaçbinyıl neticesinde gelmiş geçmiş hiçbir uzaylıdan böyle zulüm görmedi.
baş karakterlerimiz -ki aslında hiçbirini hatırlamıyorsunuz- lüks bir apartman dairesinde uzaylı istilasını izlerken, bir yandan da ilişki problemlerini çözmeye çalışıyorlar. adamın sevgilisi hamile, diğeri model, bir de zengin iş adamı var... tam acaba hangisi ölecek? diye tahmin oyunu oynarken, hepsinin aynı aptalca kararlarla ölüme koştuğunu görüyorsunuz. özellikle hadi dışarı çıkalım diyen adamın, iki dakika sonra uzaylı ışınıyla süzülüşü... paha biçilemez.
uzaylıların tasarımı ise filmin belki de tek başarılı yanı. büyük, mekanik yaratıklar değil de, organik-mekanik bir karışım olmaları fena fikir değil. ama bir noktadan sonra, acaba bu yaratıklar da bizim gibi vergi mi ödüyor? diye düşünmeye başlıyorsunuz. özellikle son sahnedeki insan beyniyle kontrol edilen uzaylı olayı, bu da neydi şimdi dedirtiyor.
filmin en komik yanı ise, bütçenin %90'ının özel efektlere, %10'unun da oyunculara ayrıldığını hissettirmesi. diyaloglar o kadar kötü ki, keşke uzaylılar bu senaristleri de alsaydı diyesiniz geliyor. finaldeki o açık kapıyı ise ben, bakın franchise yapabiliriz olarak yorumladım.
velhasıl, sana puanım rotten tomatoes'da sevgili skyline.

2010'un o ucuz bütçeyle çekilmiş ama kendini çok havalı sanan filmlerinden biri daha. los angeles'a düşen mavi ışıklar ve insanları manyetik çekimle gökyüzüne yutan uzaylılar... senaryo yazarları bu fikri bulduklarında, "ya bu süper olursa?" diye birbirlerine sarılmışlardır kesin.
peki ya sonuç? insanoğlu varlığını sürdürdüğü bilmemkaçbinyıl neticesinde gelmiş geçmiş hiçbir uzaylıdan böyle zulüm görmedi.
baş karakterlerimiz -ki aslında hiçbirini hatırlamıyorsunuz- lüks bir apartman dairesinde uzaylı istilasını izlerken, bir yandan da ilişki problemlerini çözmeye çalışıyorlar. adamın sevgilisi hamile, diğeri model, bir de zengin iş adamı var... tam acaba hangisi ölecek? diye tahmin oyunu oynarken, hepsinin aynı aptalca kararlarla ölüme koştuğunu görüyorsunuz. özellikle hadi dışarı çıkalım diyen adamın, iki dakika sonra uzaylı ışınıyla süzülüşü... paha biçilemez.
uzaylıların tasarımı ise filmin belki de tek başarılı yanı. büyük, mekanik yaratıklar değil de, organik-mekanik bir karışım olmaları fena fikir değil. ama bir noktadan sonra, acaba bu yaratıklar da bizim gibi vergi mi ödüyor? diye düşünmeye başlıyorsunuz. özellikle son sahnedeki insan beyniyle kontrol edilen uzaylı olayı, bu da neydi şimdi dedirtiyor.
filmin en komik yanı ise, bütçenin %90'ının özel efektlere, %10'unun da oyunculara ayrıldığını hissettirmesi. diyaloglar o kadar kötü ki, keşke uzaylılar bu senaristleri de alsaydı diyesiniz geliyor. finaldeki o açık kapıyı ise ben, bakın franchise yapabiliriz olarak yorumladım.
velhasıl, sana puanım rotten tomatoes'da sevgili skyline.
devamını gör...
2.
geçenlerde izlediğim film. 1 hafta falan önce.
impostor (2001) gibi sadece sonunu başarılı buldum. yani uğraşmışlar etmişler de olmamış bir film. sonunu da 7/10 seviyesinde beğendim, öyle aşırı beğenmedim yani. gerisi 3/10. totalde 4/10 vereyim hadi.
filmin esas sıkıntısı bana göre "ruhsuz" olması. yani böyle nasıl desem, ruhsuz işte. *
belli benzerlikler içeren bir yapım olarak beyond the sky'ı önerebilirim. tıklayıp oradaki yazımı okuyabilirsiniz, ki pek önemli spoiler da vermemiştim orada diye hatırlıyorum.
night skies'ı da önerebilirim. bunu da tanıtmıştım ama bunda ciddi spoiler'lar vermiştim galiba.
impostor (2001) gibi sadece sonunu başarılı buldum. yani uğraşmışlar etmişler de olmamış bir film. sonunu da 7/10 seviyesinde beğendim, öyle aşırı beğenmedim yani. gerisi 3/10. totalde 4/10 vereyim hadi.
filmin esas sıkıntısı bana göre "ruhsuz" olması. yani böyle nasıl desem, ruhsuz işte. *
belli benzerlikler içeren bir yapım olarak beyond the sky'ı önerebilirim. tıklayıp oradaki yazımı okuyabilirsiniz, ki pek önemli spoiler da vermemiştim orada diye hatırlıyorum.
night skies'ı da önerebilirim. bunu da tanıtmıştım ama bunda ciddi spoiler'lar vermiştim galiba.
devamını gör...