#ödüllü filmler
orijinal adı: beed-e majnoon
mecid mecidi yönetmenliğindeki 2005 iran yapımı drama filmidir. yapımda youssef'in hikayesini izleriz ve kendisini ödüllü performansıyla parviz parastouei canlandırmaktadır. youssef, 8 yaşındayken bir havai fişek kazası sebebiyle görme yetisini kaybetmiştir. artık 45 yaşında bir üniversite profesörü olan görme engelli başkarakterimizin sonunda duaları kabul olur ve paris'te geçirdiği kornea operasyonuyla tekrar görebilmeye başlayan youssef'in hayatı tümden değişecektir fakat "yeni" gözleri ona sadece hayatın güzelliklerini mi gösterecektir? yapımın çekimleri tahran ve paris'te gerçekleştirilmiştir.
mecid mecidi yönetmenliğindeki 2005 iran yapımı drama filmidir. yapımda youssef'in hikayesini izleriz ve kendisini ödüllü performansıyla parviz parastouei canlandırmaktadır. youssef, 8 yaşındayken bir havai fişek kazası sebebiyle görme yetisini kaybetmiştir. artık 45 yaşında bir üniversite profesörü olan görme engelli başkarakterimizin sonunda duaları kabul olur ve paris'te geçirdiği kornea operasyonuyla tekrar görebilmeye başlayan youssef'in hayatı tümden değişecektir fakat "yeni" gözleri ona sadece hayatın güzelliklerini mi gösterecektir? yapımın çekimleri tahran ve paris'te gerçekleştirilmiştir.
*fajr film festivali (2005) - başrolde en iyi aktör [parviz parastouei]
*fajr enternasyonal film (flff) festivali (2021) - seyircinin seçimi en iyi film: altın anka ödülü
*fajr enternasyonal film (flff) festivali (2021) - seyircinin seçimi en iyi film: altın anka ödülü
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "zamansız kelebek" tarafından 08.08.2024 20:48 tarihinde açılmıştır.
1.
söğüt ağacı
''allah'ım beni tamamen unuttun mu?''
filmde geçen bir replik
başrolde ise
parviz parastui - youssef
roya taymourian - roya
afarin obeisi - anne
mohammad amir naji - morteza
melika eslafi - mariam
leila otadi - pari
mahmud behrazniya - mahmood
ebrahim otadi - mehdi gibi oyuncular yer alıyor.
iranlı yönetmen ve senarist mecid mecidi'nin yazıp yönettiği 2005 yapımlı dram filmi;
8 yaşındayken havai fişek kazasında görme yetisini yitiren yusuf adlı 45 yaşlarında bir adamın hayat hikayesini
ve ameliyat sonrası görme yetisini yeniden kazandıktan sonraki yaşadıklarını konu ediniyor.
rüya adında bir karısı ve küçük bir kızı olan adam paris'te olduğu ameliyat ile görme yetisine kavuşur ve karanlık dünyasından sıyrılır.
yusuf'un eskiden bir üniversitede hocalık yaptığı bilinmektedir.
bunu ise paris'de ömründe görmediği adamdan duyması onu biraz afallatacaktır.
zihninde tasavvur ettiği dünya ile gerçekten gördüğü dünya arasındaki uçurum farkı ise onu kendini sorgulamaya itecektir.
gözleri açıldıktan sonra adeta hayal kırıklığı yaşaması ve hiç kimsenin hiçbir şeyin tahmin ettiği gibi olmaması yusuf'u boşluğa düşürecektir.
gözleri açıldıktan sonra ailesini daha az seven adamın onları da yitirecektir.
bu durumdan ileri filmimizin ana temasının her şeye sahip olmak isteyen elindekini de kaybediyor olduğu söylenebilir.
kendi karısını gözü açılınca sevmeyen adam otobüste güzel kadınlara göz süzmesini iyi biliyor.
film hakkında kendi yorumuma geçiyorum;
konusunu düşündürücü buldum, görme engelli adamın oyunculuğu fena değildi.
başta kızıyla dere kenarında oynarken ağlaması etkileyiciydi.
gözleri açıldıktan sonra yaşadığı değişim ve hayata dair düşüncelerinin kırılmaya uğraması görmek ve görmemenin insan hayatındaki anlamını ve önemini vurguluyor.
bazen görmemek görmekten daha iyidir.
görsel kaynak
film hakkında bir yazı
''allah'ım beni tamamen unuttun mu?''
filmde geçen bir replik
başrolde ise
parviz parastui - youssef
roya taymourian - roya
afarin obeisi - anne
mohammad amir naji - morteza
melika eslafi - mariam
leila otadi - pari
mahmud behrazniya - mahmood
ebrahim otadi - mehdi gibi oyuncular yer alıyor.
iranlı yönetmen ve senarist mecid mecidi'nin yazıp yönettiği 2005 yapımlı dram filmi;
8 yaşındayken havai fişek kazasında görme yetisini yitiren yusuf adlı 45 yaşlarında bir adamın hayat hikayesini
ve ameliyat sonrası görme yetisini yeniden kazandıktan sonraki yaşadıklarını konu ediniyor.
rüya adında bir karısı ve küçük bir kızı olan adam paris'te olduğu ameliyat ile görme yetisine kavuşur ve karanlık dünyasından sıyrılır.
yusuf'un eskiden bir üniversitede hocalık yaptığı bilinmektedir.
bunu ise paris'de ömründe görmediği adamdan duyması onu biraz afallatacaktır.
zihninde tasavvur ettiği dünya ile gerçekten gördüğü dünya arasındaki uçurum farkı ise onu kendini sorgulamaya itecektir.
gözleri açıldıktan sonra adeta hayal kırıklığı yaşaması ve hiç kimsenin hiçbir şeyin tahmin ettiği gibi olmaması yusuf'u boşluğa düşürecektir.
gözleri açıldıktan sonra ailesini daha az seven adamın onları da yitirecektir.
bu durumdan ileri filmimizin ana temasının her şeye sahip olmak isteyen elindekini de kaybediyor olduğu söylenebilir.
kendi karısını gözü açılınca sevmeyen adam otobüste güzel kadınlara göz süzmesini iyi biliyor.
film hakkında kendi yorumuma geçiyorum;
konusunu düşündürücü buldum, görme engelli adamın oyunculuğu fena değildi.
başta kızıyla dere kenarında oynarken ağlaması etkileyiciydi.
gözleri açıldıktan sonra yaşadığı değişim ve hayata dair düşüncelerinin kırılmaya uğraması görmek ve görmemenin insan hayatındaki anlamını ve önemini vurguluyor.
bazen görmemek görmekten daha iyidir.
görsel kaynak
film hakkında bir yazı
devamını gör...
"söğüt ağacı (film)" ile benzer başlıklar
mine söğüt
11