sokak köpeğine bağırmak

saçma sapan hayatımızda yeni soluk.

gecenin bir yarısı zil zurna sarhoş elimdeki siyah poşetle yürüyorum. zaten birkaç suri atlatmışım. kara bir köpek dikilmiş karşıma bar bar bağırıyor. gözlerinin içine bakıyorum. bir süre sustu, sonra yine aynı terane. durmadan havlıyor. herhalde caddedeki iki üç evin lambası benim sesime uyandı. bu uzun kulaklıya "ulan insanalrdan yaka silktim bari hayvanlardan soğutma beni" diye bağırıyorum. yine sustu. arkamdan hala havlıyordu.

sabah 9:30 civarı evden çıkıp okula gitmek üzere yola çıkmıştım. yaklaşık 6 adet köpek üstüme doğru koşmaya başladılar. sanki anlayacaklar gibi köpeklere " gelmeeeeeee"
diye bağırdım. köpekler benden, sesimden korkup kaçtılar. sonra bayılmışım hatırlamıyorum.

bunu yalnızca tanıdık sokak köpeklerine yapabiliyorum. böyle saldırmayacağından emin olduklarıma yapabiliyorum. öbür köpekler için toto lazım.

geçen gün hava buz gibiydi. girdik bizim çorbacıya. önü full kedi, köpek kaynıyor mekanın. çıkışta arkadaş fenalaştı bi'. bankta başını bekliyorum. köpek usul usul arkamdan gelmiş. fark edince benim akıl uçtu. durur muyum? köpeğin aklını da aldım.

köpeğimi gezdirirken saldırmaya çalışırlarsa bağırıyorum sadece. o da uzaklaşmaları için. yoksa şimdiye dek hiçbir sıkıntı yaşamadık kendileri ile

(bkz: benim senden beklentim hav)

bu gece eve dönerken geldi bir tanesi havlıyor g*tümün dibinde. sakince yaklaşıp derdini sordum sustu. oturup bi beş dakika falan muhabbet ettik, içimizi döktük, güzelce vedalaşıp yolumuza devam ettik. ne gerek var ki bağırmaya etmeye.

hiç gerek duymadığım eylem. gözlerine baktığım zaman arkasını dönüyor ve gidiyor hayvanlar.*

mahallede yedi sekiz tane köpek var. her gün karşılaşıyoruz. sarıyorlar efendim. tek başınaysan saldırırlar. geçen benim kız çöp atmaya gitmiş. dönerken kovalamışlar. belediyeyi aradım. bunları toplayın dedim. şu an barınaklar boş dedi. son olaylardan sonra barınaklara hayvan koymak yasak dedi. nisan'da kısırlaştırma çalışmalarını yapacaklarını söyledi. iyi ama bunun bana bir faydası yok dedim. en fazla geliriz köpeği uzak bir yere bırakırız ama yine gelir dedi. barınaklara hayvan koymayacaksan neden yaptınız o barınakları. en son konya'da hayvana yapılan işkenceden sonra barınakları boşaltma kararı almışlar. tamam kardeşim bizde hayvenseveriz. zamanında kuş besledim. güvercinlerimin sayısı 40 kadardı. yalnız onların bana ya da kimseye bir zararı yoktu. işini vicdanen iyi yapanlara teslim edin o zaman. bizim suçumuz ne burada.
bir restorana gittik. masamıza sevimli bi süs köpeği geldi. yemek yerken kız biraz huylandı. ya baba dedi. ben köpeğe istemsizce hoşt dedim. vay senmisin bunu diyen. karşı masadan ihtiyar kokana bir kadın nasıl söyleniyor. vay efendim sen benim yavruma hoşt diyemezsin, şöyle yapamazsın bunu diyemezsin. baktım başım belaya girecek kalk kalk dedim çocuklara yemek boğazımıza dizildi. hayvan insandan değerli abicim. bu tipler yüzünden kaç tane can gitti. vahşi köpekler büyük sorun teşkil etmeye başladı. bu duruma çözüm bulunması gerekiyor. ben yazayım dedim.

sokağın sahibi onlar sen kim köpeksinde bağırıyorsun demezler mi adama.sonra vay efendim beni ısırdı beni kovaladı.