sokak satıcılarının çıkardığı garip sesler

efendim bizim buraya bir sebzeci gelirdi. ne dediğini 12 yaşıma kadar falan anlayamamıştım. adam; elma, pattis, soğan diyormuş madem. elmattisoa diye duyuyordu kulağım. bir de dikiş makinası tamircisi vardı ki evlere şenlik.

bazen sürekli tekrara düşünce aniden bazukamı kaptığım gibi pencereye koşasımı getirir.

bırakın satsınlar. yeterince medeni olduğumuz gün onlar da bağırmazlar. şimdi en masumu onlar ülkenin.

"simit" kelimesinin satıcının ağzında zamanla "eaasssimidieea" şekline nasıl evrildiği fonetik, etimolojik ve linguistik açılardan bende hep bir merak konusu olmuştur.

mesela tüketici tarafında "bir tane easssimidieaa alabilir miyim" şeklinde bir cümle kurma lüksü yok ve tam bu noktada dile müdahale eşitsizliği söz konusu. böyle olmaz arkadaş. yazıyorum cimer'e.

belki şarkı söylüyorlardır.
levent yüksel
çelik