var böyle bir şey. sokaktan geçiyorum abi, ya da metroda izban'da bir yerden bir yere gidiyorum. çeşit çeşit insan var tabii. sakin sakin oturanı, elindeki telefonla karşısındaki kişiye bağıra çağıra delikanlılık salvoları fırlatanı, metro her zerreciklerine kadar hıncahınç doluyken binmeye çalışanı, insanlar inmeden binmeye çalışan ilk insanı, delisi, akıllısı, genci yaşlısı... bir de bu mendil satan emekçi kardeşlerimiz var. bunlar geçimini sağlayıp kendine ve çevresine yetebilmek için kağıt mendil satıyorlar ve daha hızlı şekilde satabilmek için de sürekli sempatik sözlerle müşteri çekmeye çalışıyorlar. buraya dek hiçbir soru işareti taşımıyor olay benim gözümde.

fakat mendili satarken kullandıkları sözcük grubu sanki mendilin varlığını kanıtlama uğraşına giren birer gizli filozof oldukları çağrışımı yapıyor bende. ne zaman bu amcaları mendil satarken görsem akabinde şöyle bir ses vuruyor beynime:

''var mendil, var mendil, var mendil, var mendil...''

hâl böyle olunca bir şaşkınlık çöküyor bünyeme, sorasım geliyor ama soramıyorum. içimde anlamlandırmaya çalışıyorum bu gereksiz varlık ispatına maruz kalan mendili. ve bir iç diyalog kuruyorum kendimle.

- mendil zaten var, görüyoruz. kimse ''yok mendil'' demiyor ki bey amca? neyin ispatlamasındasın?

-- baboli, mendil var ama insanlara sor onu bir de. kaçımız yolda acil işlerini halletmeye giderken bir sessizlik hâlinde dönüp de mendili ve satıcısını fark ederiz? adam elbet bağıracak, deklare edecek mendilin varlığını. onunki bir zorunluluk bayım.

- tamam da abi bir kere söylersin, iki kere söylersin. kim sürekli mendilin var olduğu söylemiyle zaman kaybedip bildiklerini de unutmayı kabul eder ki? ''şu mendiller çok güzel'' desin, ''gözyaşına birebirdir hanımlar'' diyerek kadın kitlesinden pay alsın, ne bileyim ajitasyon yapsın. bu dâhi kabulüm. ama ''var mendil'' gibi hiçbir fikir veya istek içermeyen, yalnızca gözle görülür bir gerçeğin bir de kulakla duyulur kılınmasına aracı olan bir söz grubu bu. saçma...

-- odaklanmazsan duymazsın. başka seslere odaklan. başka haykırışlara, başka çağrılara, düz gerçeklerden arınmış fikir adamlarının sesine... kısacası zihnin bir tercih yapsın, o tercih senin rahatını bozmasın. yönlendir zihnini. böyle takıntılarla da karşıma çıkma bir daha. hadi selametle.

belki de bu mendilci amcamız hayatın sillesini defaatle yemiş, feleğin çemberinden geçmiş ve insanların güvenilmezliğine tanık olduktan sonra kendisi tam aksi yönde davranışlar sergilemek ve dürüst bir izlenim bırakmak istemiştir. ve onun içindir bu en görüneni bile gösterme aşkı. neden olmasın ki? milyonlarca olasılıktan biri. her neyse, dünyada böyle mendilin varlığını ispat uğrunda çalışıp çabalayan abiler de var diyoruz, bunu kabulleniyoruz ve yazıyı noktalıyoruz. okuyan, okumayan kim varsa adamın dibidir ulan! öhöm, neyse iyi akşamlar :)
devamını gör...
dünyada sadece siz yoksunuz.
200 metre boyunca size doğru yürüyen insan düşünün.
sözlük! diye bağırdınız.
kaç tanesi duyar?
15 bilemedin 20.
ama 2 dakika boyunca "sözlük var, sözlüük, gel abla sözlük al" diye bağırırsanız önünüzden geçerken kaçı bunu duyar?
cevap: hepsi

mendilci zekiymiş.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"mendil satıcılarının mendilin varlığını kanıtlama çabası" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim