sonsuz evren

genişleme hızı artarak artan, sürekli genişleyen, sonu olmayan bir evren modeline sahibiz. tek bir büyük patlama olduğu varsayımıyla, ışık hızından daha da hızlı bir ivmeyle genişleyen evrenimiz artık bizim için erişilmez ve sonsuzdur. tabi ki sonsuz olması sınırsız olduğu anlamına gelmemektedir. peki ya bizim için görünür olan evren daha büyük evrensel bir oluşumun çok küçük bir parçasıysa? evrenimizin hiçbir zaman ulaşayamayacağımız sınırlarında bizim büyük patlamamıza benzer sonsuz başka büyük patlamalar oluyorsa? her büyük patlama farklı evrenlerin oluşmasına sebep oluyorsa?

sonsuzluk kavraması o kadar zor bir kavram ki... sınırsız bir süzgeç yetimiz olsun ve sonsuz evrenlere yelken açalım. yoksa sonsuzlukta evrenimize benzeyen başka evrenleri bulmamız çok uzun sürerdi. * gözümüze disk şeklinde bir galaksi takılıyor. daha yakından bakınca etrafında irili ufaklı gezegenlerin döndüğü bir yıldız görüyoruz. mavi bir gezegen hemen dikkatimizi çekiyor. etrafı binlerce yapay uydularla sarılı bu gezegenin bir de doğal uydusu var. gezegenin yüzeyi büyük çoğunlukla sularla kaplı. karalar kıtalar halinde etrafa dağılmış. kıtalar arasına sıkışmış, doğu batı yönünde kısrak başı gibi uzanan, üç tarafı denizlerle çevrili bir toprak parçası. ortasından bir boğazla iki yakaya ayrılmış, gece yarısı ışıkların sönmediği, canlı bir şehir...

sonsuzluk öyle bir şey ki, evrenimizin tüm galaksilerinden tek bir atom parçacığına kadar bire bir aynısı kopya evrenlere, hatta bu evrenlerde genetik kodundan karakterine ve bilincine, bu yaşınıza kadar sizinle bire bir aynı şeyleri yaşamış kopyalarınıza dahi sahip olma ihtimalini içinde taşır. bu kopyalarınız sizden çok çok önce var olup gitmiş, sizden çok çok sonra var olacak da olabilir. sonsuz kopyaya da sahip olabilirsiniz. sonsuzluk kendi içinde sonsuz ihtimali de içermiyor mu zaten? *

sonsuz evrenleri dışarıdan kendinize ait zaman kavramıyla gözlemleyebildiğinizi düşünün. kendi üst zaman biriminizle sonsuz kopya evrenleri incelediğinizde, hareket olarak an an, ardıl bir şekilde birbirini takip ettiğine de şahit olacaksınız. yani siz üst zamanın en kısa biriminde o anı yaşayan kopya olabilirsiniz. tabi ki aynı anı aynı anda yaşayan aynı kopyalar da olabilir, sonsuzluk buna da açık. * sizden bir an önde olan ve sizi bir an arkadan takip eden kopyanız da oralarda bir yerde. ama maalesef aranızda hiçbir zaman aşamayacağınız mesafeler söz konusu. peki ya değilse?

ilkokulda çoğumuz defterlerimizin alt köşesine cinali figürleri çizmişizdir. bir sonraki sayfalara cinaliyi farklı farklı pozisyonlarda çizip, defterimizi para sayma makinesi gibi fırırırırırırırırırırıt sesi eşliğinde sayfaları hızlıca atlatarak, cinalimize çizgi film efekti verip ona suni bir hareket kazandırmışızdır. yapmayanınız varsa tavsiye ederim yapın. *

peki ya bu sonsuz evrenler kendi içinde katlanıp, dürülüp, bir biri içine girip, animasyonun en kısa zaman birimi için tüm katmanları üst üste bindirip bizim hareket sandığımız aktiviteyi bize sunuyorsa? yani aslında benim bir an sonram benden önce veya benle birlikte mevcutsa? ben bir an öncemden önce veya onla birlikte mevcutsam? bir an öncem ve bir an sonram benden bağımsız el ele tutuşsa? * benim kendi bir an sonram bana, ben kendi bir an önceme bir anlam ifade eder miydim? işte bunlar hep sonsuzluk...

(bkz: kapitone çoklu evren modeli)