sözlükte her gün yeni bir yazarın popülerleşmesi

nasıl buluyorsunuz, nasıl gelişiyor hadiseler bilmiyorum ama her gün yeni birinin övüldüğünü, allanıp pullandığını görmekteyim. biz-sözlüğün kurulduğu ilk 2 ayda kayıt olan yazarlardan bahsediyorum.- geldiğimizde kimse bizi böyle karşılamadı. 2 günde 1000 karma puana ulaşmış yazarlar görmekteyim, sistemin bugını bulduysanız bize de söyleyin ey sevgili yazarlar. zira bizim popişimiz çatlıyor 1000 puanı toplamak için.

kaliteli tanımları varsa gayet olağan durumdur. bir ara yeni gelen kaliteli tanım giren çaylakları destekliyordum teşvik için.

başta kalite zannedersin ve profiline girersin. bomboş 10 tanım yapmıştır, toplam 40 kelime bile kullanmamıştır ama 400 fav almıştır. bir de bunların nickaltları vardır, sayfalarca "ay çok ponçik, çok tatlı, çok şeker" falan yazılmıştır. gülünçtür, zavallıcadır. enes batur'un bilmem kaç milyon takipçisinin olduğu yerde çok takılmayın böyle şeylere. bu toprakların kaderi bu. burada doğru ya da kalite değil hamaset, popülizm ve çiğlik iş yapar.

benim alladığım pulladığım birkaç isim var fiks ve kendileri kalitelerini belli eden kişiler. yazılarında her zaman belli bir kaliteyi ve çizgiyi tutturan kişiler ve eminim çoğumuz tarafından da takdir ediliyorlardır. hepimiz beğenileceğiz hepimiz 1000 puanları toplayacağız gibi bir durum zaten yok. onu geçtim şu an bildiğim kadarıyla hepimiz birinci nesilken kuruluşundan iki ay önce yok iki ay sonra kayıt oldu muhabbeti de gereksiz. düşünüyorum ikinci üçüncü nesil de gelse kalite bozulmadıkça bunun lafını etmek manasız.

(bkz: yeter artık ben de popi olmak istiyorum)

bana sıra ne zaman geleceq?

aramızda anlaşıyoruz, her gün birimizi pohpohluyoruz. huzur ev gibi. benin kuram 12 mayısa çıktı mesela

çaylak olduğum için sıranın bana geleceğinin uzun olduğunu düşündüğüm başlık.

popüler olmak için taktik vermiyorum toplanın.
1- kadın iseniz diğer adımları uygulamanıza gerek yoktur.
2- tanımların kaliteli olmasına gerek yok, biraz esprili birazda başlığa olağandan farklı açı ile bakarak tanım girin
3- dağa taşa, uçan kuşa mesaj atın, bol bol etkileşime girin.
4- birilerinin sizi fark etmesini beklemeyin öyle bişey olmayacak, gidin mesaj atın, ben burdayım deyin.
5- bol bol başlık açın, tesbihin tanesi değil imamesi olun.
6- toplam 3 tanımını okumuş olsan bile yazarın nick altına gidip, beğenerek okuduğunu sürekli takip ettiğini yaz.
7- dediğimi yapın, yaptığımı yapmayın.

olay beyoğlunda geçiyor.

şöyle, yeni yazar gelir “kadın” olduğuna kanaat getirir getirmez, artı oya boğularak kadın yazarın dikkati çekilip dm mevzusuna dalınır.

sonrası “gülücük gülücük” harikasın canım, nutella bir sen iki. haftanın en iyi en süper yazarı yaparım seni(işsizliğe bak lan)

hobaaa mobaa nerde rezalet yazan varsa aynı hadise başa sarar.

son bir iki aydır sözlüğe gelen neredeyse bütün yazarlar boş küme.

türk halkının duygusallığından kaynaklanan durum. şöyle;

bazı yarışmalarda denk gelmişsinizdir belki, yarışmada gerçekten çok sağlam bir karakter olur, işini en iyi yapan. bir de ezilmiş bir halk çocuğu vardır mesela. iş halk oylamasına kalırsa eğer, hayat hikâyesi dokunaklı olan malı götürür. neden? o çok çekmiştir, yazıktır ona, bari burada yüzü gülsündür falan... gerçekten hak edenin hakkının yendiğini düşünmez kimse.

bir başka örnek... bazı meşhur şairlerimiz var. gerçekten çok güzel şiirleri olan bu insanları yakın çevrelerinden dinlerseniz, kişiliklerinin beş para etmediğini görürsünüz. belki hepimiz onları yakından tanısaydık, bu kadar meşhur olmalarına izin vermezdik. oysa onları isim yapan şey, yazdıkları şiirleridir ve karakterleri, en azından konu sanatsa, bizi ilgilendirmez.

burada da halk aynı halk olduğundan değişen bir şey yok. insanların yazarlık yeteneğinden ziyade, diğer yazarlarla olan pozitif ilişkilerine ve etkileşimlerine oy veriyoruz gördüğüm kadarıyla. dünyanın sonu mu? değil. peki hata mı? bence hata. "sana ne be kardeşim! istediğim özelliğine oy veririm." diyene saygım var ama sonra ilerleyen zamanlarda "sözlük bozuldu, yazacak başlık, okuyacak tanım yok." demeyin yeter.

not: bu tanım kesinlikle belirli bir kişiyi ya da kişileri hedef almıyor. sözlük genelinde gördüğüm bir durumu dile getirdim. o nedenle bunu çekememezlik gibi ilkel dürtülerle yazılmış bir yazı olarak değil, bir dinozor tavsiyesi olarak okumanızı dilerim.

bende popi olmak istiyorum.
yarın beni popi yapın.

faso fiso bu işler, üzülerek gözlemlediğim yürek burkucu bir gerçekliği var.

bu işler böyledir hacım işte. günler haftalarca goygoy yap, millet şakşaklasın zamanı gelince hoop derin yalnızlık.

nickaltına bile uğrayanlar kesilir zamanla. oysa ilk zamanlar öyle miydi? 2 ayda 30000 karma yapmış(nasıl olduysa) şimdi profilde 'kafa izninde' 'cezalı' vs.

çok uzun bir hayat dersi bu hacım.. zenci s..i gibi. insan anlatmaya yoruluyor ama mesela şu an bu entryle 1000 karma puanı çaksak. 2 sayfa sitede popülerliğini kaybedenler yazsa, çıkar entelin teki "homojen çözüm" der bu hoca.

allahın belaları hala şov peşinde. özel çözümü de yap der. artı oy vermez, nickaltına gelip 'eheöeö sapık' yazar. 'yönetime gider artı oy kaldırılsın bireyleri ayrıştırıyor' der.. öyle şeyler olur. sokarım böyle entele. entel dediğin yarım sayfada bitmeli. hiç sevmiyorum sizi ib.nl.r .

kaos çıksa, bir kaç seksi yazar 'demek bizim de başımıza bunlar gelecek dese' sarılsak sevişsek, meme koparsak.

sitenin güzide yazarlarına tek çağrım var. daha da karanlığa gömülmeden sevişin. sitenin istikbali için bu şart.

böyle ortamları kafaya takmak nasıl bir ezikliktir lan qwshqwshqwsh.

pandemide geldik, daha bizi bilen yok be. hüzünlendim bak yine.

beni dertlendiren olay. oysa en popüler bendim. evet evet. şimdi nicikini telaffuz edemediğim yazar kişileri bütün primi götürüyor. götürün bakalım. bugünlerin de bir sonu var. tey tey tey.

"o zaman neden ben popüler değilim?" dedirten başlık. madem günlere böldük her gün bir yazar, kim benim sıramı çaldı?

bize öyle bir bilgi gelmedi henüz.

yanlışın var araştırmanı öneririm.

ben şekil yapmıyorum yaptığım her şey şekil oluyor.

sjsjjs