1.
bir nicholas royle kitabıdır.
şu edebiyat denen şeyi nasıl açıklasak? dünya üzerinde, yaşayan her canlıya dair her hikaye edebiyatın menziline girer. hatta bazen cansız varlıklar bile edebiyatın ilgi alanı dahilinde kendilerine yer bulabilirler. sakın yatağın altına bakma
yel değirmeni ile savaşan şövalye don quixote, dev kütüphanesini yakan profesör körleşme, dev bir böceğe dönüşen memur dönüşüm, bir yüzüğü yok etmek için uzun bir yolculuğu çıkan arkadaşlar yüzüklerin efendisi , bir çiftlikten öbürüne gezip karınlarını doyurmaya çalışan iki arkadaş fareler ve insanlar, elmas yüzük satarak kendine sermaye yapan anthealı dünyaya düşen adam... hepsi edebiyata dair...
edebiyat, bir konuya ihtiyaç bile duymaz bazen, sadece anlatır; anlatırken anlaşılmaya beklemez bile. edebiyat, bir zaman geçirme aracı de değildir ayrıca, onun için özel bir zaman ayırmak gerekir. edebiyat, kör bir yazarın hayal ettiği cennetin biriktiği yerdir, delirmemek için yazan bir öykücünün yaşadığı histeri krizleridir, fildişi kulesinde denemeler yazan günahkar azizin verdiği derslerdir. ülkesinden sürgün edilen bir aforizma yazarının peşinden koştuğu virgüldür.
edebiyat denen şey açıklanamaz ama birçok şeyi açıklayabilir.
şu edebiyat denen şeyi nasıl açıklasak? dünya üzerinde, yaşayan her canlıya dair her hikaye edebiyatın menziline girer. hatta bazen cansız varlıklar bile edebiyatın ilgi alanı dahilinde kendilerine yer bulabilirler. sakın yatağın altına bakma
yel değirmeni ile savaşan şövalye don quixote, dev kütüphanesini yakan profesör körleşme, dev bir böceğe dönüşen memur dönüşüm, bir yüzüğü yok etmek için uzun bir yolculuğu çıkan arkadaşlar yüzüklerin efendisi , bir çiftlikten öbürüne gezip karınlarını doyurmaya çalışan iki arkadaş fareler ve insanlar, elmas yüzük satarak kendine sermaye yapan anthealı dünyaya düşen adam... hepsi edebiyata dair...
edebiyat, bir konuya ihtiyaç bile duymaz bazen, sadece anlatır; anlatırken anlaşılmaya beklemez bile. edebiyat, bir zaman geçirme aracı de değildir ayrıca, onun için özel bir zaman ayırmak gerekir. edebiyat, kör bir yazarın hayal ettiği cennetin biriktiği yerdir, delirmemek için yazan bir öykücünün yaşadığı histeri krizleridir, fildişi kulesinde denemeler yazan günahkar azizin verdiği derslerdir. ülkesinden sürgün edilen bir aforizma yazarının peşinden koştuğu virgüldür.
edebiyat denen şey açıklanamaz ama birçok şeyi açıklayabilir.
devamını gör...