sürekli siyaset başlıklarına yazan yazarlar

anlam veremediğim insanlardır kendileri. yahu sizin hayatınız yok mu? sabah siyasetle kalkıp akşam siyasetle yatıyorlar. ben ülke ve dünya gündemini yakından takip ederim ama hayatımın merkezinde bu yok ve olanları da anlamıyorum. yahu vallahi deli olursunuz. yapmayın kendinize yazık. mesela bakıyorum bazı insanlar bir gün içinde onlarca tanım girmiş iktidara muhalif içerikli. ya burada bu kadar uğraşıcana bari aktif siyasete gir de kendine hayrın olsun bir yerlere gelirsin.
bakın yaşadığınız bu hayat size zarar verir. dünyada milyarlarca insan var sizin bir şeyleri değiştirme ihtimaliniz çok az, bu yöntemle sıfır çünkü sadece boş konuşuyosunuz. önce kendinize odaklanın çünkü değiştirebileceğiniz tek şey kendi hayatınız. dünyayı, kendi toplumunuzu değiştirme imkanınız yok, olduğu gibi edin gitsin yahu takmayın bu kadar. kendini geliştiren hedefleri olan kaliteli bir hayatınız olsun. insanlarla oturduğunuzda eğleneceğiniz konularda sohbet edebilin yani. sürekli siyaset konuşmak ruh emicilikten başka bir şey değil. bunu söylüyorum çünkü bu insanları normal hayatta da görüyorum. adamla oturuyoruz iki hoş beş edicez belki hemen konuyu siyasete getiriyor. başlıyor nutuklara yahu ben senin nutuklarını dinlemek istemiyorum. oy verdiğimiz parti aynı da olabilir ama yani ne alaka. kendini o kadar siyasete kaptırmış ki başka bir şey yok adamda. konuşabileceği tek konu bu. üzülüyorum bu insanlara güzel bir hayatınız yok ve bunun suçlusu sizsiniz.

siyaset konışmayı seven ve siyasete ilgi duyan yazarlardır.

siyasal bilgiler fakültesi okumak ve akademik kariyer yapmak istediğim için çoğunlukla içinde bulunduğum yazar grubudur.

bazı yazar arkadaşlarımız çok güzel yazılara imza atıyor ve benim kendimi geliştirmemem fayda sağlıyorlar.

ellerine emeklerine sağlık.

sürekli kadınlar şöyledir, kadınlar böyledir, kıllı erkekler buraya tarzı başlıklara yazanlardan daha takip edilesi yazarlardır.

siyaset zaten herkesin yapabileceği, anlayabileceği, konuşabileceği bir konu değildir.
siyaset konuşan insan,
hayatın gerçeklerini dibine kadar yaşayan insandır.
doğumdan ölüme ve en önemlisi o an yaşadığı hayatı siyaset kurumunun şekillendirdiğinin bilincinde, farkında olan insandır.

özellikle türkiye için konuşursak,
yaşı biraz vardır siyaset konuşan insanın, çünkü türkiye'de genç nesil, bir çok konunun olduğu gibi, siyasetin de öneminin farkında değildir.
bu yüzden de ülkede siyaset, birilerinin adeta mesleği haline gelir.
neredeyse babadan oğula devredilecek bir miras haline dönüşür.
evet, siyaset konuşan kişi, bireysel olarak hiçbir şeyi değiştiremeyeceğini çok iyi bilir bilmesine de, yeni nesil gibi ' ammaan boşver, banane , kim ne b..k yerse yesin ' diyemez,
bir, bu ülkenin ne zorluklarla kurulduğuna bakar, o zamanları düşünür,
ıki, bugünkü siyasi yapıların ülkeyi her açıdan içine düşürdükleri duruma bakar,
ve konuşur.
sinirden konuşur, üzüntüden konuşur, belki küçük menfaatler için konuşur,
kendini geçer, çocuğunun, torununun geleceği için konuşur, kısaca hep birilerinin birşeylerin geleceği için konuşur.

şimdiki gençlerin %65'inin yaptığı gibi , ilk firsatta yurtdışına kaçma zamanını çoktan geçtiği için, elinden gelen sadece konuşmak vardır ve onu yapar, bıkmadan usanmadan.

bunu anlamak için de, onun yaşadıklarını, onun hayata baktığı pencereyi bilmek, anlamak gerekir azıcık da olsa ...

kimsenin klavyesine kimse karışamaz dediğim başlıktır. isteyen istediği yere yazar. ben başıma bir bok gelir diye yazmıyorum. ama yazan arkadaşları okuyorum. yürekli arkadaşlar, herkesin siyaset bilimci kesildiği güzide ülkemizde ragnar lotburok gibi açık denizlere korkusuzca yelken açıyorlar.

(bkz: o olmasın bu olmasın diye diye sözlüğü şekillendirmeye çalışan yazarların olması)

ınsanlar dolmuş bu konuda .napsın adam buraya döküyor içini.

parti propagandası yapmak ayrı bir başlık altında değerlendirilmeli.

eğer siyasetle ilginiz yoksa (iğrenme vs değil ilgi duymama) rahatınızın yerinde olduğunu düşünüyorum zira bu ülkede yaşayıp siyasete kayıtsız olmak için burjuvazi sınıfından olmak gerekiyor.