surrender

depeche mode'un 1998 çıkışlı only when i lose myself single'ından son derece gözü dönmüş, tekinsiz, ayık bir parça.
obsesyon insan türüne ne kadar yakın, ne kadar da bize ait.

(bkz: olafur arnalds)'un (bkz: björk) ile düet yaptığı, björk'ün miyavlayarak dahil olduğu şarkı.

ınnundir skinni albümünde yer alır.

brian eno'nun sevdiği kavramlardan birisi. eno bu kavramı kendi sanat anlayışını anlatmak için sık kullanır, kavramın karşısına da control'ü yerleştirir. yalnız not edilmesi gereken, eno'nun surrender'dan anladığının bir muharebe meydanında savaşan taraflardan birinin diğerine teslim olması, boyun eğmesi ya da pes etmesi olmadığıdır; daha çok insanın kendisini bir şeylere bırakıvermesi, letting it/yourself be durumu, oluruna bırakma hâlı, içten gelen bir ferâgat, bu hâliyle teslimiyet. buna karşılık kontrol kavramı ise bir tür kasıntılık içerir, kendini merkeze koyarak çevresini tahakküm altına almaya çalışma (ama bunu hiç başaramama), tanrılara öykünme, kreon tarzı delicesine bir hubris/büyüklenme gibi konotasyonları içerir.

bu çerçeveden hareketle, eno bu kavramları sanat icracılığı bağlamına ekstrapole eder. rönesans sonrası sanatçı mefhumu kontrolcülük, kontrolerlik üzerine bina edilmiştir: sanatçı bir dehâdır, anlam ondan ışır, yaratıcılıkta nihaî mercidir. eno, bu anlayışı haklı olarak genius kelimesi ile kodlar, tıpkı kant'ın ve sonradan alman romantik akımının 18. yüzyılda yapmış olduğu gibi.

genius sözkonusu iken piramidi andıran bir hiyerarşi çıkar karşımıza: meselâ orkestral düzen, organize dinlerdeki hiyerarşik yapılanmayı ve askerîyedeki emir komuta zincirini hatırlatır. başta kendisinden ilhâm alınan tanrı, sonra dâhi bestekâr, daha sonra icracı ve bu şekilde gider, tâ pasif izleyicilere kadar.

genius kavramının karşısına eno scenius kavramını çıkarır: bir manzara, mekân, toplu ve katılımcı, merkezsizleşmiş, yâni desantre bir sanatsal faaliyet alanı. müzik bağlamında kayıt stüdyosu. eno'nun müzik yapma anlayışına onlarca işçiden tut dinleyiciye kadar herkes katılır, bu faaliyetin başında duran ve tanrısal ilhâmla iş gören, kimsenin anlayamayacağı bir genius yoktur. artık o baştaki "cin"in inine girilmiştir; perde kalkmış, perde arkasında öyle abartılacak bir şeyin dönmediğine kanaat getirilmiştir... falan filân.

gitarla sevişen adam steve vai'yi hatırlatan bir başlıktır.
(bkz: tender surrender)

(link: )

aynı zamanda bir olöf arnalds şarkısı.

stream of cold
breathing slowly
tired feet
press the ground

gentle flow
scent of growth
that opens me

and ı surrender now
i stand up now
i open to
only you now
i choose now
i refuse now
i ignore you now
claim my power
i carry you
i nurture you
give birth to you
again
feel your heart again
touch me again
i surrender
again

feel my pride
from the inside
jungle red
easier felt than said

i'm raising you
yet my grace is unknown to you

i carry you
i nurture you
give birth to you
again
feel your heart again
touch me again
i surrender
claim my power
i surrender now
i stand up now
i open to
only you now
i choose now
i refuse now
i ignore you know
claim my power

let me rest
in the water
let it cleanse
what is left of me

i'll face this
smother it
and rise above it

i surrender now
i stand up now
i open to
only you now
i choose now
i refuse now
i ignore you now
claim my power
i carry you
i nurture you
give birth to you
again
feel your heart again
touch me again

i surrender

ingilizcede teslim olmak, pes etmek.
bir league of legends terimi olarak da, 15’de ver ff’i, uzatma!

albümü ile aynı ismi taşıyan şarkı. bununla birlikte bu albüm the chemical brothers'in en efsane şarkılarından birisi olan hey boy hey girl şarkısını içermektedir.

tüm bunlarla birlikte kanadalı punk rock grubu (bkz: billy talent)'ın sevilen* bir şarkısıdır.

fatal design albümünden bir entwine şarkısı.

depeche mode grubunun 1998'de yayınladığı "ultra" albümünde yer alan şarkının sözleri martin gore tarafından yazılmıştır.şarkı arzulara teslim olup gitmekten bahseder, öyle de olur. konserlerde dinlemeye alışkın olduğumuz martin gore'un başarılı vokaline rağmen, dave gahan'ın seslendirdiği akustik versiyonu çok daha iyidir.

-suerrender-
laying on your holy bed by the hallowed door
feeling like an infidel not worthy of your floor
tempted by your innocence, beckoned to my fate
ı will face the consequence, ı wouldn't hesitate
ı'm a man of flesh and bone
rapture rushing through my veins
passion flaming in my heart
heavenly surrender once again, yeah
shackled like an animal, chained to my desires
just another sacrifice to love's eternal pyres
tame me with your tenderness and break my brittle heart
easily and elegantly tear my world apart
ı'm a man of flesh and bone
rapture rushing through my veins
passion flaming in my heart
heavenly surrender once again, yeah
we're living in a world full of illusion
everything is so unreal
my mind is in a state of confusion
but ı can't deny the way ı feel
ı'm a man of flesh and bone
rapture rushing through my veins
passion flaming in my heart
heavenly surrender once again, yeah
ı'm a man of flesh and bone
rapture rushing through my veins
passion flaming in my heart
heavenly surrender once again, yeah
ı'm a man of flesh and bone
rapture rushing through my veins, yeah
ı'm a man of flesh and bone
rapture rushing through my veins, yeah