bir a. hicri izgören şiiridir.

susardın ve kar yağardı

gözlerinde başlardı gece
yarım kalmış kitaplarda biterdi.
alnımızda bilenen kör bir bıçaktı zaman
kırılmış aynalardı

susardın, durmadan susardın
ve kar yağardı

ocak ağaran saçlarımdı
şubat hayırsız bir evlattı, kaçaktı
ve uzaktı yaz bir anaydı
mart'ın izlerini taşırım bedenimde
aynı masalın ikizleri gibiydi günler
nisan saçlarımda ıslanırdı hep

susardın, durmadan susardın
ve yağmurlar başlardı

çok bekletti bizi,
hiç vaktinde gelmedi mayıs
haziran aram'dı ya da öyle biriydi
temmuz bir düştü belki

yaraları sarar gibiydi
ağustos yıldızlarla basardı gecemizi
bir gül suçüstü yakalanırdı
eylül bir çocuğun çığlıklarıydı

susardın, durmadan susardın
ve rüzgârlar başlardı

yolunu yitirmiş bir gezgin gibiydi ekim
sürgünlere uğurlardık kendimizi
kalan mı bizdik, giden mi
bilinmezdi
kasım rüzgârda bir yapraktı
ve biraz ıtri
kendi sesiyle irkilirdi
aralık günlerin son neferi

soluk bir düş geçse de
hiçbir mevsim gözlerin kadar
acımasız kullanmadı neşteri

susardın ve kar yağardı
devamını gör...
yaşamış en sevdiğim 2. şair olan ahmed arif'in, benim kanaatimce en güzel şiiridir. ve gökyüzünün altında yazılmış, okuduğum yüzlerce şiir içinde benim en sevdiğim en güzel ikinci şiirdir.

sus, kimseler duymasın.
duymasın ölürüm ha.
aydım yarı gecede
yeşil bir yağmur sonra...
yağıyor yeşil.

en uzak, o adsız ve kimselersiz,
o yitik yıldızda duyuyor musun?
bir stradivarius inler kendi kendine,
yayı, reçinesi, köprüsü yeşil.
önce bendim diyor ve sonra benim...
ölümsüz, güzel ve çetin.
ezgisidir dolaşan bütün evreni,
bilinen, bilinmeyen ıssızlıkları.
canımı, tüylerimi sarmada şimdi
kendi rüzgarıyla vurgun...
sarıyor yeşil.

rüya, bütün çektigimiz.
rüya kahrım, rüya zindan.
nasıl da yılları buldu,
bir mısra boyu maceram...
bilmezler nasıl aradık birbirimizi,
bilmezler nasıl sevdik,
iki yitik hasret,
iki parça can.
çatladı yüreği çakmaktaşının,
ağıyor gök kuşaklarının serinliğinde
çağlardır boğulmuş bir su...
ağıyor yeşil.

yivlerinde yeşil güller fışkırmış,
susmuş bütün namlular...
susmuş dağ,
susmuş deniz.
dünya mışıl-mışıl,
uykular derin,
yılan su getirir yavru serçeye,
kısır kadin, maviş bir kız doğurmuş,
memeleri bereketli ve serin...
sağıyor yeşil.

aydım yarı gecede,
neron, çocuk kitaplarında çirkin bir surat,
ve sezarsa, bir ad, yıkıntılarda.
ama hançer taşı sanki
koca kartaca!
hani, kibrit suyu vermişlerdi üstüne
bak nasıl alıyor, yigit,
binlerce yıl da sonra
alıyor yesil.

vurur dağın doruğundan
atmacamın çalkara,
yalın gölgesi.
kuş vurmaz, tavşan almaz,
ama aç, azgın
köpek balıklarıydı parçaladığı
bak, tiber saygılı, suskun.
bak nilüfer dizisi zinciri.
bunlar bukağısı, kolbağlarıdır,
cihanın ilk umudu, ilk sevgilisi,
ve ilk gerillası spartakus'un.
susuyor yeşil.

sus, kimseler duymasın,
duymasın, ölürüm ha.
aymışam yarı gece,
seni bulmuşam sonra.
seni, kaburgamın altın parçası.
seni, dişlerinde elma kokusu.
bir daha hangi ana doğurur bizi?

ruhum...
mısra çekiyorum, haberin olsun.
çarşılarin en küçük meyhanesi bu,
saçları yüzümde kardeş, çocuksu.
derimizin altında o olüm namussuzu...
ve ahmedin işi ilk rasgidiyor.
ilktir dost elinin hançersizliği...
ağlıyor yeşil.

devamını gör...
ahmet kaya'nın harika seslendirdiği ahmed arif şiiri. bir şiir bir şarkı bütünleşmesinin en güzel örneklerinden biridir...

bilmezler nasıl aradık birbirimizi,
bilmezler nasıl sevdik,
iki yitik hasret,
iki parça can.
devamını gör...
ahmed arif'in muhteşem dizeleridir. benim en sevdiğim şiirdir. çok değişik tarzlarda iki müzik dehamız tarafından bestelenmiştir.
fikret kızılok bu güzel şiiri ''rüya'' ismi vererek harika çello tınılarıyla bize sunmuştur.


sus, kimseler duymasın.
duymasın ölürüm ha.
aydım yarı gecede
yeşil bir yağmur sonra...
yağıyor yeşil.

en uzak, o adsız ve kimselersiz,
o yitik yıldızda duyuyor musun?
bir stradivarius inler kendi kendine,
yayı, reçinesi, köprüsü yeşil.
önce bendim diyor ve sonra benim...
ölümsüz, güzel ve çetin.
ezgisidir dolaşan bütün evreni,
bilinen, bilinmeyen ıssızlıkları.
canımı, tüylerimi sarmada şimdi
kendi rüzgarıyla vurgun...
sarıyor yeşil.

rüya, bütün çektigimiz.
rüya kahrım, rüya zindan.
nasıl da yılları buldu,
bir mısra boyu maceram...
bilmezler nasıl aradık birbirimizi,
bilmezler nasıl sevdik,
iki yitik hasret,
iki parça can.
çatladı yüreği çakmaktaşının,
ağıyor gök kuşaklarının serinliğinde
çağlardır boğulmuş bir su...
ağıyor yeşil.

yivlerinde yeşil güller fışkırmış,
susmuş bütün namlular...
susmuş dağ,
susmuş deniz.
dünya mışıl-mışıl,
uykular derin,
yılan su getirir yavru serçeye,
kısır kadin, maviş bir kız doğurmuş,
memeleri bereketli ve serin...
sağıyor yeşil.

aydım yarı gecede,
neron, çocuk kitaplarında çirkin bir surat,
ve sezarsa, bir ad, yıkıntılarda.
ama hançer taşı sanki
koca kartaca!
hani, kibrit suyu vermişlerdi üstüne
bak nasıl alıyor, yigit,
binlerce yıl da sonra
alıyor yesil.

vurur dağın doruğundan
atmacamın çalkara,
yalın gölgesi.
kuş vurmaz, tavşan almaz,
ama aç, azgın
köpek balıklarıydı parçaladığı
bak, tiber saygılı, suskun.
bak nilüfer dizisi zinciri.
bunlar bukağısı, kolbağlarıdır,
cihanın ilk umudu, ilk sevgilisi,
ve ilk gerillası spartakus'un.
susuyor yeşil.

sus, kimseler duymasın,
duymasın, ölürüm ha.
aymışam yarı gece,
seni bulmuşam sonra.
seni, kaburgamın altın parçası.
seni, dişlerinde elma kokusu.
bir daha hangi ana doğurur bizi?



ruhum...
mısra çekiyorum, haberin olsun.
çarşılarin en küçük meyhanesi bu,
saçları yüzümde kardeş, çocuksu.
derimizin altında o olüm namussuzu...
ve ahmedin işi ilk rasgidiyor.
ilktir dost elinin hançersizliği...
ağlıyor yeşil.




devamını gör...
sessiz, sakin, kendi halinde, pek konuşmayan, konuşkan olmayan.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"suskun" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim