talha hakan alp

an itibarıyla deist olan ilahiyatçı.

ilahiyatçılar reddetmeye inanmamaya daha yatkın oluyorlar bu konuda tespitini yapmamı sağlamış kişi.

bundan sonraki yaşamında aradığı huzur ve cevapları bulmasını temenni ettiğim kişi. doğrusu büyük bir cesaret göstermiştir. bu cesaret de deistliğini çevresine açıklama cesareti değil, bunu kendine açıklayabilme ve kabullenebilme cesaretidir. zira zor ve ruhen maliyeti yüksek bir iştir.

bir müslüman olarak ben deist olmasıyla insani olarak çok fazla bir şey kaybedeceğini veya değişeceğini düşünmüyorum. birkaç konuda şekli bir değişim yaşasa da karakter olarak aynı kalacaktır.
işin öte boyutuna ve tarafına gelince şayet düşündüğünün aksine bu yönde bir sorgulamaya tabi tutulacaksa gerekçelerini takır takır sıralayacak ve cevapsız kalan sorularını arzedecektir. sırf bu gerekçeler ve sorular dolayısıyla belki de tonla müslümanın hayalini dahi kuramadığı payeler elde edecektir.

bazen aynı metni ve aynı olguları okumamıza rağmen onlardan farklı şeyler anlayabiliyoruz. benim inancıma göre taşıdığı itikat veya düşünceye, aklına gelen her bir soruyu sorabilmiş, bu sorgulama sonucu hadi bana eyvallah deyip başka bir yol tutmuş biri öte tarafta, ömrü boyunca taşıdığı inanca tek bir soru sormadan paket olarak inanan birinden daha fazla kaale alınacaktır. aksini düşünen veya isteyen bir tanrıyla da işimiz yoktur.

deist falan olmamıştır. arayış içindeymiş, kafası karışık. buyrun

keşke videoları kaldırmasaydı. eleştiriye cevap veremeyince eleştiriyi kaldırtmış birileri.

çektiği videolara devam etmesi gerekir diye düşünüyorum. hep aynı cümleleri duymaktan bıktık ders gibi anlattığı konuları ilgiyle takip ediyordum. beni deist ya da ateist yapar mı yapmaz mı bilemem işin doğrusu bu benim akıl süzgecime bağlı kendisini dinleyerek ateist olmam gerekiyorsa olup olmayacağıma kararı ben veririm. anlattığı hususlar entellektüel birikim sağladığından devam etmesini istiyorum. ezbere konuşmadığını çok ciddi kafa patlattığına inanıyorum o yüzden şüphelerini bizimle de paylaşsın ki biz de düşünelim.

videolarını izlemiştim ve kendimce hepsine bir cevap verdim. beni hiç etkilemedi açıkçası..kendisine büyük saygı duydum. arada twitter'ina bakarım ne paylaşmış diye.
demek ki çok okumak araştırmakta iyi degil bazen. çünkü ta ibn sina farabi derken batı felsefesi, pakistan in dini nasıl yaşadığı bütün bu curcunayi kaldırmak kolay değil.

en büyük hayal kırıklığı da kendi camiasına bence. çünkü bayağı da bir muhalif olmuş kendi kesiminin siyasetine diyeyim.
bende de olmuştu bu hayal kırıklıkları. hani kendimi sevmem sağcı solcu vs kavramları ama sağa daha yakın hisseden biri olarak bende liseden beri okuduğum müziğini dinlediğim şiirleriyle büyüdüğüm kesimin bu hale gelmesi karşısında büyük bir hayal kırıklığı yaşadım.
solu zaten iyi bildigimi düşünürüm onda sorun yok. o öyle ve öyle kalacak. solun belli bir ideolojisi de olmaz zaten. net bir düşüncesi.

kendisi bildiğin demokrat olmuş.
çok güzel çok iyi. ama bütün bu karmaşa hüznü acısını anlıyorum. saygı duyuyorum.

adını ilk defa duydum. youtube da karşıma çıktı. olayları güzel anlatan, ses tonu güzel biri.

açıklamasından sonra başına gelenleri anlatıyor. film gibi.

kim olduğu, diğer girilerde açıklanmış.

görünen o ki, ilahiyatçılar ya işin ticaret kısmında yollarını buluyorlar, ya da yollarını bulanlara kin tutup felsefeye geçiş yapıp, işin olmayan aslını faslını anlatmaya başlıyorlar.
felsefeye geçen açık ya da dolaylı kendini ateist, deist, nihilist, agnostik vs. diye tanımlıyor. (oysa yetişkin bir insan lise yıllarına varırken sorgulamaya başlıyor, okuyor araştırıyor. tuhaf olan bu.)
ateist olabilmek için ilahiyat profesörü olana kadar niye bekler, ne umarlar şahsen ben anlayamıyorum.
(talha hakan alp kimdir tanımam. anlaşılan zaten maça 1/3 şansla başlamış. talhalığı hakan alp'liğine yenilmiş. dışardan bakan böyle görüyor..son tümce ironidir.)

açıklamalarını dinlemedim fakat bu şahsın bir süredir dinden uzaklaştığını biliyordum. önceki duruşunu ve konuşmalarını televizyonda üstünkörü izlemiştim. ilmi düzeyi çok yüksek birisi ve epey ciddi bir görünümü vardı. zannedersem onu yoldan çıkartan şey, bir kadına duyduğu zayıflık hissi oldu. on sene önce televizyonda izlediğimde genç ve çok yakışıklı oluşu dikkatimi çekmişti. dindar ailede doğup da kadın erkek ilişkisinde bir şeyleri kaçırdığını hissedenler erkeklerde böyle kaymalar oluyor. tüm bunların öncesinde kafasında oturtamadığı şeyler vardı ki, üstüne gelen aşk hissi onu başka mecralara itmiş. bakalım şahsi hikayesinin sonu nasıl bitecek ?