tarkan'ın terli havlusunu kapmak için yarışan kızlar

dün izlediğim bir haberde denk geldğim korkunç olaydır.
sanatçı tarkan'ın samsun'da vermiş olduğu konserde terini sildiği havluyu atması için binlerce kadın at at at diye tezahürat yapıyor, tarkan da terini sildiği kırmızı yüz havlusunu ısrarlar üzerine seyircilere fırlatıyor. kapmak için nasıl zıplıyorlar bir görseniz aklınız şaşar. ulaaan var ya. ne yırtıcı kuşlar şu hatunlar. havluyu kapan hatunun pençe gücüne hayran kalmamak mümkün değildir hani. tarkanın havlusunu yüzüne gözüne nasıl sürüyor.... offşşş...

insanın sevdiği hatunun tarkan'ı olası geliyor allahsızım.. ne aşk bee...

tarkan'ın yaptığı da saygısızlık. o insanların kendine saygısı yok onun da yokmuş.

bunlar hep ünlü diye.. genclık nereye gidiyor aheyy...

allah akıl fikir versin.

erkek halimle bende yarışırım. memlekette enayiden bol ne var. okuturum sonra.

böyle ünlülere aşırı hayranlık besleyen insanların iq seviyelerinin daha düşük olduğu tespit edilmiş. ne kadar doğru ne kadar yanlış siz karar verin artık?

insanlık tarihi boyunca ibn...r bu kadar itibar görmedi.

antik zamanlarda 90'ların başı, dgm.(devlet güvenlik mahkemeleri) gülhane parkının karşısında(istanbul-eminönü) , mahkemelerde devrimcilerin davaları olduğunda bizde mahkemenin önünde içindeyiz.
bazen mahkeme-duruşma uzar 7-8 hatta daha da geç saatlere , duruşma bitince ya iki bira alırdık kişi başı ,kadın arkadaşlar yoksa kanyak-tekel gülhane parkında kafa dinlerdik.,ucuz tarife .
o ara gülhane konserleri var ,en popüler sanatçı ''küçük emrah'' ,biz ya park bankında ya yerde dinlerdik mecburen tabi muhabbeti olur konserden sıkılıp çıkan gelir oturur yan tarafa veya başka bir yere,anlatıyor biri kızlar emrah sahnede iken donlarını çıkartıp atıyorlarmış sonra tan gazetesi falan yazdı bu olayı . ters psikoloji tarkan'ın havlusu olayına.
ben hep diyorum rezalet çöküş akp zamanında başlamadı 80-90'larda vahşi kapitalizm tüm hızı ile girdi boka battık.
terli havluya razı ettiler bizi sidikli don atıldı bu alemde sanatçıya sahnede.

allah belanızı versin.

52 yaşında adama da elvis presley muamelesi yapmak ne bileyim ! esasen rock'n roll böyle bir şey. her müziksevere ve sinemasevere tavsiye edeceğim, siyahların blues müziğinin beyazlarca keşfedilip rock'n roll'a dönme sürecini anlatan başrollerinde (bkz: adrien brody) ve (bkz: beyonce)'nin oynadığı (bkz: cadillac records) filmi şu cümleyle başlıyordu.

ilk kez bir blues şarkıcısının konserinde sahneye siyah bir kız külodunu attı. beyaz bir kız bunu elvis presley için yaptığında ise adına rock'n roll dediler.

doğuştan dahi ve çağlar ötesi bir sanatçı değilseniz ki bence onlar yüzde 5'lik bir dilimi oluşturuyor, adına sanat denen mevhum hangi branşta olursa olsun, dejenerasyon ve gerçekliği tersinden ele alma durumunu ifade eder. hitler bu tehlikeyi sezmişti ve ari sanat diye bir kavram ortaya çıkardı. bu umutsuz bir çabaydı. pencere dört kenarlı çizilirse onu çizen sanatçı olamaz, sanatta hayal gücü ve yapılabileceklerin sınırı yoktur. böyle böyle afrika sanatı üzerinden kubizm doğdu. güzellik ve estetik algısı sonsuza kadar değişti. sahne sanatlarında stanislavki ekolünü takip eden stella adler ve (bkz: lee strasberg) acting school'u kurdular. ikisi de yahudidir. 60'larla beraber yeni ikonlar eciş bücüş tipleriyle kadınlarda barbara streisand erkeklerde ise dustin hoffman olmuştu. yahudi olmaları bir tesadüf mü ?

50'lerin ikinci yarısıyla beraber, rock müziğin doğuşu da toplumlarda aynı dejenerasyonu yarattı. bugün anlamsız söz ve konserve kutusu ile hayvan böğürtüsü arasında nameler dinleyen gençler varsa, bilin ki 30 sene önce de dedelerimize dinlediğimiz şeyler öyle geliyordu. dünyaya hükmeden, nil'in kaynağından, patagonya'ya, ıssız avustralya çöllerine kadar her yeri fethedip haritalandıran ingiliz ulusu bitti. bugün ortalama bir ingiliz erkeği edilgen ve homoseksüel, kadınları ise bodrum'da içip içip bir köşede kustuktan sonra bingöllü kürt garsona götünü veren tipler. peki bunun türkiye ve tarkan'la ne ilgisi var ? hiç....

biz dünyanın gecekondu mahallesiyiz. bizim eşcinselliğimiz de beyaz yakalılığımız da şarap gurmeliğimiz de batıya dair her ne davranışımız varsa bir özenti ve maymunluktan ibaret. orhan pamuk'un kara kitap' ında cansız vitrin mankenleriyle ilgili bir bölüm vardı. osmanlı devrinde tehlikeleri göz önüne alarak, o çağın insanlarını model alan bir ustanın, cumhuriyetle beraber içine düştüğü sıkıntısını anlatıyordu. vallahi şimdi anladım. orhan abi peygamber değilsin ama kitabın varmış.

e bir havlu seti olmuş 14bin lira, vatandaş aç ya ne yapsın...

ibrahim tatlıses in çorabı için koşuyordu 30 sene öncenin genç kızları.

terinin temiz koktuğunu söyleyip yine de isterlerse temizini atabileceğini söylemesi fakat insanların onu istemesi gerçekten çok mide bulandırıcı.

o kizlardan biri de kuzenim femboy murat.

o kız o gün tarkan'ın terli havlusunu kapmakla, türk milleti ve bekasını güvence altına almış oldu.

bu milletin genlerinde var birinin kıyafetini, peçetesini öpüp koklamak o yüzden şaşırmıyorum. kutsal saydığı binaların korkuluğuna falan dokunup eline yüzüne sürüyor bu millet. en son ayasofya'nın duvarlarını yediler. biri birinin kirli havlusunu kullanmış çok görmüyorum artık.

ayrıca dünyada insanlarda genel olarak ünlüden bir hatıra alayım da ne olursa olsun kültürü var. alex ferguson'ın sakızı, michael jackson'ın boku satıldı. lavuğun birinin evinde muhtemelen salonda kavanozda bir adamın boku duruyor anasını satayım, daha ötesi var mı.