1.
yönetmen koltuğunda seth holt'in bulunduğu, 1961 yılında vizyona girmiş, başrollerinde susan strasberg, ronald lewis, ann todd, christopher lee bulunan, ingiliz yapımı gizem/gerilim filmi.
bu güzel filmin senaryosundan biraz bahsedeim, hayır efenim spoiler yok... şimdi bizim genç bir kızımız var, ismi jane. bu kızımız ne yazık ki gencecik yaşında annesini kaybetmiş ve üzerine attan düşerek ayaklarını sakatlamıştır. babası hiç zaman kaybetmeden evlenmiş ve paris'e taşınmış, kızcağız da tek başına bir refakatçi ile büyümek zorunda kalmış, babasını hiçbir zaman affedememiştir...
yine de baba işte, kendisini merak etmiş ve bir gün ansızın paris'e gitmek istemiş, dediğini yapmış lakin eve girer girmez üvey annesi ve evin şoförü, babasının iş için şehir dışında olduğunu belirtmiş... birkaç gün orada konaklamak zorunda kalan jane'in başına tuhaf şeyler gelmeye başlıyor, babasını ölü halde görmekten tutun, kilitli odalara girdiğini iddia etmesi gibi... sahiden, o tuhaf evde neler dönüyor? jane'e neler oluyor?
senaryo kısmının bir tarafı çok tutarlı ve şok edici ilerler iken, diğer kısmı da "e ama zorlamışsınız be kardeşim..." dedirtiyor insana ister istemez, güzel kısmı bir agatha christie veyahut daphen du maurier öyküsündeymiş gibi hissettiriyor, bir kitap gibi akıyor... siyah beyaz bu güzel filmin çekim açıları hoş, sinematografisi güzel, göze batmıyor, aksine "aa ne hoş!" dedirtebiliyor insana... oyunculuklar iyi, göze batmıyor, jane dışında "müthiş!" diyemiyorum ama yine de iyiler...
dönemine göre izlenebilir, hoş bir film. benim puanım 6.3
bu güzel filmin senaryosundan biraz bahsedeim, hayır efenim spoiler yok... şimdi bizim genç bir kızımız var, ismi jane. bu kızımız ne yazık ki gencecik yaşında annesini kaybetmiş ve üzerine attan düşerek ayaklarını sakatlamıştır. babası hiç zaman kaybetmeden evlenmiş ve paris'e taşınmış, kızcağız da tek başına bir refakatçi ile büyümek zorunda kalmış, babasını hiçbir zaman affedememiştir...
yine de baba işte, kendisini merak etmiş ve bir gün ansızın paris'e gitmek istemiş, dediğini yapmış lakin eve girer girmez üvey annesi ve evin şoförü, babasının iş için şehir dışında olduğunu belirtmiş... birkaç gün orada konaklamak zorunda kalan jane'in başına tuhaf şeyler gelmeye başlıyor, babasını ölü halde görmekten tutun, kilitli odalara girdiğini iddia etmesi gibi... sahiden, o tuhaf evde neler dönüyor? jane'e neler oluyor?
senaryo kısmının bir tarafı çok tutarlı ve şok edici ilerler iken, diğer kısmı da "e ama zorlamışsınız be kardeşim..." dedirtiyor insana ister istemez, güzel kısmı bir agatha christie veyahut daphen du maurier öyküsündeymiş gibi hissettiriyor, bir kitap gibi akıyor... siyah beyaz bu güzel filmin çekim açıları hoş, sinematografisi güzel, göze batmıyor, aksine "aa ne hoş!" dedirtebiliyor insana... oyunculuklar iyi, göze batmıyor, jane dışında "müthiş!" diyemiyorum ama yine de iyiler...
dönemine göre izlenebilir, hoş bir film. benim puanım 6.3
devamını gör...