tavır

1. bir durum veya olay karşısındaki davranış şekli.
2. müzikte, eserin aslına ve üslubuna bağlı kalınarak icra edenin yaptığı özgün sunum biçimi.

hayata ve insanlığa karşı aldığım tavrı, bana verilen ilk arkadaşı alıp götürdükleri zaman geliştirdiğimi hiç bir psikiyatrist söylemedi, belki de hiç bir psikiyatrist böyle bir şey söylemeyecek bu hayatta.

bazen gizemlidir.

'söylesen olmaz, sussan gönlün razı değil'dir. hiçkimseyi ilgilendirmez, ancak bu gerçeğe bir tek insanın kendisi inanmaz. susarsın; senden alıp götürdükleri 'her şey'in yerine sürekli bir şeyler getirsinler diye, bir ceza, bir tazminat olarak..

derin üzüntüler, büyük kırgınlıklar, zorlu günler, acılar, sevinçler ... her şey gelip geçer,
geriye sadece tavrımız kalır.

psikolojik savunma aracıdır, bir silahtır. sâhibini tanımaya ve ayırt etmeye yarayan, karakter genetik şifresi, şahsiyetin bir anlamda parmak izidir.

otonom bir davranıştan ziyade muhatabını hedef aldığı ve davranış açısından bir seçim içerdiği için önemli olan tepkidir. aynı zamanda kişinin karakterini/tarzını yansıtır.