1.
              
  
      2.
              
  
          aristoteles in etiği teleolojiktir. başka bir ifadeyle amaçlara odaklanmıştır. ortaya konulan eylemin iyi ve haklı bir nedeni olmalıdır.
      
  devamını gör...
      3.
              
  
          teleoloji dolaylı olarak, evrenin yüce bir güç tarafından yaratılmış olduğu düşüncesidir.
tanrı ki, aklı yaratandır; o halde kendisi de akıllı bir varlıktır. öyleyse akıllı bir varlık tarafından yaratılan bu evren bir düzen içerisinde yaratılmıştır ve bir amaç'ı vardır.
kütleçekimi, teleolojik bir çıkarım örneği olarak burada verilebilir: eğer kütleçekimi olduğundan biraz daha fazla olsaydı, dünya üzerinde yaşam mümkün olmayabilirdi. benzer şekilde kütleçekimi, şu anda olduğundan biraz az olsaydı, dünya'nın parçaları ve dünya üzerindeki cisimler belki parçalanarak uzaya saçılacaktı ve yine yaşam olanağı ortadan kalkacaktı. buradan, kütleçekiminin tam olması gerektiği gibi olduğu sonucu çıkarılabilmektedir. bunun da kendi kendine olması olanaksızdır; o halde bunu yapan bir yaratıcı, akıllı bir varlık vardır ve bu varlık tanrı'dır. genellikle "hassas ayarlar" ve "tam da olması gerektiği gibi olan şeyler"den söz eden teleolojik argümanların genel yapısını bu şekilde özetlemek mümkündür.
john leslie, düzen ile ilgili şunları söylemiştir:
yerçekimi, elektromanyetizmadan yaklaşık 1039 kat daha zayıftır. söz gelimi yerçekimi elektromanyetizmadan 1033 kat daha zayıf bir değere sahip olsaydı, yıldızlar bir milyar kat daha ağır hale gelecek ve bir milyon kat fazla ışık saçacaktı. nükleer zayıf kuvvet yerçekimi gücünün 1028 katı bir değere sahiptir. eğer bu kuvvet daha zayıf olsaydı, bütün hidrojen helyuma dönüşecekti ve suyun oluşması mümkün olmayacaktı. daha güçlü bir nükleer kuvvet protonların şekillenmesine izin vermeyecekti ve atomlar oluşmayacaktı. proton ve nötron arasındaki kütle farkı yaklaşık olarak elektron kütlesinin iki katı olmalıdır. söz konusu fark olmasaydı sadece nötron ya da proton ortaya çıkacaktı.
e: alıntı bölümü eklendi.
  tanrı ki, aklı yaratandır; o halde kendisi de akıllı bir varlıktır. öyleyse akıllı bir varlık tarafından yaratılan bu evren bir düzen içerisinde yaratılmıştır ve bir amaç'ı vardır.
kütleçekimi, teleolojik bir çıkarım örneği olarak burada verilebilir: eğer kütleçekimi olduğundan biraz daha fazla olsaydı, dünya üzerinde yaşam mümkün olmayabilirdi. benzer şekilde kütleçekimi, şu anda olduğundan biraz az olsaydı, dünya'nın parçaları ve dünya üzerindeki cisimler belki parçalanarak uzaya saçılacaktı ve yine yaşam olanağı ortadan kalkacaktı. buradan, kütleçekiminin tam olması gerektiği gibi olduğu sonucu çıkarılabilmektedir. bunun da kendi kendine olması olanaksızdır; o halde bunu yapan bir yaratıcı, akıllı bir varlık vardır ve bu varlık tanrı'dır. genellikle "hassas ayarlar" ve "tam da olması gerektiği gibi olan şeyler"den söz eden teleolojik argümanların genel yapısını bu şekilde özetlemek mümkündür.
john leslie, düzen ile ilgili şunları söylemiştir:
yerçekimi, elektromanyetizmadan yaklaşık 1039 kat daha zayıftır. söz gelimi yerçekimi elektromanyetizmadan 1033 kat daha zayıf bir değere sahip olsaydı, yıldızlar bir milyar kat daha ağır hale gelecek ve bir milyon kat fazla ışık saçacaktı. nükleer zayıf kuvvet yerçekimi gücünün 1028 katı bir değere sahiptir. eğer bu kuvvet daha zayıf olsaydı, bütün hidrojen helyuma dönüşecekti ve suyun oluşması mümkün olmayacaktı. daha güçlü bir nükleer kuvvet protonların şekillenmesine izin vermeyecekti ve atomlar oluşmayacaktı. proton ve nötron arasındaki kütle farkı yaklaşık olarak elektron kütlesinin iki katı olmalıdır. söz konusu fark olmasaydı sadece nötron ya da proton ortaya çıkacaktı.
e: alıntı bölümü eklendi.
devamını gör...
      4.
              
  
          evrendeki her şeyin ve yaşamın bir erek/ amaca/ nedene/ sebebe dayalı olduğunu savunan düşünce biçimi. 
tesadüf kavramını reddedip her şeyin bir ilahi güç tarafından meydana getirildiğini savunduğu söylenebilir.

buna göre her şey yalnızca bir ereğe yönelmiş olmakla kalmaz, aynı zamanda bir erek tarafından belirlenmiştir ve her şey bir ereklilik yasasına göre olup bitmektedir.
      
  tesadüf kavramını reddedip her şeyin bir ilahi güç tarafından meydana getirildiğini savunduğu söylenebilir.

buna göre her şey yalnızca bir ereğe yönelmiş olmakla kalmaz, aynı zamanda bir erek tarafından belirlenmiştir ve her şey bir ereklilik yasasına göre olup bitmektedir.
devamını gör...