1.
ilk çıktığında futbolcuların komiklik yaptığı magazin programıyken, bu gidişatın futbolcuların kariyerine zarar vereceği düşünülünce ibre şöhretli ünlülere çevrildi. futbol ile magazini birleştiren program, ekrana geldiği dönemde her hafta reyting rekorları kırdı, gençlere etkisi çok tartışıldı. lüks otomobillerin, yatların, katların, tatillerin görüntüsü, ibiza'dan miami' ye uzanan ışıltılı hayatlar ekran karşısındakilerde öfke birikimine sebep olacaktı ki dönemin mit müsteşarı televoleler, adamı komünist yapar diye açıklama yaptı. kanal d'deki televole' ye show tv'deki televole de eklenince iki televole'ye birden maruz kaldık.
doksanlardan başlayıp ikibinlere kadar maraba televole repliği ile başlayıp devam etti. spor magazin programı olarak başlayıp daha sonra yalnızca magazine dönüşen, eğlendiren bir popüler kültür ürünü oldu. izlenme oranları artınca en ilginç ve en çarpıcı haber üretme programı vazifesi üstlendi. uçuk kaçık, açık saçık, en garip, resmiyetten uzak olaylar önemli habermiş gibi sunuluyor, seyrettiriliyor ve geçip gidiyordu. yani, hayata çok da olumlu katkı yaptığı söylenemezdi. kaynağı, nereden gelirse gelsin, fazla paralı olunduğunda güzel kadınlara ulaşmanın kolay olduğu algısı oluşturuldu.
doksanlardan başlayıp ikibinlere kadar maraba televole repliği ile başlayıp devam etti. spor magazin programı olarak başlayıp daha sonra yalnızca magazine dönüşen, eğlendiren bir popüler kültür ürünü oldu. izlenme oranları artınca en ilginç ve en çarpıcı haber üretme programı vazifesi üstlendi. uçuk kaçık, açık saçık, en garip, resmiyetten uzak olaylar önemli habermiş gibi sunuluyor, seyrettiriliyor ve geçip gidiyordu. yani, hayata çok da olumlu katkı yaptığı söylenemezdi. kaynağı, nereden gelirse gelsin, fazla paralı olunduğunda güzel kadınlara ulaşmanın kolay olduğu algısı oluşturuldu.
devamını gör...
2.
1994 - 2005 yılları arasında türk televizyonlarında kapı baca kırdıran spor magazin programıdır.
gerçek futbol severlerin akıllarındaki birçok olumlu fikrin değişmesine yol açan, eğitimsiz adamlara verilen tonlarca paranın daha sonra futbol bir endüstriye dönüşünce oyunun özünü kaybettiğini görerek üzüldüğümüz zamanların tohumlarını atan saçma sapan programdır.
zenginlik içinde yüzen futbolcularla aynı denizde daha büyük kulaçlar atan magazin camiasının ünlü ve neden ünlü olduğu bilinmeyen yüzlerinin koku kitabının finalindeki gibi bir kültürel orgi yaşadığı bu programda karakter olarak takdir edilecek ne kadar az insan olduğunu görmüş olduk.
alpay cansel aşkı ile yepyeni bir döneme evrilen televole yavaş yavaş görgüsüz futbolcularla hiçbir vasfı olmayan ünlüleri bir araya getirip çöpçatanlık kurumu görevi de görmüştür.
soğuk espirilerin zeka seviyesini yerlerin dibine batırdığı bu programda futbolculara aptal saptal sorular sorup sonra cevap esnasında kendini komik sanarak dağlara taşlara bakan sulu muhabirlerle bir sirk ortamının yaratılması da ihmal edilmemiştir.
espriler şu seviyedeydi:
- hangi iki marka çok yakın arkadaştır?
- opel korsa, toyota korona!
bu espiriden sonra herkes yarınlar yokmuş gibi kahkahalar koyvermiş, allah sizi inandırsın bazılarının gözünden yaş bile gelmiştir. bu arada bu espirinin sahibi hakan şükür’dür.
melih gümüşbıçak ve güntekin onay’ın sunduğu program jeneriği ve maradona gibi bir futbolcuyu bile alet ettiği ve daha sonra levent kırca’nın da jenerik için taklit ettiği maraba televole sözü ile akıllarda kalmıştır.
gerçek futbol severlerin akıllarındaki birçok olumlu fikrin değişmesine yol açan, eğitimsiz adamlara verilen tonlarca paranın daha sonra futbol bir endüstriye dönüşünce oyunun özünü kaybettiğini görerek üzüldüğümüz zamanların tohumlarını atan saçma sapan programdır.
zenginlik içinde yüzen futbolcularla aynı denizde daha büyük kulaçlar atan magazin camiasının ünlü ve neden ünlü olduğu bilinmeyen yüzlerinin koku kitabının finalindeki gibi bir kültürel orgi yaşadığı bu programda karakter olarak takdir edilecek ne kadar az insan olduğunu görmüş olduk.
alpay cansel aşkı ile yepyeni bir döneme evrilen televole yavaş yavaş görgüsüz futbolcularla hiçbir vasfı olmayan ünlüleri bir araya getirip çöpçatanlık kurumu görevi de görmüştür.
soğuk espirilerin zeka seviyesini yerlerin dibine batırdığı bu programda futbolculara aptal saptal sorular sorup sonra cevap esnasında kendini komik sanarak dağlara taşlara bakan sulu muhabirlerle bir sirk ortamının yaratılması da ihmal edilmemiştir.
espriler şu seviyedeydi:
- hangi iki marka çok yakın arkadaştır?
- opel korsa, toyota korona!
bu espiriden sonra herkes yarınlar yokmuş gibi kahkahalar koyvermiş, allah sizi inandırsın bazılarının gözünden yaş bile gelmiştir. bu arada bu espirinin sahibi hakan şükür’dür.
melih gümüşbıçak ve güntekin onay’ın sunduğu program jeneriği ve maradona gibi bir futbolcuyu bile alet ettiği ve daha sonra levent kırca’nın da jenerik için taklit ettiği maraba televole sözü ile akıllarda kalmıştır.
devamını gör...
3.
her ne kadar günümüz de tv de ve internet mecrasında rastladığımız muhteşem yozlaşmanın temellerini atsa da zamanımızda yayınlanan cinayet ve dram yüklü programlara kıyasla devede kulak bir magazin programıydı. aynı zamanda televole kültürü denilen post modern kavramı hayatımıza sokarak şu an sosyal medyada hakim olan magazinsel içerikli beşeri ilişkilerin başlatıcısı ve müsebbibi olmuştur1994 yılında başlayan program 97 senesine damga vuran futbolcu alpay ile cansel'in aşkı ile 90 yılların sonundan itibaren futbol ile alakasız bir magazin formatına doğru evrim geçirmiş ve sadece futbolcu ve mankenlerin yada türkücüler ile popçuların modeller ile olan gönül ilişkileri ile şarkıcı hanımların sansasyonel hayatlarını gündeme getiren bir dedikodu programına dönüşmüştür.bunun sonucu olarak hayatımıza giren televole kültürününde mucidi oluştur.
devamını gör...
4.
maxx - get a way
televole programının jenerik müziği. bu şarkıyı nerede duysam "şok şok şok! gökhan özen jetski ile gezerken kayıp mı oldu?! az sonra." ya da "flaş flaş flaş! akrep nalan köpeğinin üstüne mi bastı birazdan." denecekmiş gibi hissediyorum.
televole programının jenerik müziği. bu şarkıyı nerede duysam "şok şok şok! gökhan özen jetski ile gezerken kayıp mı oldu?! az sonra." ya da "flaş flaş flaş! akrep nalan köpeğinin üstüne mi bastı birazdan." denecekmiş gibi hissediyorum.
devamını gör...