terk eden sevgilinin hala sevdiğine inanmak
başlık "lucifer" tarafından 06.12.2020 18:39 tarihinde açılmıştır.
1.
umut içeren büyük yanılgı. umut kanser gibi, daha önce de dedik. bir kez yayıldı mı vücüda, her olaya optimist bakıyorsun. bu bakış açısı, insanın kin ile bilenmesini ve ayağa kalkmasını engelliyor. umut pestil eder adamı. harekete geçmesini engeller.
günlerin, ayların, belki de yılların umut kanseri ile yatağa yapışan bir patatese çevirir seni.
kız, "birdaha arama" der hala inanmaz adam.
"kesin beni seviyor olumculuk" felsefesini dayatırsın çevrene, herkesle kötü olursun. kesin beni seviyor lan hala dersin.
abi yengeyi biriyle görmüşler derler, kesin kıskandıklarından dersin.
sen görürsün, kesin kıskandırmaya çalışıyor dersin. bitmez bu döngü.
napsın abi kız daha. önünde mi öpüşsün? onu yapsa, "kesin tam dudaklar değmedi kaydırıyor" der bu batağa düşen insanlar.
unutan unutuyor işte. unutacak olanı, unutmadan sezip aldatmak en güzeli.
ne gerek var kendinizi üzmeye beyler ? "üzdü mü gazla gitsin" diye apaçi bir parça vardı eskiden. gazlayın dostlarım.
"hala beni seviyor" yanılgısı yüzünden içen adamlar görmek istemiyorum.
günlerin, ayların, belki de yılların umut kanseri ile yatağa yapışan bir patatese çevirir seni.
kız, "birdaha arama" der hala inanmaz adam.
"kesin beni seviyor olumculuk" felsefesini dayatırsın çevrene, herkesle kötü olursun. kesin beni seviyor lan hala dersin.
abi yengeyi biriyle görmüşler derler, kesin kıskandıklarından dersin.
sen görürsün, kesin kıskandırmaya çalışıyor dersin. bitmez bu döngü.
napsın abi kız daha. önünde mi öpüşsün? onu yapsa, "kesin tam dudaklar değmedi kaydırıyor" der bu batağa düşen insanlar.
unutan unutuyor işte. unutacak olanı, unutmadan sezip aldatmak en güzeli.
ne gerek var kendinizi üzmeye beyler ? "üzdü mü gazla gitsin" diye apaçi bir parça vardı eskiden. gazlayın dostlarım.
"hala beni seviyor" yanılgısı yüzünden içen adamlar görmek istemiyorum.
devamını gör...
2.
devamını gör...
3.
(bkz: yapılmaması gereken şeyler)
devamını gör...
4.
bugün içinde gördüğüm beşinci başlık. terk etmek ayrı yazılır.
devamını gör...
5.
ruh hastasıyım demiyor da
umut ediyorum diyor
kızdırmayın luciyi
umut ediyorum diyor
kızdırmayın luciyi
devamını gör...
6.
daha çok sevdiğine inanmak istemek.
devamını gör...
7.
terk eden sevgilisinin hala kendisini sevdiğine inanan agama.
devamını gör...
8.
seni kolayca bırakan birine 1 saniye bile harcamak kendi benliğine yaptığın bi saygısızlıktır bir başkasının sana saygısızlık yapmasından çoook daha sıkıntılı bir durumdur yapmayın arkadaşlar kimse için değmiyor
devamını gör...
9.
seven insan istisnalar dışı ya da siz büyük bir kabahat işlemediyseniz terk etmez. bunu dışındaki tüm inançlarınız ''umut fakirin ekmeği'' sınıfına girer. bekleme yapmayın ve ilerleyin. unutmayın hayat sadece bir atari jetonu ile mortal combat oynunu bitirme çabasıdır.
devamını gör...
10.
gereksiz bir inançtır. giden gitmiştir düşünüp kendini yıpratmanın manası yok. sen ilerlediğin sürece geçmiş sadece arkada kalır.
devamını gör...
11.
iki kere nişanlanıp evlendiktn sonra inandım artık.
devamını gör...
12.
savunma mekanizması olan haldir. büyük ihtimalle hakikat değeri taşımaz. fakat insan en zayıf anlarında inanma yolunu hep bir hayatta kalma olanağı olarak görür.
sırf bu yüzden tahmini 20 bin yıl önce tanrıyı yarattık. tanrı da, dinler de, terk eden sevgilinin sevdiği de yanılsamadır.
sırf bu yüzden tahmini 20 bin yıl önce tanrıyı yarattık. tanrı da, dinler de, terk eden sevgilinin sevdiği de yanılsamadır.
devamını gör...
13.
büyük ihtimalle gerçek değildir. gerçek olsa bile bir şey değişmez. insan yoluna bakmalı.
devamını gör...
14.
büyük yanılgıdır. terk ettikten belirli bir süre sonra sizi sevdiğine dair ufak tefek sinyaller çakıyorsa ya parası bitmiştir ya da esas oyuncu sakatlanınca sizi yedek kulübesinden çağırmıştır.
devamını gör...
15.
beyninizin bu yeni duruma (terk edilme) henüz uyum sağlayamamasıdır.formulü kişiyle temasa geçmeden beklemektir. tabi yapabilene.
devamını gör...
16.
şuan barda boş boş otururken, sözlükte can sıkıntısından rastgele butonuna bin kere bastıktan sonra karşıma bu başlık çıktı. iyi ki çıktı, anılarım depreşti, aşırı hüzünlendim. terk eden sevgilimin beni o zaman sevdiğine deli gibi inanıyordum sözlük. belki hala seviyordur. bilemeyeceğim.
yıl 2009, yaş 18 o zaman. yan dairemize rus bir aile taşındı. bir kızları vardı, benimle yaşıt adı lena. babası iş için belirli bir süre türkiye de çalışacaktı. tanıştık, arkadaş olduk, sonra sevgili olduk. ama nasıl güzel benim sarı civcivim. yarınlar yokmuşcasına 2 yıl deli dolu yaşadık ilişkimizi. sonra almanya'ya taşındılar.
lena almanya'ya taşındıktan sonra ayrılmak durumunda kaldık doğal olarak. ama ben saçma bir şekilde bir türlü kabul edememiştim o zamanlar bu ayrılığı. çünkü bana ara verelim biraz dedi, 1 hafta sonra almanya'ya gitti.
lena beni terk edip gittikten iki gün sonra, aşk acısını deli gibi yaşadığım bir dönemde florya-menekşe plajında 2 dostum ile muhabbetimi dün gibi hatırlıyorum.
dost1: oğlum bitti gitti artık üzme kendini.
clark: ama seviyordu oğlum beni. kalmalıydı burada.
dost2: terk etti işte oğlum seni. kabullen artık. kız gitti almanya'ya.
clark: almanya mı? ben mi lan?
dost2: ne alaka lan şimdi.
clark: delikanlı gibi cevap verin lan. almanya mı? ben mi?
dost1: almanya kanka.
clark: ulan aşk acısı çekiyorum burada aşk!! ne biçim arkadaşsınız siz. gönlümü hoş etmeniz lazımken, sizde lena gibi bana karşı almanya'yı tercih ediyorsunuz.
dost1: tamam kanka ne yapalım neşenin yerine gelmesi için. içelim mi?
clark: yok lan saat daha çok erken. bana şuradan döner ayran alsana karnım aç.oğlum seviyordu ama ya.
dost2: lan clark, dost1 haklı oğlum. kalma şansı vardı kalmadı işte kız. terk etti seni.
clark: sen dost1'e bakma. erkek gibi cevap ver lan almanya mı? ben mi?
dost2: almanya kardeşim, almanya.
clark: üüüü bombalatçam lan almanya'yı.
dost meclisinde almanya kararı çıktı, o gece deli gibi içtikten sonra eve geldim, belkide babam ile ilk ve son dertleşmemizi gerçekleştirdik.
baba: sarhoş musun lan sen?
clark: aşk acısı çekiyorum baba. normal değil mi sence sarhoş olmam.
baba: lena gitti diye mi?
clark: hee ya.
baba: boşver lan. yaşın genç daha kimler ile karşılacaksın, daha neler yaşayacaksın kim bilir.
clark: baba sana bir soru soracağım. almanya mı? ben mi?
baba: lan git yat zıbar. sorduğu soruya bak.
babada almanya yanlısı çıkmıştı o gün. lena beni severek mi terk etmek durumunda kalmıştı, yoksa hiç mi sevmedi beni hep bi muallakta kaldım. belki de almanya'ya yerleşmek varken kim takar clark'ı dedi.
bu anılardan geriye kimse kalmadı. dost1, dost2 ve baba rahmetli oldu, lena en son 2016 da dost1 vefat edince aradı beni. bence lena üzümlü cheesecake'm (üzümlü cheesecake olur mu demeyin oluyor işte, aşk adama söyletiyor) beni sevdiği halde terk etmek durumunda kaldı. bu üçlü almanya yanlısı olanları da hiç bir zaman ikna edemedim üzümlü kekimin terk etmesine rağmen beni sevdiğini. bazen diyorum git bul, çık karşısına sor kendisine diye. bitsin gitsin bu iç çatışma.
barda kimsede kalmadı. almanya düşmanlığı yaparak eve dönme vakti. bu tanıma, bu fotoğraf hediye olsun. bence seviyordu sözlük. belki de hala seviyor.
yıl 2009, yaş 18 o zaman. yan dairemize rus bir aile taşındı. bir kızları vardı, benimle yaşıt adı lena. babası iş için belirli bir süre türkiye de çalışacaktı. tanıştık, arkadaş olduk, sonra sevgili olduk. ama nasıl güzel benim sarı civcivim. yarınlar yokmuşcasına 2 yıl deli dolu yaşadık ilişkimizi. sonra almanya'ya taşındılar.
lena almanya'ya taşındıktan sonra ayrılmak durumunda kaldık doğal olarak. ama ben saçma bir şekilde bir türlü kabul edememiştim o zamanlar bu ayrılığı. çünkü bana ara verelim biraz dedi, 1 hafta sonra almanya'ya gitti.
lena beni terk edip gittikten iki gün sonra, aşk acısını deli gibi yaşadığım bir dönemde florya-menekşe plajında 2 dostum ile muhabbetimi dün gibi hatırlıyorum.
dost1: oğlum bitti gitti artık üzme kendini.
clark: ama seviyordu oğlum beni. kalmalıydı burada.
dost2: terk etti işte oğlum seni. kabullen artık. kız gitti almanya'ya.
clark: almanya mı? ben mi lan?
dost2: ne alaka lan şimdi.
clark: delikanlı gibi cevap verin lan. almanya mı? ben mi?
dost1: almanya kanka.
clark: ulan aşk acısı çekiyorum burada aşk!! ne biçim arkadaşsınız siz. gönlümü hoş etmeniz lazımken, sizde lena gibi bana karşı almanya'yı tercih ediyorsunuz.
dost1: tamam kanka ne yapalım neşenin yerine gelmesi için. içelim mi?
clark: yok lan saat daha çok erken. bana şuradan döner ayran alsana karnım aç.oğlum seviyordu ama ya.
dost2: lan clark, dost1 haklı oğlum. kalma şansı vardı kalmadı işte kız. terk etti seni.
clark: sen dost1'e bakma. erkek gibi cevap ver lan almanya mı? ben mi?
dost2: almanya kardeşim, almanya.
clark: üüüü bombalatçam lan almanya'yı.
dost meclisinde almanya kararı çıktı, o gece deli gibi içtikten sonra eve geldim, belkide babam ile ilk ve son dertleşmemizi gerçekleştirdik.
baba: sarhoş musun lan sen?
clark: aşk acısı çekiyorum baba. normal değil mi sence sarhoş olmam.
baba: lena gitti diye mi?
clark: hee ya.
baba: boşver lan. yaşın genç daha kimler ile karşılacaksın, daha neler yaşayacaksın kim bilir.
clark: baba sana bir soru soracağım. almanya mı? ben mi?
baba: lan git yat zıbar. sorduğu soruya bak.
babada almanya yanlısı çıkmıştı o gün. lena beni severek mi terk etmek durumunda kalmıştı, yoksa hiç mi sevmedi beni hep bi muallakta kaldım. belki de almanya'ya yerleşmek varken kim takar clark'ı dedi.
bu anılardan geriye kimse kalmadı. dost1, dost2 ve baba rahmetli oldu, lena en son 2016 da dost1 vefat edince aradı beni. bence lena üzümlü cheesecake'm (üzümlü cheesecake olur mu demeyin oluyor işte, aşk adama söyletiyor) beni sevdiği halde terk etmek durumunda kaldı. bu üçlü almanya yanlısı olanları da hiç bir zaman ikna edemedim üzümlü kekimin terk etmesine rağmen beni sevdiğini. bazen diyorum git bul, çık karşısına sor kendisine diye. bitsin gitsin bu iç çatışma.
barda kimsede kalmadı. almanya düşmanlığı yaparak eve dönme vakti. bu tanıma, bu fotoğraf hediye olsun. bence seviyordu sözlük. belki de hala seviyor.
devamını gör...
17.
"o beni asla terk edemez, ne yaparsam yapayım asla terk edemez" egosuna sahip insanların terk edildiklerinde yüzleşemedikleri gerçek.
devamını gör...
18.
hayat yeterince kısa dostlar önünüze bakın.
devamını gör...
19.
ya bencillik ya da kendini kandirmaktan ileri gelen sanridir.
devamını gör...
20.
inanmanın ötesinde bazen bizzat söylenen ve söylendiği için bilinen durumlardır.
bu daha çok şu şekilde itiraf edilir. bizim sorunumuz duygusal değildi ama ben her söylediğimi kabul edecek birini istiyorum.
bir insan her istediğinin yapılmasını istiyorsa ve bunu yapmayan kişiden bu nedenle ayrılıyorsa onu sevdiğini iddia etmesini de samimi bulmuyorum.
bu daha çok şu şekilde itiraf edilir. bizim sorunumuz duygusal değildi ama ben her söylediğimi kabul edecek birini istiyorum.
bir insan her istediğinin yapılmasını istiyorsa ve bunu yapmayan kişiden bu nedenle ayrılıyorsa onu sevdiğini iddia etmesini de samimi bulmuyorum.
devamını gör...